Güncelleme Tarihi:
Ankara'da basın mensuplarına açıklamarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti'ye sert sözlerle yüklendi. Bahçeli şunları söyledi: "Kayıtlara böyle düşsün diye söylüyorum. MHP’nin barajı aşma-aşamama gibi bir meselesi yoktur. MHP inandığı yolda yoluna devam etmektedir. Ancak sadece bizimle alakalı değil, Türkiye’de barajın getirmiş olduğu her partiye sıkıntısı var. Bu sıkıntıyı mevcut partileri gözünüzün önüne getirin koyun. Bazı ittifakların normal olması isteniyorsa o zaman ittifak yapılabilinir diyoruz. Geçmiş dönemdeki kaygılarımızı dile getiriyoruz. MHP bu sefer refah diyecek, seçim sonuçları ortaya çıkacak kendinin oyu belli değil. Bu belli olsun yani, bunda kötülük var mı? Kendi arasında tartışacak, az mı alacak çok mu aldım. Ama oyunun ne olacağını bilecek. Mademki Türkiye’de partiler hazineden yardım alıyor. Aldığı oy oranı, hazinedeki oy oranına yaklaşmış veya geçmiş ise hazineden yardımını alsın. MHP, holdinglerin kapısını çalmayan tek siyasi partidir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Öyleyse hakkımı almam lazım. İttifak olacaksa iradeden bize düşen neyse onu alırız. Yüzde 10 olur, 12 olur, bilmem ne olur. Bundan çok daha açık net ifade söz konusu olmaz. MHP üzerinde çok büyük oyunlar var. Bu oyunlar yeni değil. MHP varoluş gayesini sürdürdüğü sürece, misyon ve vizyonun terk etmediği sürece üzerinde küresel güçlerin, iç ve dış odakları önemli oyunlar oynayabilir. Geçmişte olmuştur bu, şimdi de olmaktadır. Eğer bir gün birileri MHP ile uğraşmaktan, onun faaliyetini engellemekten vazgeçerse biliniz ki MHP misyonunu ve vizyonunu kaybetmiş, 87 tane sıradan parti haline gelmiştir, uğraşmaya da gerek yoktur demektir. MHP inanan insanların partisidir. Benim inancıma göre dualı bir partidir. Bu partiyle kim uğraşıyorsa iki yakası bir araya gelmez. Cenabı Hak da bazen yardım eder. İYİ Parti diye bir parti kurar, bir hanımefendiyi de koluna takar güle güle der."
ABDULLAH GÜL AÇIKLAMASI
Bahçeli, Abdullah Gül'ün 2019'da aday olabileceği söyleniyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna şu yanıtı verdi: "Sayın Abdullah Gül Bey, Adalet ve Kalkınma Partisi içinde özel bir yeri olan şahsiyettir. Recep Tayyip Erdoğan Bey ve parti kurucusu arkadaşlarla önemli çalışmalar içerisinde bulunmuştur. Kademe kademe yükselmiştir. Türkiye’nin bugünkü konjonktüründe, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişinin sağlıklı olmasında herhangi bir engelleyici yanlışı yaşamamasında yarar vardır. Abdullah Gül’ün 'ben adayım' diye ortaya çıkması izah edilemez. Sağın-solun dolduruşuna gelmemesinde yarar vardır.
ÜLKÜCÜLER SOKAKTA OLMAMALI
(Normalleşme ve demokratikleşme anlamında sizin önerileriniz nedir? Sizin baraj öneriniz nedir? sorusu üzerine) Her türlü tartışmadan sıyrılmak için yüzde 12 olsun. Başka türlü ne söylemiş olsam tartışacaksınız, MHP’yi yerden yere vuracaksınız. O bakımdan yüzde 12 olursa hayırlı olur, MHP’nin 12’nci kurultayında ‘baraj 12 yürüyün hedefe’ deme şansı yakalarım. Siyasi üslubu çirkinleştirecek kavramlardan uzakta kalmak da yarar var. Uzlaşma yolunu aramakta, görüşürüm-görüşmezdim tartışmasına son vermekte yarar var. Terörle mücadelede FETÖ ile mücadelede milletçe işbirliği yapıp kararlılığımızı ortaya koymakta yarar var. OHAL kalktıktan sonra da devam ederken de uyum yasaları çerçevesinde TBMM’de de bunların adımları atılır. Yoksa türkiye’nin, yanılmayı da tercih ederim. Bu kaos Türkiye’yi bir kavgaya yöneltirse bundan kimse yararlanamaz. FETÖ’yü tekrar güçlendirme kimseye fayda getirmez. FETÖ’nün tüm unsurlarının kökünden kazınması lazım.
MHP TAVIR KOYDU
PKK ve onun unsurlarıyla ilgili rakamlarla ilgili ele aldığımız vakit çok daha değişik olaylara da şahit oluyoruz. Bu gerçekler ortadayken Türkiye’nin mutlaka ve mutlak üç tane unsuru var. Birisi FETÖ ve PKK terörüdür, ikincisi mutlak suretle uzlaşıcı bir üslupla sorunların çözümü noktasına gitmektir, üçüncüsü ise Türkiye’yi kaosa sokabilecek davranışlardan uzak kalmalıdır. Çünkü bu kargaşa yaşandığı takdirde; şimdi bazıları daha da ileriye götürüyor. Bazı sözler söylüyorlar. Türkiye’de silahlı çatışmayı arzulayanlar var, aldırış etmemek lazım.
MHP bir tavır ortaya koydu, bu konuda 11’inci Cumhurbaşkanı’nı da eleştirdi. Çünkü böyle bir 15 Temmuz 16 Temmuz sabahına kadar Türkiye’de ne olduğunu bilen insanlar olarak, milli direnci ortaya koyan insanları gelecekte bir suçlayacak fırsatı kollamak ayıp bir şeydir. Acı bir şeydir.
DEVRİMCİ UNSURLARLA 12 EYLÜL'DE KARŞILAŞMA
Şimdi bir örnek vereceğim. Ama buradaki arkadaşlarımız içerisinde bildiklerim var, üzerlerine alınmasınlar. Anayasa değişikliğinde 12 Eylül Konseyi'nden hesap sormak amacıyla geçici 15’inci maddenin kaldırılması noktasında adım atıldı ve değişikliğe gidildi. Bu değişiklik sonrası 4 Nisan’da dil tarihin karşısındaki adalet sarayında dava başlatıldı. Şimdi arkadaşlarımız, altını çizerek ifade ediyorum. 4 Nisan rahmetli Türkeş Bey'in anma töreninin yapıldığı gündür. 4 Nisan’da arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre, en az 10 binler Beştepe’de toplanmıştır. Ama aynı gün orada dualar başladığı anda, Sıhhıye'de 12 Eylül’ün davası görülmektedir. Gecenin saat 3’ü. Beştepe’den Sıhhiye'ye gidebilecek hangi anayol var ise, o yolların kontrol altında tutulmasını ülkü ocaklarından istedim ve talimatlandırdım. Provokatörlere alet olarak, şurada şöyle böyle oluyor diye tahrike kapılmamak için bütün güzergahlar ülkücü gençler tarafından kontrol altına alınmıştır. Devrimci unsurlar 200’ü aşkın geldiler. Ve ileri geri konuşmalar oldu. “Paşalar burada maşalar nerede” Maşalar dedikleri MHP. Büyük hukukçular, devrimci hukukçular mahkemeye müracaat ediyorlar. Efendim bu 12 Eylül’ü yapanlardan hesap soracağız da onu hazırlayan unsurlardan niye hesap sormuyoruz? Türkiye’de bu gerçekler yaşanıyor. Bu aşağılık davranışı 15 Temmuz günü karşı direnişle durduran ve 251 şehit 2193 kişinin ailesinden veya kendilerinden hesap sorabilecek konuma getirmek için bunu görmemezlikten gelip demokrasi adına bu sözü söyleyenler, o 4 nisan 2012’deki paşalar davasını hatırlasın. Yine devrimcileri yalnız bırakan o ana faktör dediğimiz unsurdur. Sol ana faktörden kurtulmalı, devrimciler hakkını almalıdır. Niye CHP’nin içine giriyorsunuz? 8 tane militan vekille ortalığı karıştırıyorsunuz? Bunları da artık görmek lazım. Gelecek ne gösterir belli olmaz.
İŞARETİN BURNU DİK OLURSA ÜLKÜCÜ, OLMAZSA HEAVY METAL'Cİ OLUR
Ülkücüler kesinlikle sokakta olmamaları gerekir. Bu kesin bir talimattır. Bu işaretin burnu dik olursa ülkücü olur, böyle olursa heavy metalci olur. 24 saat türkiye uyanık kalmak, sokağa dikkat etmek mecburiyetindedir. Gezi olayı, İran’da yaşanmış olanları görün. Bütün bunlardan artık ders çıkartalım. Bir taraftan demokrasi isteyeceksin, öbür taraftan bilmem ne talebinde bulunacaksın. Sokağa iltifat vermemek gerekir. Onların kapısını açıyorum. Bir ittifak yapsınlar. Ne diyorlarsa desinler. CHP, HDP, İP. Sadece yüzde 49 benim olsun diye siyaset yapıyorsan ondan bir şey çıkmaz. O bakımdan bu ittifaklaşma, cepheleşmeyi de önler. İttifaklaşma aynı zamanda kutuplaşmayı da önler. Onun için yasal zemine çekmekte yarar var. Ben bizim için söylemiyoruz. Biz her şart altında yolumuza devam ederiz. Bu kadar beş benzemez bir araya geliyorsa bunları bir kâğıda bağlamak lazım."