Güncelleme Tarihi:
Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nce açıklanan 21 sayfalık gerekçeli kararda, sanık F.Ö.'nün 23 Nisan 2019'da metrobüste ayakta bulunduğu sırada önünde oturan N.C.'ye cinsel saldırı suçunu işlediği anlatıldı. Gerekçeli kararda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nin "5 saniyelik saldırının 'sarkıntılık' düzeyinde kaldığına dair kararını" yineleyen mahkeme, bu sürenin aşılması halinde eylemin sarkıntılık düzeyini aştığına dair karar olduğunu belirtti.
"EYLEM 10 METROBÜS DURAĞI KADAR SÜRDÜ"
Müşteki N.C.'nin beyanlarına göre sanığın temasının herhangi bir cisim veya vücudunun başka bir yeriyle dokunması olarak algıladığı, N.C.'nin söylenerek sanık F.Ö.'yü uyarmaya çalıştığı, zamanla mağdur kadının araya çanta koyduğu ve tüm bu temasların yaklaşık 10 metrobüs durağı kadar sürdüğü kaydedildi. Söz konusu süre boyunca da eylemin sarkıntılık düzeyini geçtiği gerekçeli kararda vurgulandı. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi'nce onanan bir cinsel istismar davasının emsal olarak gösterildiği gerekçeli kararda, cinsel saldırı eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalması hususlarında eylemin niteliğinin değil, süresinin de önemli olduğu belirtildi.
"KADININ YALAN BEYANDA BULUNMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI"
Sanığın ifadesinde suçlamayı kabul etmemesine değinilen gerekçeli kararda, müştekinin namus ve iffeti ile ilgili bir konuda yalan beyanda bulunmasının ve sanık ile herhangi bir husumetinin bulunmaması nedenleriyle kadının yalan beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığının kabul edildiği ifade edildi.
"ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ CİNSEL SALDIRI SUÇLARINDA UYGULANMAMALI"
Gerekçeli kararda "Suçlar açısından mağdurun kendi iffet ve onurunu zedeleyecek şekilde beyanda bulunması beklenemeyeceğinden 'Şüpheden sanık yararlanır' şeklindeki evrensel ilkenin cinsel saldırı suçları açısından mutlak bir şekilde uygulanmaması gerekecektir" şeklinde ifadeler kullanıldı. Mahkeme, bu tespitinde de Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin verdiği kararı emsal gösterdi.
GELEN RAPORLAR ALTINA KAÇIRMA SAVUNMASINI BERTARAF ETTİ
Gerekçeli kararda Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nden gelen raporda sanığın olay günü giymiş olduğu iç çamaşırı ve pantolon üzerinde sperm lekelerine rastlandığı, sanığın 'Altına kaçırma' savunmasının bu nedenle bertaraf edildiği vurgulandı.
SUÇUN METROBÜSTE GERÇEKLEŞMESİ CEZADA ARTIRIM OLARAK KABUL EDİLMEDİ
İddianamede suçun metrobüste gerçekleştiği için "İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel saldırı" suçundan sanığın daha ağır şekilde cezalandırılması istemiyle dava açıldığı belirtilen kararda, İzmir 15. Ceza Dairesi'nin verdiği karar emsal gösterildi. Örnek gösterilen söz konusu emsal kararda 'Belediye otobüsünde seyahat halindeyken seyahat süresinin sınırlı zamanda insanların bir arada bulunup bu durumun toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğu olan yerlerden olmadığı, bu nedenle yasal şartların oluşmadığı' ifadeleri gerekçe gösterilerek, cezada artırımı yapılmadığı belirtildi. Kararda metro, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarının bahsi geçen nitelikli hal kapsamında kabul edilmediği ifade edildi.
PİŞMAN OLMAMASI NEDENİYLE CEZADA İNDİRİM YAPILMADI
Mahkeme, bu gerekçelerle sanığın üzerine atılı "cinsel saldırı" suçunda sarkıntılık boyutunu geçtiği, eylemin amacı ve suçun işlendiği yerin bir toplu taşıma araç olmasını gerekçe göstererek sanığın "Cinsel saldırı" suçundan 6 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti.
Sanığın kovuşturma aşamasında olaydan ve işlenen suçtan dolayı pişman olduğuna dair herhangi bir emareyle karşılaşılmadığına kanaat getiren mahkeme, bu sebeple sanığa verilen cezada takdiri indirim uygulamadığını belirtti. Sanığa verilen cezanın miktarını da göz önünde bulunduran mahkeme bu sebeplerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verdi. Ayrıca gerekçeli kararda sanık F.Ö.'nün üzerine atılı "Hakaret" suçundan beraat karar verildiği hatırlatılarak, sanığın cezalandırılmasına ilişkin de yeterli delil bulunmadı belirtildi.