Güncelleme Tarihi:
19’UNCU Milli Eğitim Şûrası’nda Osmanlı Türkçesinin Anadolu imam hatip liselerinde de zorunlu hale getirilmesine ilişkin tavsiye kararının ardından, tartışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstemeseler de öğrenecekler” dediği ‘Osmanlı Türkçesi’, sadece sosyal bilimler liselerinde zorunlu ders olarak yer alıyor. Diğer liselerde ise seçmeli ders. Şu an İstanbul’da tek zorunlu Osmanlı Türkçesi dersi veren okul olan, Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nde 10’uncu sınıf Osmanlı Türkçesi dersine konuk olduk. Konu: Nasreddin Hoca fıkrasındaki kalıplaşmış ekler...
4 ÖĞRETMEN VAR
Kitaplarda Osmanlı Türkçesi ile yazılmış Nasreddin Hoca fıkrasının yer aldığı sayfalar açık. Öğrenciler, metinden Türkçe eklerin kalıplaşmış yazımlarını çıkararak yazılışını ve okunuşunu öğreniyor.
Okulda bu dersi öğreten 4 Türk dili ve edebiyatı öğretmeni bulunuyor. Dersin içeriği, okuma ve okuduğunu anlama üzerine. Müfredatta yazma yok. Öğretmen Sema Çimen, “Yazma işini sadece okumalarına yardımcı olsun diye kopya ederek ya da bakarak yazma şeklinde yapıyorlar. Orijinal yazı yazmıyorlar” diyor. Çimen, 10’uncu sınıftan itibaren başlanan dersin müfredatını ise şöyle özetliyor:
‘NEDEN ÖĞRENMELİYİZ’
“Derse başlarken Osmanlı Türkçesinin ne olduğunu öğretiyoruz. İkinci konumuz, Osmanlı Türkçesini neden öğrenmeliyiz? Aslında bu mezar taşı meselesi de orada yapılan bir etkinlik. Çocuklara şöyle bir etkinlik öneriyoruz: ‘İstanbul’da özellikle tarihi yerleri gezin ve Osmanlı Türkçesi ile yazılmış yerleri fotoğraflayın. Bunları okumanın ne fayda getireceğini, ne hissettiğinizi düşünün ve yazın’ diyoruz. Bunun içinde, üzerinde Osmanlı Türkçesi yazan türbeler, camiler, kütüphanelerin yanında mezar taşları da var doğal olarak. O aslında oradan çıkma bir tartışma. Daha sonra metinlere, sonraki yıllarda da okumaya, anlamaya geçiyoruz. Biraz daha Arapça, Farsça unsurlar, onların Osmanlı Türkçesini ilgilendiren gramer özellikleri giriyor. Son sınıfta yazı çeşitlerini tanıtıyoruz.”
Çimen, Osmanlı Türkçesinin ileride hukuk, edebiyat, tarih, sosyoloji gibi alanlarda okuyan öğrencilere kolaylık sağladığını da ekliyor.
ÖĞRENCİLER: KOLAY
Şeyma Uslu: “Çok eğlenceli geçiyor derslerimiz, hiç zorlanmıyorum. İleride sosyal bilimler alanlarında akademisyen olmak istiyorum. Osmanlı Türkçesi bilmemin, istediğim meslekte de fayda sağlayacağını düşünüyorum.”
Aysena Nur Çınar: “Alfabeyi ve kelimelerin yan yana geldiğinde nasıl okunacağını bildikten sonra kolay bir dil. Osmanlıcadan oluşan çok büyük bir arşiv var. Sosyal bilimler alanında kariyer hedeflediğim için bu arşivi okuyup anlamam bana çok büyük katkı sağlayacak.”
‘ÇOK EĞLENCELİ’
Mehmet Furkan Özen: “Zevkli bir ders. Alfabeyi öğrendik, şu an okuma pratiği yapıyoruz. Sosyoloji okumayı düşündüğüm için çalışabileceğim kaynakların sayısı artacak.”
Hande Sekmen: “Harfleri bildikten sonra zor değil. Sessiz harfleri birleştirince bir zaman sonra beyin onu tamamlıyor. Psikoloji okumak istiyorum. Bana genel kültür açısından çok şey katacağını düşünüyorum.”
İsmail Durak: “İlk başladığımda okumada zorluk çekiyordum. Şimdi okuyabiliyorum. Yazmada biraz zorlanıyorum. Onun da çalışmayla giderileceğini düşünüyorum. Osmanlı Türkçesinin ileride bana hukuk alanında yararlı olacağını düşünüyorum.”
Seda Çeçen: “Ben dersi çok eğlenceli buluyorum. İleride hukuk okumak istiyorum. Osmanlı Türkçesini bilmediğimizde arşivlerdeki metinleri okumak için sürekli birilerinin yardımına muhtaç olacağız.”