Güncelleme Tarihi:
Mevlid Kandili ne zaman sorusu ibadetlerini gerçekleştirecek birçok vatandaş için merak konusu olmaya devam ediyor. Rebiülevvel ayının 11. gününü ifade eden Mevlid Kandili Peygamber Efendimiz (S.A.S.)'in dünyaya gelişi olarak kabul edilmektedir. Tüm İslam alemi için en önemli gecelerden biri olan Mevlid Kandili gecesini ibadetlerle ve dualarla geçirmek isteyen bireyler gün saymaya devam ediyor. Peki, İslam alemi için en özel gecelerden biri olan Mevlid Kandili ne zaman? Rebiülevvel ayı 11. gecesi hangi güne denk geliyor? Kandil gecesi yapılacak ibadetler ve bu ayın anlam ve önemi...
MEVLİD KANDİLİ NE ZAMAN İDRAK EDİLECEK?
Rebiülevvel ayının 11. günü olarak bilinen mevlid kandili, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre bu yıl 11 Aralık Pazar gecesine denk gelecek. Rebiülevvel ayı ise 1 Aralık Perşembe günü başladı.
MEVLİD KANDİLİNDE NELER YAPILMALI?
Mevlid gecelerinde toplanarak, mevlid kasidesi okumak, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. Salihlere elbise ve benzeri hediye vermek, bu geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak çok sevap olur. Mevlid cemiyetinde, salihleri toplayıp, salevat okumak, fakirleri doyurmak, her zaman sevaptır.
Mevlid cemiyetinde, sadaka, hediye vermek, neşe ve sevinç göstermek, haram karıştırmadan mevlid kasidesi okutmak çok sevap olur. Bu gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan diğer bir öneri olarak yer alıyor.
Bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak iyi olur, sevab olur. İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir.
Muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir. Onun doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risâletini, yüksek ahlâkını, fazîletini, adâlet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda uygulama azmini tazelemektir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yeğane yolu, Hz. Peygamber’in yolundan gitmektir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “(Ey Muhammed!) De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân, 31) Bu ayette de belirtildiği gibi, Allah’ı hoşnut etmek, O’nun Peygamberine uymak ve onu örnek almakla mümkündür.
Peygamberimiz (S.A.V.)'e hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, "Es-salatü ve's-selamü aleyke ya Resûlallah" demeliyiz.
ALLAHü Teâlâ'ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH'ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O'na sığınması ve O'na yakarması, ne isteyecekse O'ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir köprüdür, Mevlid-i Mutlak'ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ'nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir.
REBİÜLEVVEL AYININ ÖNEMİ NEDİR?
İslam tarihinde reblülevvel ayının önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber genel kabule göre Reblülevvel ayının 12'sinde Pazartesi günü dünyaya gelmiş ve bugünün kutlanması müslüman toplumlarda bir mevlid geleneği oluşturmuştur. İslam tarihinde bir dönüm noktası sayılan hicret de reblülevvel ayında ger-çekleşmiştir. Safer ayının sonlarında Hz.Ebu Bekir'le birlikte Sevr mağarasına sığınan ve 1 Reblülevvel'de buradan ayrılıp Medine'ye doğru yola çıkan Resul-i Ekrem Reblülevvel Pazartesi günü Kuba'ya varmışve burada Kuba Mescidi'ni inşa etmiştir.12 Reblülewel'de Medine'ye hareket etmiş, Ranuna vadisinde ilk cuma namazını kıldırdıktan sonra aynı gün Medine'ye ulaşmıştır. Bu ayın içinde Mescid-i Nebevl'nin inşasına başlanmıştır. Hz. Peygamber'in ahirete irtihalinin de Rebiülevvel ayında olduğu konusunda görüş birliği vardır. Meşhur olan rivayete göre Resül-i Ekrem 12 Reblülevvel Pazartesi günü vefat etmiştir. Hz. Peygamber'in doğum, hicret ve vefatının reblülewel ayında ve pazartesi gününde olması bazı araştırmacılarca, reblülevvel ayının Araplar'da bolluk ve bereket ayı sayılması ve eski medeniyetlerde pazartesi gününün ayın yaratıldığı gün kabul edilmesiyle irtibatlandırılarak İslam'da ibadet vakitlerinin belirlenmesi bakımından ayın önemli bir yeri olduğu, hilalin müslümanlar için sembolik bir anlam taşıdığı ve bunun evrenle insanın kaderi arasındaki ilişkiye işaret ettiği ifade edilmiştir.