Güncelleme Tarihi:
Semih Yalçın, "İki gün sonra 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarının birinci yıl dönümüdür. O günden bugüne kadar Türkiye'yi içine girdiği hukuksuzluk fırtınasından çıkarmak için AKP iktidarında en küçük bir olumlu hareket gözlenmemiştir. Aksine hırsızlık ve rüşvetin, 'Al gülüm ver gülüm' şeklindeki gizli alışverişlerin üzerine iktidar gücü kullanılarak kalın bir sis perdesi örtülmüştür. İktidar bu konuda büyük bir rehavet içindedir; yapılanların yanına kâr kalacağını, hırsızlıkların ve yolsuzlukların unutulacağını sanmaktadır. Hâlbuki 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Olayları bir deprem fırtınası gibi Türkiye'yi şiddetle sarsmış, hem halkın vicdanında derin yaralar hem de siyaset platformunda geniş çatlaklar meydana gelmiştir. Yargı sisteminin temelinde de Türk demokrasisini yutacak büyüklükte derin bir obruk oluşmuştur" dedi.
9 İLDE 9 AYRI ETKİNLİK
Semih Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O günlerde ve sonrasında olup bitenlerin unutulmaması, unutturulmaması için MHP olarak 17-25 Aralık günlerini, daha önce Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de açıkladığı gibi '17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası' olarak ilan ediyoruz. Bundan böyle her yıl bu hafta içinde partimizce yurdun dört tarafında etkinlikler düzenlenecektir. Milletin gözleri önünde fütursuzca sergilenen çapulculuk ve hukuksuzluklarla ilgili tepkileri canlı tutup hafızaları tazelemek üzere, 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonlarının birinci yılına gireceğimiz Çarşamba gününden itibaren etkinlikler yapılacaktır. Bu çerçevede 17 Aralık'tan 25 Aralık'a kadar 9 ilde dokuz ayrı etkinlik ve toplantılar düzenlenecektir. Buna göre: 17.12.2014 tarihinde İstanbul'da, 18.12.2014 tarihinde İzmir'de, 19.12.2014 tarihinde Ankara'da, 20.12.2014 tarihinde Bursa'da, 21.12.2014 tarihinde Antalya'da, 22.12.2014 tarihinde Malatya'da, 23.12.2014 tarihinde Erzurum'da, 24.12.2014 tarihinde Adana'da, son olarak 25.12.2014 tarihinde Samsun'da toplantılar gerçekleştirilecektir. İzmir, Antalya ve Adana'daki etkinliklere Genel Merkezi temsilen Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Kenan Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Mustafa Erdem, MYK Üyesi Halil Öztürk katılacaklardır. Ankara, Malatya ve Samsun'daki etkinliklere Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, Genel Sekreter Yardımcısı Recep Dumanlı, MYK Üyesi Mehmet Parsak öncülük edeceklerdir. İstanbul, Bursa ve Erzurum'daki etkinlikler de Genel Başkan Yardımcısı olarak benimle Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MDK Üyesi Yücel Bulut'un öncülüğünde gerçekleştirilecektir.Böylece AKP'nin hasıraltı ettiği, unutturmaya ve gizlemeye çalıştığı hırsızlık ve yolsuzlukların hatırda tutulması sağlanacaktır. 'Yavuz hırsız ev sahibini bastırır' misali meselenin üzerine devlet erki kullanarak örtülen haram ve ihtiras perdeleri yeniden aralanacaktır."
"TÜRKİYE 17 ARALIK'TAN BERİ ÂDETA DİKEN ÜSTÜNDEDİR"
Semih Yalçın, "Türkiye 17 Aralık'tan beri âdeta diken üstündedir. Gündemi altüst eden 'Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nda dönemin Başbakan ve bakanları hazırlıksız yakalanmış, bu yüzden de telaşa kapılarak kontrolü kaybetmişlerdir. O günlerden bu yana yangından mal kaçırma, selden kütük kurtarma kaygısına kapılan AKP iktidarı, hukukun üstünlüğünü tamamen rafa kaldırmıştır Hakkın ve adaletin tecellisini önlemek maksadıyla hukuki süreci tıkayacak, soruşturma safhalarını sakatlayacak tedbirlere başvurmaya başlamıştır. Yapılan yolsuzluk ve hırsızlıkları gizlemek üzere yasal değişikliklere gidilmiştir. Meclise getirilen torba yasalarla hukukun üstünlüğü torbaya hapsedilmiştir. AKP'nin 17-25 Aralık Yolsuzlukları karşısındaki icraatı; yargıya yönelik yeni bir sivil darbe olduğu kadar, rüşvet ve yolsuzluklarla ilgili süren soruşturma sürecini rayından çıkarmaya tam teşebbüstür. On iki yıldır süren yolsuzluk, rüşvet, adam kayırmacılık, hukuksuzluk gibi sayısız kirli icraatla hükümet bacasından salınan kötü kokular, demokrasimizi zehirlemiştir. Zehirlemekle kalmamış, devlet çarkını işlemez hâle getirmiştir" diye konuştu.
"BOŞ SLOGANLARLA HALKI OYALAYAN İKTİDARI UYARIYORUZ"
Semih Yalçın, "AKP, eski başbakanını, bakanlarını, onların akrabalarını ve bürokratlarını büyük bir cesaretle yargı karşısına çıkarak aklanmayı bir türlü kendine yedirememektedir. Bilakis Türkiye'de yasaklar ve hakikatleri gizleme operasyonları giderek genişlemektedir. 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları sonrasında istifa eden ve haklarında soruşturma komisyonu kurulan dört bakan için yayın yasağı getirilmiştir. Yasağı hoş göstermek için soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi, yargısız infaz, haysiyetin çiğnenmesi gibi gerekçelerin arkasına sığınılmıştır. Demek ki AKP'nin iktidara geldiği günden beri sözünü ettiği 'ileri demokrasi' bir yalandan ibarettir. AKP, milletin teveccühü sayesinde yarattığı sinerjiyi kendi tufeylilerini üreterek harcamıştır. İleri demokrasi yerine rant ve çıkar kapıları sonuna kadar açılmıştır. Geçmişte devletin imkânlarından faydalanamayan birtakım haris gruplar, iktidarın etrafında kümelenerek 'Biraz da biz götürelim' anlayışıyla 'torba'larını doldurma yarışına girmişlerdir. Bunu sorgulamaya kalkanların başına “torba yasalar' geçirilmiştir. AKP; fakir fukarayı, emekliyi, memuru unutmuştur. Kendi kurucularının akrabalarıyla yandaşlarının cebini doldurmakla meşguldür. Hükümet yolsuzluk ve hukuksuzluk sarhoşu, vatandaş zam ve geçim derdi yorgunudur. İktidarın, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına 17 Aralık'tan beri gösterdiği direniş yüzünden piyasalar allak bullak olmuştur. O gün bugündür ekonomi düzen tutmamaktadır. Dış piyasalarda petrol fiyatları dikkati çekecek şekilde düşmesine rağmen, yolsuzluk ve hırsızlıkları gizleme, devlet imkânlarını hortumlama ve mali israf politikaları yüzünden bu durum vatandaşa indirim yerine zam olarak yansımaktadır. Bu durum, vatandaşın cebindeki deliği, yolsuzluk karadeliği kadar genişletecek yeni zamları kaçınılmaz hale getirmiştir. Çarşı ve pazarda, resmî kurumlarca açıklanan enflasyon rakamlarını yalanlayan zam furyası hâkimdir. Vatandaş dün on kuruşa bulduğunu, bugün iki katına satın alabilmektedir. İleri demokrasi, açılım, yüksek refah seviyesi gibi içi boş sloganlarla halkı oyalayan iktidarı uyarıyoruz. Bütün gücünü; devlet malını, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yiyenlerin layık oldukları cezalara çarptırılmasını engellemekte kullanan bu hükûmetin siyasi ömrü artık dolmuştur" dedi.
"HIRSIZLIKLARI UNUTTURMAYACAĞIZ"
Semih Yalçın, "Bu iktidarın günahlarını, kirlerini temizlemek için AKP genel merkezi sabun fabrikasına bile dönüştürülse yetmeyecektir. Hatta bu iktidarı kuranların her birinin kızgın saclarda yıkanması bile haramiliğin pasağını temizlemeye yeterli olmayacaktır. AKP iktidarı önce millet vicdanında yargılanacak, sonra da adaleti engellemekten hesap vermek zorunda kalacaktır. Vatandaşlarımız; hem suçlu, hem güçlü; hem kel, hem de fodul olan AKP hükümetinin biletini kesmek için seçim sandığının önüne gelmesini beklemektedir. MHP olarak 17-25 Aralık tarihlerinde ortaya dökülen pislikleri, yolsuzlukları, hırsızlıkları unutturmayacağız. Yargı erki ve emniyet birimlerine mukabil operasyonlar düzenlemek suretiyle suçluların korunup kayırılmasını ve kurtarılmaya çalışılmasını daima gündemde tutacağız. Tek parti iktidarlarının hatalarını istismar ederken devletin yargı kadrolarıyla emniyet teşkilatını hallaç pamuğu gibi atarak tek parti dönemine bile rahmet okutan AKP iktidarının diktacı icraatının hep hatırda tutulması için çabalayacağız. 2015 seçimlerine milletimizin bunları göz önüne alarak sandığa gitmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız" diye konuştu.