Güncelleme Tarihi:
ASKERLİĞİNİ YAPTIĞI YER
Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi mezunu olan Günaydın, 21 yıldır Bahçeli ile birlikte çalışıyor. Bahçeli’nin her gittiği yerde yanında istediği Günaydın, 1990 yılında Kato Dağı’nın eteklerinde asteğmen olarak askerliğini yaptığı Hakkari’ye milletvekili adayı olarak geri dönüyor. “Genel Başkanımızın yetiştirdiği evlatlarıyız” diyen Günaydın, Genel Merkez’deki odasında çalışmalarına başladı. Günaydın, MHP’nin eski Çukurca Belediye Başkanı adayı Mehmet Selim Sevinç ve Yüksekova Belediye Başkan adayı Abdulaziz Gülbay ile dolaşacakları güzergahları belirlemek için biraraya geldi. Partide yaptığı söz, beste ve şiir çalışmalarıyla da bilinen Günaydın, adaylık süreci ve Hakkari’de vereceği mesajlarla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:
DİZİNİN DİBİNDE YETİŞTİK
“1990 yılında genç bir komando asteğmendim. Kato Dağı’nın eteklerinde bir operasyon olmuş ve pek çok arkadaşımız şehit olmuştu. O operasyonun olduğu yere bir karakol yapılmıştı ve ben de o karakolda görevlendirildim. Pusuya düşürüldük bir arkadaşımız şehit oldu. O bölgede geçti askerliğim. Şimdi milletvekili adayı olarak gidiyorum Hakkari’ye. Sayın Genel Başkanımızın dizinin dibinde yetiştirdiği evlatlarıyız. 21 yıldır hizmetindeyiz. Rahmetli Başbuğ’a da Sayın Genel Başkanıma da hizmet etme şerefine de erdim.
O SÖZ ÇOK AĞRIMA GİTTİ
‘Sivas’ın ötesine gidemezler’ diye bir laf edilmişti ve çok ağrımıza gitmişti. Bu lafı söylemesi çok oturdu benim içime, o söz karar noktam oldu. Özellikle o bölgeyi kullanarak bu milletin kardeşliğini derdest etme üzerinde yapılan oyunlar var.
DAHA DOĞUSUNU BULAMADIM
Genel Başkanımız, milletvekilliği önceliğimin olmadığını, kendisine hizmetin benim için en büyük şeref olduğunu bilir. Niyetim Hakkari’yi harekete geçirmek, fikir meydanının boş olmadığını göstermek. Aday adaylığı başvurusu yaptıktan sonra geçen pazar beni çağırdı. Kendi birimimle ilgili emirlerini aldıktan sonra ne yaptığımı sordu. Her seçim döneminde şarkı, beste yapıyordum. Bu seçim dönemimde neden birşey yapmadığımı sordu. ‘Yaptım’ dedim. ‘Getir dinleyelim’ dedi. Dinledi. ‘Çok güzel mesajlar var içinde, niye kullanmıyoruz? Kullanalım’ dedi. Tam çıkacakken kaşını kaldırdı ‘Hakkari’den Günaydın soyadlı biri aday olmuş. Gülerek bir akrabalığın var mı?’ dedi. ‘Var efendim, babamın oğlu olur, bizzat kendimim’ dedim. ‘Niye bana haber vermeden böyle birşey yaptın? Niye Tokat değil de Hakkari?’ diye sordu. ‘Daha doğusunu bulamadım’ dedim ve güldü.
ÖYLE BİR GÜL ATACAĞIM Kİ
Hakkari’ye birliktelik, kardeşlik mesajları vereceğiz. Seçim beyannamemiz doğrultusunda hareket edeceğiz. Can Yücel’in bir şiiri var. ‘Öyle bir gül atıcam ki size gelecek maçta Âdem abim bilem tutamaz elleri yanar’ diyor. Ben de Hakkari’den öyle bir gül atılacaktır ki Türkiye’ye, kimsecikler tutamayacak elleri yanacaktır’ diyorum.”