Güncelleme Tarihi:
Açtığı babalık davasında DNA testiyle ünlü oyuncu Metin Akpınar’ın kızı olduğunu ispatlayan Duygu Nebioğlu, şimdi de annesi Suphiye Orancı’ya ulaşabilmek için harekete geçti.
Duygu Nebioğlu, bir röportajda “Ablamın babası da ünlü bir gazeteci” demişti. Nebioğlu’nun iddiasının ardından İstanbul dışındaki bir şehirde birkaç yıl önce açılan davanın taraflarından birinin Uğur Dündar olduğu ortaya çıktı. Nebioğlu’nun ablası Dilara Gülatan tarafından açılan davada, mahkeme DNA testi istedi. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen DNA raporunun sonuç kısmı şöyleydi: “Elde edilen sonuçlara göre baba olduğu iddia edilen İsmail Uğur Dündar adlı şahsın Dilara G. adlı şahıs için biyolojik babalığı reddedildi.”
Duygu Nebioğlu, Müge Anlı'da şöyle konuştu:
Bu kadının cebinde parası olsa biz çocuk esirgeme kurumuna düşer miydik.
Zaten o kadar ilginç ki... Önümüzde izlediğiniz insanların arka taraftaki hayatları o kadar ilginç ki sadece benim annemin hayatı ilginçmiş gibi şu an bahsediyorsunuz ya. Hepsinin hayatı aynı.
Ben annemin çabası vardı biliyorum. Ben annemin neden zorlandığını da tahmin edebiliyorum. Ama diyorum ki... Size kızmıyorum. Beni TV kanalında izleyen o ünlülere kızıyorum.
'DİLARA'NIN BABASI YEŞİLÇAM ARTİSTİYDİ'
Öte yandan Müge Anlı'nın programına bağlanan ve Suphiye Orancı'nın 35 yıl önceki arkadaşı olduğunu söyleyen Zeynep isimli bir izleyici de çarpıcı iddialarda bulundu. Suphiye Orancı ile konuşmasını aktarırken, "Dilara'nın babası yeşilçam artistiydi' dedi." ifadelerini kullandı.
Zeynep isimli izleyici konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Duygu ben senden özür dileyerek bir şey söyledim. Size çok üzülüyorum. Köpek bile çocuğuna sahip çıkabiliyor. Babasının kim olduğu önemli değil. Ben 90'da anneni tanıdım. Ben memleketten gelmiştim. Hiçbir yer beni almıyordu. Onun tanıdığı bir otelde kaldım 2-3 gün. O hep klas takılırdı. Etiler'de Levazım Sitesi'nde kalıyordu. Sies'te o ünlü oyuncu ona doğum günü partisi yapmıştı. Size bahsettiğim ünlü kişi. Hırsızlıktan dolayı cezaevine girmişti. Onu bilmiyorum.
Dilara Gülatan...
Ben şarkıcı demedim. Yeşilçam oyuncusundan çocuğum var dedi. Benim bir arkadaşım var o onunla beraber cezaevinde yatmış. O her şeyi biliyor. Kadın elit bir kadındı. Sadece aradığını bulamıyordu. Deniyordu, olmuyordu.
Suphiye Orancı'nın cezaevinden arkadaşı canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulunurken şöyle konuştu:
Ben Sofi'yi 88 - 89 yılında bir ay cezaevine girdim. Ben Ankaralıyım, annesinin Ankara'da olduğunu, annesi yüzünden bu cezaevlerine girdiğini anlatıyordu. İkizlerinin olduğunu ve Metin Akpınar'dan olduğunu bahsetmişti. "İki tane daha çocuğum var" demişti. Ancak bir tanesini de o Yeşilçam'dan artist olandan olduğunu söylemişti. Ama büyük olanı mı ortanca olanı mı bilmiyorum.
'SİZİ YUVAYA VERDİKLERİNDE BERABERDİK'
Cezaevinden çıktıktan sonra görüştük tekrar. Ama Sofi hanımın çok değişik bir hayatı vardı. Tarlabaşı'nda Yeşim Anne diye bahsediyordu, futbolcuları ayarlıyormuş onlarla çıkıyormuş. Çok ilginç bir hayatı vardı. Anneniz sizler için gözyaşı döktü, hatta sizi yuvaya verdiklerinde beraberdik. "Çocuklarım elimden kaydı gitti, mahvoldum" diyordu Annen cezaevinde el işleri yapıyordu, "Çocuklarım Antalya'da" diyordu. Anneni kimse bir şeye zorlamıyordu. Annen ne yapıyorsa kendi isteğiyle yapıyordu. Annen o dönemde sanatçılarla değil futbolcularla da çıkıyordu.
Duygu Nebioğlu...
ORANCI'NIN ALMANYA'DAN ARKADAŞI KONUŞTU
Anne Suphiye Orancı'nın Almanya'dan arkadaşı Hilal Hanım da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hilal Hanım, Suphiye Orancı'yı anlatırken, 'Biz Almanya'da dil kursunda beraberdik Suphiye hanımla. Dünya küçük diye bir paylaşım yaptım. Kaldırdım hemen. İğrenç cinsiyetçi saldırıları ben bile kaldıramadım. Günahı sevabı kendinin. Anlatılanın tam tersini anlatacağım. Değişmek istiyordu. Çocuğuna vaftiz yaptı. Eşiyle de tanıştım. Öyle anlatıldığı gibi değildi. Onlar o Suphiye'yeyle tanışmış ben o Suphiye'yle tanıştım. Çocuğun üstüne titreyen bir kadın vardı. Biraz daha yumuşak bir dil kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Oldukça duygusal biriydi.' ifadelerini kullandı.
5. KARDEŞ İDDİASI: ERKEK ÇOCUĞU EROL İSİMLİ KİŞİYE BIRAKTI
Suphiye Orancı'nın bir diğer arkadaşı ise, 'Doğan erkek çocuğu Erol isimli kişiye bıraktı.' dedi. Orancı'nın arkadaşı, 'Ben Suphiye'nin çocukluk arkadaşıyım. Suphiye; asil, güzel, narin çok tatlı bir arkadaşımdı. Doğru düzgün bir aile yaşantısı yoktu, ona sahip çıkan yoktu. Erol mahallenin delikanlısıydı, onunla çıktıklarını söylemişti. Ondan bir çocuğu olduğunu duyduk. Çocuğu sonra götürüp Erol'un annesine eve bırakmış. Ben annenin çocuğu görünce çok sevindi diye duymuştum. Erol'un ismini koyması oradan geliyordu. Doğan bebek erkekti. Olay sonrası Erol'un ailesi mahalleden taşındılar.' şeklinde konuştu.
ÜMİT BESEN KONUŞTU: ADI GEÇEN HANIMEFENDİ'Yİ TANIMIYORUM
Müge Anlı ise olayla ilgili Ümit Besen'in adının geçmesi ile ilgili konuştu. Anlı, 'Ümit Besen'in dün adı geçmişti. Kendisine de ulaştık. Besen, "Böyle bir olayda adımın anılmasından rahatsız oldum. Adı geçen hanımefendiyle uzaktan yakından hiçbir alakam ve tanışıklığım yoktur. Bu zamana kadar kariyerimde tertemiz geçmişimle bilinirim. Müge Hanım duruma açıklayıcı yaklaşsa da bahsi geçen konuda adımın dahi geçmesinden çok müteessirim." dedi.' şeklinde konuştu.
'DÖRT KARINDAŞ, DÖRT FARKLI HAYAT'
Uğur Dündar’a açılan davayla birlikte, ikiz kardeşlerin ablalarından birinin Dilara Gülatan olduğu ortaya çıktı. Dört kardeşin en büyüğünün fotoğrafı ise Dilara Gülatan tarafından paylaşıldı. Dilara Gülatan, kardeşleriyle fotoğrafını Instagram’da “Dört karındaş, dört farklı hayat” notuyla yayınladı. Büyük ablanın da kendi babasını aradığı öğrenildi.
1988 yılında Antalya’da doğan Duygu Nebioğlu, ikiz kardeşi Sevgi’yle birlikte Çocuk Esirgeme Kurumu’na verildi. 6 yaşındayken öğretmen bir çift tarafından evlat edinilen Nebioğlu, 21 yaşında babasının Metin Akpınar olduğunu öğrendi. 13 Ekim 2023’te de Akpınar’ın nüfusuna geçti.