Güncelleme Tarihi:
TARİHİ BİR DERS VERİYORUZ
“ERZURUM doğunun sınır taşı. ‘Dadaş çelik bir yaydır/ onu germeye gelmez/ çağlayan bir sel olur/ dağlara da baş eğmez.’ Dağlara baş eğmeyen dadaş meydanı bunlara dar etmeye hazır mı? Ağızlarından salyalar akıtarak Türkiye’nin tökezlemesini bekleyenlere bir kez daha derslerini vermeye hazır mı? 16 Nisan inşallah bu ülkede terörün kilidinin kırıldığı gün olacaktır. Şurada 20 ayda 10 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Bu ülkenin huzurunu kaçıranlara, bu ülkenin birliğini beraberliğini bozanlara, bu ümmeti parçalamaya çalışanlara tarihi bir ders veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.
16 NİSAN ONLARIN KÂBUS GÜNÜ
Mevcut durumun sürmesi bizim lehimize. Sistemin değişmesi için çalışması, çırpınması, milletimize bu teklifi götürmesi gereken anamuhalefet olmalı. Gördüğünüz gibi roller tam tersine dönmüş durumda. Çünkü biz bu değişikliği kendimiz için değil, ülkemiz için, milletimiz için, gelecek için istiyoruz. Yıllarca devleti, Cumhurbaşkanı makamı ve siyasetin bir kısmı, vesayet odakları, çetelerin üzerinden dış güçlerin bir yapısı olarak kullananların sonu geliyor. Artık devlet, hiçbir aracı olmadan doğrudan milletin devleti haline geliyor. Millete değil, kendilerine hizmet eden devlet hayaliyle yananlar için 16 Nisan kâbus günüdür. Onların kâbus günü, benim dadaşlarımın, milletimin bayramı olacaktır.
(İdam sesleri üzerine) İşte 16 Nisan aynı zamanda bunun kararının verileceği gündür. 16 Nisan’dan sonra idamla ilgili taslak inşallah parlamentoya gelecektir. Parlamentodan geçerse ben bunu onaylarım. Diyelim ki geçmedi, aynen 16 Nisan oylamasında olduğu gibi bir halkoylamasına millete gideriz.
YENİ BİR DÖNEM AÇACAĞIZ
16 Nisan aynı zamanda istikrar ve güvendir. Yatırımcı her şeyden önce buna bakıyor. Bak Güneydoğu’ya gidiyor mu gitmiyor, neden? Terör. İnşallah 16 Nisan’dan itibaren yeni yönetim sistemine geçerek ülkemizin önünde yeni bir dönem açacağız. Karadeniz’de, Akdeniz’de mevzi kaybettiğimizde Anadolu’da tutunamayacağımız belli değil midir? Türkiye’nin savunması Balkanlardan, Kafkaslardan başlamaz mı? Öyleyse bu gerçeklere uygun politikalar geliştirmeli, operasyon yürütmeliyiz.”
'KRAL YETKİSİ YOK BU BAŞKANDA'
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, önceki akşam A Haber-ATV ortak yayınında da ‘tek adam’ eleştirilerine yanıt verdi. Erdoğan özetle şunları söyledi: “Bu süreçte bir defa cumhurbaşkanı, başbakan ikilemi ortadan kalkıyor ve sadece cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanının altında da en yakın çalışma arkadaşları içinde bir, iki, bilemedin üç başkan yardımcısı olacak. Bu başkan yardımcılarıyla yürüyecek. Yani güçlendirilmiş bir başkan, onun yanında güçlendirilmiş bir yasama organı, yargı olacak. Dolayısıyla asla bir tek adamlık söz konusu değil. Yani bir kral, böyle bir yetki, bu başkanda yok.
ŞAİRLİĞİM YOK, İYİ ŞİİR OKURUM
(Eşinize özel şiir yazdınız mı?) Şairliğim, şiir yazarlığım yok ancak iyi şiir okurum. Öyle diyorlar. Bir kaset doldurdum, cezaevine girmeden önce; 1.5 milyon sattı. Şimdi teklifler gelmeye başladı. ‘Bu seçimden sonra şöyle bir CD yapsak’ diye. Dedim ‘Önce bir seçimi hayırlısıyla atlatalım, bitsin bu iş. Bittikten sonra onu yaparız’ dedim. Yani ‘Cumhurbaşkanı olduğu için yapmadı’, böyle bir derdim yok. Seviyorum şiiri. Bunu özellikle okuyarak da bütün gençlerle, halkımla da paylaşmak istiyorum.”
'KEMAL BENİ YORMİYİR'
“Ülkemizde anamuhalefet boşluğu olduğunu izlediniz. Şimdi diyeceksiniz ki Kılıçdaroğlu var ya. Dadaşlar, size bunun cevabını bir dadaş fıkrasıyla vereyim. Dadaşa sormuşlar, Kamil’i mi seversin, Kemal’i mi seversin? Dadaş hemen cevap vermiş; Kemal’i severim. Niye demişler. Dadaşın cevabı çok manidar, ‘Kamil bir yalan söyliyir bir doğriyi, Kemal hep yalan söyliyir, beni yormiyir’ demiş. Kılıçdaroğlu da hep yalan söylediği için artık kimseyi yormuyor. Ama bu durum ülkemizde bir boşluk da ortaya çıkarıyor.”