Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eskişehir’deki mitingin ardından Kütahya’ya geçti. Atatürk Bulvarı üzerinde partisinin düzenlediği ‘14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende’ temalı mitinge katılan Bahçeli, kısa bir süre kalan seçimlerin Türkiye’nin dirliğine, milletin birliğine, insanların huzur ve refahına hayırlı, kalıcı sonuçlar getirmesini diledi.
'TÜRKİYE, TÜRK-İSLAM DÜNYASI'NIN ÇEKİM VE CAZİBE MERKEZİ OLACAKTIR'
Türkiye’nin, Türk ve İslam dünyasında çekim ve cazibe merkezi olacağını ifade eden MHP lideri Bahçeli, “Türk milletinin ve bütün insanlığın barış, huzur ve mutluluk içinde insanca yaşayacağı bir dünya ideali Türkiye merkezli yeni bir medeniyet projesinin hayata geçirilmesine bağlıdır. Bu projenin temeli, Türk’ün yüzyıllar boyunca hükmettiği coğrafyalarda tavizsiz uyguladığı hak ve adalet anlayışında kaynağını bulduğu Türk-İslam kültürüdür. Bu kültürün korunup zenginleştiği vatan beldelerinden birisi de Kütahya’dır. Sahip olduğu imkan ve kabiliyetler ile tarihi, kültürel, beşeri değer ve kaynakları sayesinde Türkiye, Türk ve İslam dünyasının çekim ve cazibe merkezi olacaktır. Şanlı mazimizin pirüpak sayfalarını araladığımızda, böylesi bir mirasın parlak ışıklarını görmek mümkündür ve Kütahya bunun tarihten gelen şahididir. Türkiye’mizin son 54 yılına damgasını vurmuş olan Milliyetçi Hareket Partisi gücünü mukaddesattan, inançlarından, ilkelerinden, sizlerin destek ve duasından almaktadır. Millî menfaatlerimize aykırı davranan, milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğini bozmaya çalışan her kim ya da kimler varsa onlara karşı amansız mücadele halindeyiz. Cesaretimizin kaynağı tarihtir, ilhamımızın kaynağı ecdadımızdır, istiklalimizin kaynağı bu topraklara sere serpe uzanmış yatan şehitlerimizdir, irademizin kaynağı da büyük Türk milletidir. Dünyaya istikamet verecek kudrette bir Türkiye’nin inşası, ancak ve ancak Türk-İslam kültüründen feyzini alan, Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve faziletiyle bezenen fedakarlık numunesi bir ahlaki kucaklaşmayla mümkün olacaktır. Bu ahlaki kucaklaşmanın adı Cumhur İttifakı’dır” dedi.
'ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI’NIN VARMAK İSTEDİĞİ YER NERESİDİR?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, 61’inci kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmayı hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi’nin 61’inci kuruluş yıl dönümünde bizatihi Mahkeme Başkanı’nın yaptığı konuşma nesnel ve bilimsel gerçeklerle birlikte millet varlığına ağır bir saldırıdır. Bu şahsın ağzından bir ok gibi fırlayan çok tehlikeli sözlerin tamir ve tevil imkanı da bize göre çok zordur. ‘Toplumsal düzeyde bizim gibi olmayanlarla, bizden farklı düşünen ve yaşayanlarla sağlıklı bir ilişki kurmak durumundayız’ diyen Anayasa Mahkemesi neyi kast etmektir? ‘Öteki olarak gördüklerimizin ontolojik varlığını kabul etmedikçe bu sağlıklı ilişkiyi kurma imkanı da yoktur’ diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın varmak istediği yer neresidir? ‘Kendimize hak gördüğümüzü ‘Ötekine de hak görerek, adaleti ve özgürlüğü sadece kendimiz için değil başkaları için de isteyerek, farklılıklarımızla bir arada yaşamanın iklimini hep birlikte oluşturmak zorundayız’ diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın dilinin altında eveleyip gevelediği asıl düşüncesi, asıl maksadı nelerden ibarettir? ‘Demokratik Cumhuriyet’in geleceği hukuksal ve siyasal düzlemde kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve bu kapsamda yargı bağımsızlığının tam manasıyla hayata geçirilmesine bağlıdır’ açıklamasıyla da PKK’dan HDP ve CHP’ye kadar zillet ve ihanet cephesine selam verdiğini uzaktan bakınca anlamayacak kadar saf mı duruyoruz? 'Demokratik Cumhuriyet' kavramını kullananların kim olduğunu biliyor ve bu odakları tanıyoruz. Kafası zehirlenmiş Anayasa Mahkemesi Başkanı’na hatırlatırım ki; Türkiye’de kuvvetler ayrımı netleşmiş, aralarındaki sınır çizgileri kalınlaştırılmıştır. Dahası yargı bağımsızlığının yanı sıra tarafsızlığı da anayasal hüviyet kazanmıştır” şeklinde konuştu.
'ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI'NIN HADDİNİ-HUDUDUNU ÇOK AÇIK ŞEKİLDE AŞTIĞINI DÜNÜŞÜNÜYORUZ'
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yeniden yapılandırılması gerektiğini savunan Bahçeli, ‘Bölücülüğün odağı’ olarak nitelendirdiği HDP’nin de vakti ve saati geldiğinde kapatılması gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Bunu reddediyoruz, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın haddini ve hududunu çok açık şekilde aştığını düşünüyoruz. Mahkeme Başkanı objektifliğini ve tarafsızlığını kaybetmiş, Türkiye’nin yeni yönetim sistemiyle milli birlik ve kardeşliğine cephe almıştır. Kapatılma davası yılan hikayesine dönen HDP’ye hazine yardımının yapılmasını sağlayarak, milletimizin ödediği vergilerin Kandil’e gönderilmesine vize vermiştir. Bu rezalettir, bu ihanettir. Bu aynı zamanda cinayettir. Eninde sonunda muhatapları Türk milletine hesap verecektir. Bunda kaçış yoktur, kurtuluş yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılmasını gerekli görüyoruz. Bu kapsamda Mahkeme’nin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları ile üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulmasını hedefliyoruz. Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız. Teröre yardım ve yataklık suçu somut delillerle belgelendirilen HDP’nin devam edegelen kapatma davasını sekteye uğratan Anayasa Mahkemesi Başkanı ve malum üyeleri şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır. Terörle mücadelede muazzam fedakarlıklar sergileyen kahramanlarımızın hakkı yenmekte, hukuku çiğnenmektedir. Bölücülüğün odağı HDP’nin kapatılması demokrasi onuru, hukuk namusudur. Bu ihanet yuvasının kapatılmasını aylardır sürüncemede bırakanları Türk milleti vakti saati geldiğinde mutlaka kapatacaktır”
‘PKK DİBİNDE, FETÖ KILIÇDAROĞLU’NUN BİR ADIM GERİSİNDEDİR’
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanı sıra Avrupa Birliği ülkelerinin Millet İttifakı’na destek veren mesajlar yayınladığını anlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “ABD’sinden AB ülkelerine kadar tüm çevreler 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerini merak edip zillet ittifakına destek mesajları vermektedir. PKK, Kılıçdaroğlu’nun dibindedir. FETÖ, Kılıçdaroğlu’nun bir adım gerisindedir. Türkiye düşmanları, Kılıçdaroğlu’nun amigoluğuna soyunmuşlardır. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi geçtiğimiz günlerde malumun ilanını tekrarlamış, 1950’den bu yana Türkiye’nin tarihindeki en belirleyici seçimin yapılacağını vurgulamıştır. S-400 Hava Savunma Füze Sistemi ve F-35 Projesi gibi konuların seçimlerden sonra çözülüp çözülmeyeceğine ilişkin bir soruya, ‘Muhalefet Türkiye’nin dış ilişkilerinde bir istikrar, bir denge görmek istediğini açıkça ifade etti. Umarız bu S-400 meselesinin çözümünü de içerir’ cevabını vermek suretiyle Türk siyasetinde nerede durduklarını bir kez daha açıklamıştır. Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milli iradeye kilit vurmak söz konusu edilemez. ABD’nin zillet ittifakına desteği, Kılıçdaroğlu’nun bu ülkedeki bir benzinlikte FETÖ’cülerle buluşması, İngiltere’de uyuşturucu baronlarının ve tefecilerin eline düşmesi karanlık bir senaryonun tedavülde olduğuna kanıt ve karinedir. Herkes bilmelidir ki, sırtımızı yasladığımız yegane güç Türk milletidir” dedi.
'13 TOPLANTI SONUNDA ADAY ÇIKARDILAR'
Millet İttifakı ortaklarını eleştirerek Cumhurbaşkanı adayını 13 toplantı sonucunda belirlediklerini ifade eden Bahçeli, “Kütahya ne diyorsa söyleyeceğimiz odur. Ancak Kılıçdaroğlu milletten umudunu kesmiştir. Sandıktan beklentisi kalmamıştır. Çıkar gruplarıyla emel birliği içindedir. Teröristlerle hedef birliği halindedir. Ali Dibocular CHP’nin milletvekili adayıdır. ‘Kemalizm Irkçılıktır’ diyen bir FETÖ’cü CHP’nin birinci sıradan İzmir milletvekili adayıdır. Kılıçdaroğlu ve zillet ortaklarının parlamenter sistemin yol açtığı sıkıntıları ve demokrasi dışı arayışlara zemin hazırlayan yapısını tekrar getirme vaadinin dışında söyledikleri ikinci bir şey yoktur. Başını CHP, İP, HDP ve diğer ortaklarının çektiği; FETÖ ve PKK’nın destek verdiği parlamenter sisteme dönme önerisi, Türkiye’yi darbe ve muhtıralara, kaos ve kargaşaya mahkum etmeye özlem duymaktır. Zillet ittifakı, bir masa etrafında 12 ay 21 günde yaptıkları 13 toplantının sonunda güç bela bir Cumhurbaşkanı adayı çıkardılar. Ancak 6 Şubat 2023 Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin üzerinden 2 ay 23 gün geçmesine rağmen devlet ve milletiyle güç birliği yaparak felaketin derin izleri silindi, yaralar sarıldı, güvenli konutların temelleri atılıp yeni bir hayatın; yeni yüzyılda, yeni Türkiye çatısı altında müjdesi verildi. Onlar bir adayı 385 günde kavga ve gerilim nöbetlerine gire çıka buldular, Cumhur İttifakı ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sınırları içinde son bir asrın en büyük doğal afetine karşı mucizelere imza attı” şeklinde konuştu.