Mezopotamya için refah sözü
Güncelleme Tarihi:
Uğur ERGAN-Cansu ÇAMLIBEL / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2009 00:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Irak ve Suriye ile kurduğu Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyleri’nin, “Mezopotamya havzasında ortak istikrar ve refah alanı yaratmayı” hedeflediğini söyledi. Gül, dün İstanbul’da yapılan İSEDAK Liderler Zirvesi’ndeki konuşmasında, İslam dünyasıyla ilgili siyasi ve ekonomik mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün mesajları, konu başlıklarıyla şöyle:
MEZOPOTAMYA:
“Türkiye ile Irak arasında değişik alanlarda 48 mutabakat muhtırası imzalanmıştır. Bu muhtıralarla iki ülke arasında kapsamlı ekonomik bütünleşmenin önü de açılmıştır. Enerjiden ticarete; sağlıktan bayındırlığa; su kaynaklarından ulaştırmaya kadar olan geniş bir yelpazede uygulayacağımız projelerle, İSEDAK üyesi ülkelerin de desteğiyle, Mezopotamya havzasını bir ortak istikrar ve refah alanı haline getirme hususunda kararlıyız. Benzer bir mekanizmayı Suriye ile de tesis etmiş bulunmaktayız.
İki devletli çözüm koşullara bağlanamaz
ORTADOĞU:
Uluslararası toplumun desteği olmadan Ortadoğu’da kapsamlı, adil ve kalıcı çözüme ulaşılması imkansızdır. Ne var ki, bölgede uzun süredir özlenen barış ve huzur ortamının oluşturulabilmesi için bölge ülkeleri olarak bizlere de önemli ve öncelikli sorumluluklar düşmektedir.
FİLİSTİN:
Filistin sorunu, İsrail devletiyle yan yana, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yaşayan ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması temelinde çözüme ulaştırılmadan, bölgede barış ve istikrarın sağlanması imkânsızdır. İki devletli çözümün sorgulanması ve bazı koşullara bağlanması bölgede barışa ulaşılmasını güçleştirecektir.
Yaşanan insanlık dramı hepimizi derinden yaraladı
GAZZE:
Gazze’de geçtiğimiz yıl yaşanan insanlık dramı hepimizi derinden yaraladı. Tek taraflı ateşkeslerin ilanından bu yana 10 ay, Şarm el-Şeyh’te Gazze’nin yeniden imarı için yaptığımız taahhütlerin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen, bölgedeki durumda iyileşme kaydedilememiştir. Acilen gerekli tedbirler alınmaz ve Gazze’ye yardım ve yeniden imar malzemelerinin girişi sağlanamazsa kış aylarına girdiğimiz bu günlerde Gazze’deki kardeşlerimizin hayatları daha da zorlaşacaktır.
Kıbrıslı Türklere kardeş desteği verin
KIBRIS:
Türkiye bakımından öncelikli konuların başında gelen Kıbrıs meselesine de değinmek istiyorum. Türkiye, yeniden başlayan çözüm sürecine bu defa da kuvvetli biçimde destek vermektedir. İKÖ üyesi ülkelerin Kıbrıslı Türk kardeşleri üzerindeki haksız baskıların ve ambargoların ortadan kaldırılması için mümkün olan her türlü desteği vermeleri ricamızı bir kere daha ifade etmek istiyorum.”
İslam dünyası sorumluluk üstlenmeli
AFGANİSTAN:
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İSEDAK zirvesi öncesinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “Afganistan’ın İSEDAK Katılımcısı Komşularıyla Gayriresmi İstişare Toplantısı”na katıldı. Afganistan’a komşu ülke temsilcileriyle biraraya gelen Gül, İslam ülkelerinden Afganistan için sorumluluk üstlenmelerini isteyerek, şunları söyledi:
Teröre sığınak olmasın
“Terör, köktencilik, uyuşturucu ve kaçakçılık herkesi tehdit ediyor. Bölgedeki temel aktörler olarak ABD ve diğer batılı güçlerin sorunlarını yalnız başına çözmelerini bekleyemeyiz. Bizim de sorumluluk üstlenmemiz gerekir. Afganistan’ın teröristler bakımından yeniden bir sığınak haline gelmesine izin verilemez. Acısı olan herkesin terörist olarak nitelendirilemeyeceğini ve bunlardan bazılarının topluma yeniden uyumunun çözüm sürecinin önemli bir parçası olduğunu söylememe izin verin. Afganistan hükümetinin bunu bildiğinin ve bundan cesaret aldığının farkındayız.”
MEZOPOTAMYA:
“Türkiye ile Irak arasında değişik alanlarda 48 mutabakat muhtırası imzalanmıştır. Bu muhtıralarla iki ülke arasında kapsamlı ekonomik bütünleşmenin önü de açılmıştır. Enerjiden ticarete; sağlıktan bayındırlığa; su kaynaklarından ulaştırmaya kadar olan geniş bir yelpazede uygulayacağımız projelerle, İSEDAK üyesi ülkelerin de desteğiyle, Mezopotamya havzasını bir ortak istikrar ve refah alanı haline getirme hususunda kararlıyız. Benzer bir mekanizmayı Suriye ile de tesis etmiş bulunmaktayız.
İki devletli çözüm koşullara bağlanamaz
ORTADOĞU:
Uluslararası toplumun desteği olmadan Ortadoğu’da kapsamlı, adil ve kalıcı çözüme ulaşılması imkansızdır. Ne var ki, bölgede uzun süredir özlenen barış ve huzur ortamının oluşturulabilmesi için bölge ülkeleri olarak bizlere de önemli ve öncelikli sorumluluklar düşmektedir.
FİLİSTİN:
Filistin sorunu, İsrail devletiyle yan yana, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yaşayan ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması temelinde çözüme ulaştırılmadan, bölgede barış ve istikrarın sağlanması imkânsızdır. İki devletli çözümün sorgulanması ve bazı koşullara bağlanması bölgede barışa ulaşılmasını güçleştirecektir.
Yaşanan insanlık dramı hepimizi derinden yaraladı
GAZZE:
Gazze’de geçtiğimiz yıl yaşanan insanlık dramı hepimizi derinden yaraladı. Tek taraflı ateşkeslerin ilanından bu yana 10 ay, Şarm el-Şeyh’te Gazze’nin yeniden imarı için yaptığımız taahhütlerin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen, bölgedeki durumda iyileşme kaydedilememiştir. Acilen gerekli tedbirler alınmaz ve Gazze’ye yardım ve yeniden imar malzemelerinin girişi sağlanamazsa kış aylarına girdiğimiz bu günlerde Gazze’deki kardeşlerimizin hayatları daha da zorlaşacaktır.
Kıbrıslı Türklere kardeş desteği verin
KIBRIS:
Türkiye bakımından öncelikli konuların başında gelen Kıbrıs meselesine de değinmek istiyorum. Türkiye, yeniden başlayan çözüm sürecine bu defa da kuvvetli biçimde destek vermektedir. İKÖ üyesi ülkelerin Kıbrıslı Türk kardeşleri üzerindeki haksız baskıların ve ambargoların ortadan kaldırılması için mümkün olan her türlü desteği vermeleri ricamızı bir kere daha ifade etmek istiyorum.”
İslam dünyası sorumluluk üstlenmeli
AFGANİSTAN:
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, İSEDAK zirvesi öncesinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “Afganistan’ın İSEDAK Katılımcısı Komşularıyla Gayriresmi İstişare Toplantısı”na katıldı. Afganistan’a komşu ülke temsilcileriyle biraraya gelen Gül, İslam ülkelerinden Afganistan için sorumluluk üstlenmelerini isteyerek, şunları söyledi:
Teröre sığınak olmasın
“Terör, köktencilik, uyuşturucu ve kaçakçılık herkesi tehdit ediyor. Bölgedeki temel aktörler olarak ABD ve diğer batılı güçlerin sorunlarını yalnız başına çözmelerini bekleyemeyiz. Bizim de sorumluluk üstlenmemiz gerekir. Afganistan’ın teröristler bakımından yeniden bir sığınak haline gelmesine izin verilemez. Acısı olan herkesin terörist olarak nitelendirilemeyeceğini ve bunlardan bazılarının topluma yeniden uyumunun çözüm sürecinin önemli bir parçası olduğunu söylememe izin verin. Afganistan hükümetinin bunu bildiğinin ve bundan cesaret aldığının farkındayız.”