Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Yusuf Özal'ın Süleymaniye'ye gömülmesine izin veren kararnameyi ‘‘zaten gömülmüştü’’ gerekçesiyle imzaladığını açıklamış, Nakşibendi Tarikatı Şeyhi Esad Coşan’ı ise veto etmişti.
Sezer, Şeyh Yahya Efendi Camii'ne gömülmüş olan Zeynep Arcan'ın kararnamesini veto etmesi ise defin işlemini tartışmalı hale getirirken aynı mezarlık için, halen yaşayan bir vatandaşa ölünce defin izni vermiş olması kafaları iyice karıştırdı.
Nakşibendi Şeyhi Mahmud Esad Coşan'ın Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesine ilişkin kararnameyi hükümete geri gönderme kararı büyük yankı yaratan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, defin işlemi tamamlanmış iki cenaze konusunda iki farklı uygulama yaptığı ortaya çıktı.
Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii'ne gömülmesine ilişkin kararnameyi ‘‘defin işlemi tamamlandığı için onaylamak zorunda kaldığını’’ açıklayan Sezer, Zeynep Arcan adındaki bir başka vatandaşın gömülmesinden yaklaşık bir ay sonra bu konudaki kararnameyi hükümete geri gönderdi. Sezer'in bu davranışı, Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye'ye gömülmesine neden izin verdiği konusunda kamuoyuna ve hükümete verdiği açıklamayı tartışmalı hale getirdi.
AİLE VAKIFLARA BAŞVURUYOR / 3 OCAK
Aile, Zeynep Arcan'ın, 1992 yılında vefat eden eşinin İstanbul Beşiktaş'ta bulunan Şeyh Yahya Efendi Camii bahçesindeki mezarına defin izni verilmesi için İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne 3 Ocak tarihinde bir dilekçeyle başvurdu.
İstanbul Bölge Müdürlüğü, konuyu Ankara'daki Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ‘‘olumlu’’ görüşüyle aktardı. Ardından Vakıflar'dan Sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, bu konudaki teklifini Başbakanlığa sundu. Bu konudaki kararname 5 Ocak günü Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıldı.
BAŞBAKANLIK KARARNAME HAZIRLIYOR / 5 OCAK
Başbakanlık, bu noktada yerleşik bir uygulamaya giderek, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne aynı gün gönderdiği (5 Ocak) bir derdest yazısıyla, bu içerikte bir kararnamenin imzaya açıldığını Çankaya Köşkü'ne bildirdi.
Derdest yazıları, çok ivedi durumlarda zaman kazanarak, kararnamenin imzaya açıldığı konusunda Cumhurbaşkanlığı'nı haberdar edip, hukuksal incelemeyi başlatmak ve varsa Cumhurbaşkanlığı'nın itirazlarını önceden öğrenmek amacıyla gönderiliyor. Başbakanlık, bir süre sonra da asıl kararnameyi Köşk'e gönderdi.
ZEYNEP ARCAN TOPRAĞA VERİLİYOR / 6 OCAK
Başbakanlık, Köşk'e derdest yazısını gönderdiği 5 Ocak tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne de bir yazı yazarak, kararnamenin imzaya açıldığını bildirdi. Vakıflar, kararnamenin geri çevrilmeyeceği varsayımıyla Zeynep Arcan'ın ailesine defin işleminin yapılabilmesi için gerekli izni verdi.
İznin verilmesinden bir gün sonra da (6 Ocak) Zeynep Arcan, Şeyh Yahya Efendi Camii avlusunda Kemalettin Arcan'ın mezarında toprağa verildi.
YUSUF BOZKURT ÖZAL'A ONAY / 12 OCAK
Zeynep Arcan'ın defnedilmesinden tam üç gün sonra (9 Ocak) Yusuf Bozkurt Özal İstanbul'da vefat etti. Bakanlar Kurulu, yine ailenin başvurusu üzerine Özal'ın İstanbul'daki Süleymaniye Camii avlusunda gömülmesine ilişkin bir kararnameyi aynı gün imzaya açtı. Yusuf Özal, 12 Ocak tarihinde toprağa verildi. Özal'ın defnedilmesine ilişkin kararname Çankaya Köşkü tarafından imzalandı.
ZEYNEP ARCAN'A VETO / 2 ŞUBAT
Özal'ın onay gören defin işleminden yaklaşık 20 gün sonra, 2 Şubat tarihinde, benzer şekilde cami avlusuna gömülmüş olan Zeynep Arcan'a ilişkin kararname Köşk'ün vetosuna uğradı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, 2 Şubat tarihinde Başbakanlığa gönderdiği yazıda, gerek Anayasa'nın ‘‘Hiçbir kişiye, aileye, zsümreye veya sınıfa imtiyaz’’ tanınamayacağı yolundaki hükmünü hatırlatarak, gerek işlemin muhtelif yasalara ters düştüğünü belirterek, kararnamenin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından imzalanmadığını resmen bildirdi.
Cumhurbaşkanı Sezer, ardından 4 Şubat tarihinde Avustralya'da vefat eden Nakşibendi Şeyhi Esad Coşan'ın Süleymaniye'de gömülmesine ilişkin kararnameyi geri çevirirken önemli bir açmazla karşılaştı. Çünkü, benzer bir kararname sürecinde Yusuf Özal'ın Süleymaniye'ye gömülmesine ilişkin kararnameye onay vermişti.
Sezer, kamuoyuna yaptığı açıklamada, Yusuf Bozkurt Özal'ın defnedilmesine ilişkin kararnamenin ‘‘Özal'ın toprağa verilmesinden sonra Köşk'e gönderilmiş olmasını’’ gerekçe gösterdi.
Zeynep Arcan'ın cami avlusuna gömülmesine ilişkin kararnamenin Başbakanlığa geri gönderilmesi, Zeynep Arcan'ın vefatı ve gömülmesinin yaklaşık bir ay sonrasına rastladı.
Yusuf Bozkurt Özal'ın defnedilmesine ilişkin kararnamenin imzalanmasının gerekçesi olarak ‘‘adı geçenin zaten defnedilmiş olması’’ gösterilirken, defnedilmenin üzerinden bir ay geçtikten sonra Zeynep Arcan'la ilgili kararnamenin imzalanmaması yeni bir tartışma başlattı.
HAYATTA OLAN VATANDAŞA ONAY
Yusuf Bozkurt Özal'ın kararnamesiyle birlikte Köşk'e sunulan ve onaylanan Selma Ercihan hakkındaki karar da olayın bir başka boyutunu ortaya koyuyor. Çünkü, Ercihan, Köşk'ün onayladığı bu kararname, halen hayatta olan Ercihan'ın öldüğünde Şeyh Yahya Efendi Camii'ne gömülmesi iznini içeriyor. Oysa, Zeynep Arcan'ın aynı yere gömülmesini isteyen kararname veto edilmişti.
Sezer, bu kararnameyi onaylamasına gerekçe olarak ‘‘Yusuf Bozkurt Özal'ın kararıyla birlikte aynı gün imzaya sunulduğu için ve farkılılık yaratmamak düşüncesiyle imzalandığını’’ bildirdi.
Köşk, Coşan için emrivaki yaptırtmadı
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer'in, Nakşibendi Cemaati lideri Esad Çoşan'ın, ‘‘oldu bittiye’’ getirilerek, Süleymaniye Camii'ne gömülmesine karşı önceden önlem aldığı ortaya çıktı. Yusuf Bozkurt Özal'ın, Süleymaniye Camii'ne gömülmesine ilişkin kararnameyi, Özal'ın defnedilmiş olması gerekçesiyle imzaladığını bildiren Sezer'in, benzer bir durumunun Esad Çoşan'ın cenazesinde de yaşanmaması ve kararname onaylanmadan Süleymaniye Camii'ne defin yapılmaması konusunda İstanbul Valiliği'ni uyardığı öğrenildi.
Sezer'in, Çoşan'ın Süleymaniye Camii'ne gömülmesine olanak tanıyacak Bakanlar Kurulu Kararnamesi'nin hazırlanması ve imzalanması aşamasında, bir definin yapılmamasına ilişkin olarak İstanbul Valisi Erol Çakır ile diğer ilgililere sorumluluklarını hatırlattığı öğrenildi. Sezer'in, kendi imzası olmadan tamamlanmayan bir yürütme kararının, hiç bir hüküm taşımayacağını yetkililere ilettiği bildirildi.
8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii'ne gömülmesine ilişkin kararnamenin, kendi imzasından geçmeden defin işleminin yapılmasının Sezer'i rahatsız ettiği, benzer bir durumla karşılaşmamak amacıyla da bu uyarıyı yaptığı belirtiliyor.
Eşiyle aynı mezara gömülmüş
Zeynep Arcan'ın vasiyeti 1992 yılında ölen eşi Kemal Arcan'la aynı mezara gömülmekti. Ailesi de onu, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı Yahya Efendi Mezarlığı'nda, Kemal Arcan adına tapusu bulunan mezara defnedebilmek için Bakanlar Kurulu'na başvurdu. Buradan izin çıkması üzerine 2 Ocak 2001'de vefat eden Zeynep Arcan, 4 Ocak 2001'de eşi Kemal Arcan'ın üzerinde toprağa verildi.
Cumhuriyet kadınıydı
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer'in onaylamadığı Bakanlar Kurulu kararıyla Beşiktaş'taki Yahya Efendi Mezarlığı'na gömülen Zeynep Arcan, çevresinde ‘Cumhuriyet kadını’ olarak tanınıyordu. ANAP Beşiktaş İlçesi'nde kurucu üye olan Arcan için İlçe Başkanı Muvaffak Batur, ‘‘O hepimizin annesiydi. Atatürkçü ve laik ilkelerinden asla taviz vermezdi. Tam bir Cumhuriyet kadınıydı’’ dedi.
NAKŞİ DEĞİL
Arcan'ın ailesi ise 3 kuşaktır Beşiktaş'ta oturduklarını belirterek, ‘‘Bu mezarlık Nakşi mezarlığı olarak bilinebilir. Ancak biz Nakşi olduğumuz için değil Beşiktaşlı olduğumuz için babamız bu mezarlıkta gömülü. Annemizi de doğal olarak babamın yanına gömülmek istedi’’ dediler.
Annelerini, vasiyetine uyarak, Bakanlar Kurulu kararıyla ‘tapulu aile mezarlığı’na defnettiklerini belirten Arcan'ın ailesi, kararın onaylanmadığına yönelik kendilerine bir bilgi ulaşmadığını söyledi.
Annelerinin mezarından çıkarılmak zorunda kalmasını istetemediklerini belirten aile üyeleri, ‘‘Böyle bir şey olursa ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ama, babamızın yanına gömülmek onun vasiyetiydi’’ dediler.