Güncelleme Tarihi:
Beyaz renkli bir polis minibüsüyle saat 09.30'da Beşiktaş'taki eski DGM binasında faaliyet gösteren İstanbul Adliyesi'ne ulaştırılan Kaplan, elleri kelepçeli olarak araçtan çıkartıldıktan sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağlı polislerin oluşturduğu koridordan binaya alındı.
Kaplan, İstanbul Adliyesi'ne getirildikten sonra İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonuna alındı.
KAPLAN SUSMA HAKKINI KULLANDI
Burada Kaplan'a, İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'de açılan ve birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri okundu.
METİN KAPLAN'A YÖNELTİLEN SUÇLAR | ||
Metin Kaplan hakkında, Fatih Camii ve Anıtkabir'e saldırı hazırlığı içindeyken yakalananları azmettirme iddiasıyla İstanbul DGM'de “Silah yoluyla anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” suçundan açılan dava bulunuyor. Bu dava kapsamında Kaplan hakkında gıyabi tutuklama kararı verilmişti. |
Kaplan, duruşma boyunca ayağa kalmadı.
Mahkeme heyeti Kaplan'a bir sağlık sorunu olup olmadığın sordu.
UYARI
Kaplan, sağlık sorunu olmadığını, ancak 24 saat boyunca yemek yemediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, gelecek duruşmada da ayağa kalmaması halinde gıyabında yargılanacağını Kaplan'a bildirdi.
Araya giren avukatı Hüsnü Tuna'nın ise “müvekkiliyle görüşemediği için savunma hazırlayamadıklarını” ifade ederek, “bu konuda süre verilmesini istediği” kaydedildi.
Duruşmada daha sonra Kaplan'ın, İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan bir otomobilde yapılan aramada, Anadolu Federe İslam Devleti'nin propagandasının yapıldığı kaset ve dokümanlarla ilgili 1999 tarihinde açılan dava kapsamındaki gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrildi.
KAPLAN BAYRAMPAŞA CEZAEVİ'NE GÖTÜRÜLDÜ
Metin Kaplan, daha sonra, polis memurları nezaretinde bir polis aracıyla Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nden Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi.
Bu arada Metin Kaplan'ın, duruşma salonundan çıkarken basın mensuplarına, “İlginize teşekkür ederim” dediği duyuldu.
SARIK VE CÜBBE ÇIKTI
Almanya'dan iade edilirken sarık ve cübbe taşıyan Metin Kaplan'ın bugün mahkemeye sevk edilmeden önce sarık ve cübbesini çıkardığı görüldü.
Kaplan, düğmeleri iliklenmiş bir gömlek ve ceketle mahkemeye çıktı.
KAPLAN'IN İADESİNDE DÜNKÜ GELİŞMELER
ALMANYA, yıllardır Türkiye’ye kin kusan sözde Anadolu Federe İslam Devleti’nin (FAİD) başı Metin Kaplan’ı nihayet dün Türkiye’ye iade etti. Köln İdare Mahkemesi’nin iadesi için ‘Federal İdare Mahkemesi’nin kararını beklemek şart değil’ kararı üzerine, Kaplan apar topar sınır dışı edildi.
Alman polisi, evine baskın yaparak bulamadığı Metin Kaplan’ı, damadına ait Köln’deki internet kafede yakaladı. Polis, Türkiye’nin Köln Başkonsolosluğu’ndan ‘Geçici Seyahat Belgesi’ aldığı sözde halifeyi, bir helikoptere bindirerek alel acele Düsseldorf Havalimanı’na götürdü. Kaplan, buradan silahlı özel tim eşliğinde İstanbul uçağına bindirildi. Ancak olayın basına yansıması üzerine, Kaplan tarifeli uçaktan indirilerek, özel bir uçakla sınır dışı edildi.
İTİRAZ BİLE EDEMEDİ
İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği’nin (İCCB) yöneticisi Metin Kaplan’ın, her defasında yaptığı gibi avukatlarının itirazı ile kurtulmasına bu kez fırsat verilmedi. Avukatı federal mahkemeye itiraz edebilseydi, Metin Kaplan belki de yine Almanya’da kalmayı başaracaktı.
1995 yılında babası Cemalettin Kaplan’ın ölümünden sonra kendisini halife ilan eden Metin Kaplan’ın, yanında bir doktorla bindirildiği özel uçak, saat 19.34’te Almanya’dan havalandı.
Aynı saatlerde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda da geniş güvenlik önlemleri alındı. Kaplan’ı getiren uçak dün saat 22.30’da İstanbul’a indi. Uçağın çevresinde hemen güvenlik kordonu oluşturuldu. Terörle Mücadele Ekipleri uçağa çıkarak Kaplan’ı teslim aldı. Önce Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğü’ne götürülen Kaplan, daha sonra Adli Tıp Merkezi’nde sağlık kontrolünden geçirildi.
AVUKATI: TUTUKLANACAK
Kaplan’ın avukatı Hüsnü Tuna, açıklama yaptığı gazetecilere, ‘Almanya Türkiye’nin isteği üzerine iade etti. Burada yapılacak işlem mahkemeye çıkarılıp gıyabi tutuklamasının vicahiye çevrilmesi olacak’ dedi. Avukat Tuna, Kaplan’ın polis tarafından gözaltına alınarak ifadesine başvurmasının ‘kanunsuz’ bir işlem olacağını öne sürdü.
KAPLAN'IN GEÇMİŞİ
Metin Kaplan, “kara ses” olarak bilinen ve Türkiye'deki laik sisteme karşı mücadele eden babası Cemalettin Kaplan'ın, İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'ni (İCCB) kurmasından sonra 1983 yılında Almanya'ya gelmiş ve iltica başvurusu 1992 yılında kabul edilmişti.
Babasının 1995 yılında ölümünden sonra Metin Kaplan İCCB'nin yönetimini üstlenmiş, 1996 yılında Berlin'de İbrahim Sofu'nun kendisini “halife” ilan etmesi üzerine Sofu'nun öldürülmesi için ”fetva” çıkartmıştı.
Sofu'nun 1997 yılının Mayıs ayında, evinde ailesinin gözleri önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmesinden sonra, Kaplan 1999 yılının mart ayında Köln kentinde tutuklanmış ve 2000 yılının şubat ayında cinayete azmettirmek suçundan Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde yargılanmaya başlamıştı.
Kaplan, 2000 yılının kasım ayında suçlu bulunmuş ve 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Federal İçişleri Bakanı Schily de 2001 yılının aralık ayında İCCB'yi demokrasi ve anayasaya karşı çıktığı gerekçesiyle yasaklamıştı.
Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin Kaplan'ın sınır dışı edilmesini yasaklaması üzerine, Kaplan 2003 yılının mayıs ayında serbest kalmıştı. 2003 yılının ağustos ayında Köln İdare Mahkemesi'nin kararıyla Kaplan'ın Almanya'da kalmasına izin verilmişti.
Münster Yüksek İdare Mahkemesi'nin, 2003 yılının aralık ayında Kaplan'ın iltica hakkının geçersiz kılınması yönünde Köln İdare Mahkemesi'nin aldığı bir kararı onaylamasından sonra, Köln İdare Mahkemesi, bu yılın mayıs ayında Köln Şehir İdaresi'nin Kaplan'ın sınır dışı edilmesi yönündeki talebini kabul etmiş, dün de Kaplan'ın temyiz davası açmasına rağmen sınır dışı edilebileceğini açıklamıştı.