MHP, marjinal solun maymunu

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerine yüklendiği konuşmasında “MHP ve CHP’de ilke kalmadı, fikir zaten hiç kalmadı. Bahçeli MHP’yi aldı. CHP’nin yedeği, marjinal sol örgütlerin maymunu haline getirdi. CHP’nin genel müdürü o koltuğa oturdu. Mustafa Kemal’in partisi diye övündüğü partiyi paçavraya çevirdi. Bu 2 genel başkandan önce en azından bir kimliği vardı” dedi. Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

ORTADOĞU’DA GÜNDEMİMİZ VAR

- Ortadoğu’daki yangının, gerilimlerin ülkemize sirayet etmesine asla izin vermeyiz. Bizim kendi gündemimiz var. Bir nokta yanlış anlaşılmasın. Kendi ülkemizi toplamak, huzuru muhafaza etmek adına, bölgemiz ve dünyadaki gelişmelere, haksızlıklar karşısında susanlardan olmayacağız. Gerek Musul’da alıkonulan vatandaşlarımızla gerek Türkmen kardeşlerimizle ilgili olarak ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla yapılıyor. Musul’da alıkonulan vatandaşlarımız için Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’yle, BM, NATO, ABD, İngiltere, Suudi Arabistan ve bölge ülkeleriyle yoğun irtibat halinde olduk. Her türlü seçeneğin üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Hazırlıklı durumdayız. Ancak 80 vatandaşımızın can güvenliğini tehdit edecek girişimlerden sakınıyoruz.

CHP VE MHP BİZİ AÇIKLAMAYA ZORLUYOR

- Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, vatandaşlarımız aleyhine zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizim 80 vatandaşımız bir örgütün elinde alıkonulmuş haldeler. Bizim bu örgütle ilgili kışkırtıcı açıklama yapmamızı, yangına körükle gitmemizi bekliyorlar. İşte bu kanlı bir siyasettir. Musul’da Allah korusun vatandaşlarımızın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirelim diyecek kadar akıldan vicdandan yoksun bir hale geldiler.

TEHDİDE PAPUÇ BIRAKMAYIZ

- CHP de MHP de kimliksiz, ilkesiz, fırsatçı partilere dönüştü. Şu hale bak. CHP genel müdürü çıkmış AYM’yi övüyor. Ama kısa bir süre önce de Silivri’de af edersiniz sövmenin dışında her şeyi onlara söylüyordu. Balyoz ve Ergenekon davasından dolayı Pensilvanya’ya demedikleri kalmamıştı. Şimdi Pensilvanya yargısını savunuyorlar. Bir ipte bu kadar cambazlık yapılmaz. Kafa üstü çakılacaklar. Yılların MHP’sini aldın, altın tepsi içinde şantaj çetelerine teslim ettin. Çıkmış bizi Pınarhisar ile tehdit ediyor. Sen bizi kendin gibi şantaja, tehdide boyun eğecek mi sandın? Bu millet, Bahçeli size, 5 yıllığına yetki vermişti ama 3.5 yılda gittiniz. Vatandaş daktiloları filan Başbakanlığın önüne atıyordu. Bahçeli senin tehditlerine pabuç bırakmayız.

MECLİS ÖNÜNDE DÖVDÜLER

- 2000 yılında Devlet Bahçeli, Başbakan Yardımcısı’ydı. DSP, ANAP, MHP birlikte iktidardılar. Bir cumhurbaşkanı adayını dayattılar hatırlayın. MHP vekili adaylığını açıkladı, dilekçesini yırttılar. Meclis içinde dövdüler. MHP bu ya. Ya bunlarda ne ararsan ilkellik adına var. Kendi arkadaşlarını dövüyorlar. Aracına da tekme tokat, bunlar arabayı da dövüyorlar. MHP o gün DSP ve ANAP’ın oyuncağıydı. Şimdi CHP’nin oyuncağı. Bugün de aynı şekilde aday dayattılar. Tezgâh aynı. MHP’nin kendi iradesi yok mu? Belki kazanamaz, belki yenilir ama en azından izzetiyle yenilir. Benim milletim artık omurgalı siyaset istiyor. Bu CHP ve MHP’nin düştüğü çukura bakınca sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu idrak ediyoruz.

Aramızdan birini Köşk’e uğurlayacağız

- Asırlardır isimleri değil hep davayı konuştuk. Bugün de davamızı konuşacağız. İsimler fanidir. Ama bu mücadele, bu dava, bu hareket bakidir. Aramızdan birini ölüme değil sadece ve sadece cumhurbaşkanlığı makamına uğurlayacağız. Görev, yetki değişecek, dava şuuru değişmeyecek. Kim ki isimleri tartışırsa partimize, teşkilatımıza değil, bu büyük kadim davaya haksızlık eder. Bu süreçte teşkilatımızın her kademesindeki bir arkadaşım, ikbal hırsıyla değil, dava şuuruyla hareket edecektir.

AMAN YARABBİ NASIL SIZDILAR

- Öyle anlar vardır ki gerçek mücevherle sahte mücevheri ayırt edersiniz. Biz de 1 yıl içinde ayırt etme fırsatını bulduk. Mesele kendi bahçelerine saldırıldığında değil; arkadaşlarına, kardeşlerine, vatan topraklarına saldırıldığında tepki verebilmektir. Üzülerek söylemeliyim ki bize ve vatanımıza saldırıldığında seyretmekle yetinenler oldu. Bunlar kayıtlarda var. Şu anda elimize gelen belgeler, bulgular, bunları gördükçe aman yarabbi. Bu devletin mekanizmaları içerisine bunlar nasıl sızdılar? Bu ülkeye nasıl ihanet ettiler?

ÖLÜM BİZİM İÇİN MUKADDER

- Her şeyden önce bizim için ölüm mukadderdir. Bu böyle bir mücadelede de olabilir veyahut giderken bir trafik kazasında olabilir veyahut da bir ayağın bir taşa takılır, gayet normal giderken kalp. Çünkü her nefis er veya geç ölümü tadacaktır. Mesele ölümden korkmak değil, bir Müslümana bu yakışmaz. Mesele yine şairin ifadesiyle ölümü korkutmaktır. Biz bunun için buradayız.