Met-Üst'tün Picasso sergisi izlenimini ele geçirdim
Güncelleme Tarihi:
Met-Üst'tün Picasso sergisi izlenimini ele geçirdim
Karikatürist Metin Üstündağ'ın farklı sanat disiplinlerinin de sıkı takipçisi olduğunu biliyorum. İşi gereği görsel sanatlara daha bir önem verir hiç kuşkusuz. Hatta bir önceki İstanbul Bienali'ni gezmiş ve yorumlarını bizim dergide yazıp çizmişti.
 |
Neden bu kadar uzun bir giriş yaptığıma gelince.
Met-Üst geçtiğimiz haftalarda Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki Picasso Sergisi'ni gidip görmüş.
Ertesi gün ortak bir dostumuzun işlettiği cafe'de yemeğini yerken bir yandan da çıkardığı kağıda bir şeyler çizmiş.
Müessese sahibi arkadaşımız uyanık ya, tam kalkarken olayı gargaraya getirip Üstündağ'ın orijinal karikatürünü hacılamış.
Sonra bir şekilde hem Met-Üst'ün haberi olsun hem de yine karikatür kendisinde kalsın diye bir sürpriz düşünmüş.
Olayı bana anlattı ve karikatürü de tarayıp e-maille iletti.
Evet Met-Üst, karikatür emin ellerde ama Penguen'deki sayfana artık başka bir şey çizeceksin.
Hilmi Yavuz konuşma yapmaya gitti karşısında Reşat Ekrem'cileri buldu
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde üç yıldır Poetik Yolculuk adı altında bir etkinlik yapıyor Hilmi Yavuz. Hayranlarının ve öğrencilerinin yakından takip ettiği bu etkinlik ayda iki kere tekrarlanıyor.
Bu ayın ilk Poetik Yolculuk'u 17 Aralık'ta yapılacaktı. Ancak Hilmi Hoca Hollanda'ya seyahat edeceği için toplantı tarihini ertelemek istedi. Kültür Sanat AŞ'yi arayıp yeni bir tarih belirlediler ve 24 Aralık Cumartesi gününde karar kıldılar.
Hoca Hollanda'ya gidip döndü ve toplantı günü de gelip çattı.
Karlı bir güne uyandı İstanbul 24 Aralık'ta. Poetik Yolculuk'un yolcuları olumsuz hava şartları yüzünden bir erteleme olabilir endişesiyle sabahtan başladılar Hilmi Yavuz'u aramaya. O da böyle bir ertelemenin söz konusu olmadığını, saatinde konuşmasını yapacağını söyledi.
Gelgelelim Hoca'nın bilmediği bir gerçek vardı...
Hazırlığını yapıp Tünel'deki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nin yolunu tuttu.
Toplantılarından tanıdığı simaların dışında da insanlarla karşılaştı kapıdan girince. Yeni yeni dinleyiceler katılıyor galiba diye düşündü.
Asıl şaşkınlığı ise kürsüye bakınca yaşadı. Orada da bir konuşmacı vardı ve bir şeyler anlatıyordu.Olay sonradan anlaşıldı.
O gün ünlü tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun doğumunun 100 yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere ayrılmıştı Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi.
Ancak Hilmi Yavuz'un konuştuğu kişi büyük bir ihtimalle bu ertelemeyi yetkililere iletmemiş ve böyle bir karışıklık meydana gelmişti.
Woody Allen çaldı Soon Yi harcadı
Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı hiç kuşkusuz Woody Allen'ın grubuyla perşembe günü Lütfi Kırdar'da verdiği konserdi.
 |
Konser kısmını pek çok kişi yazdı ve görüntüledi. Ben size Woody'nin İstanbul macerasını anlatayım biraz.
Ünlü sanatçının hayli kalabalık bir kurallar listesi vardı gelmeden önce şart koştuğu ve bunlardan en önemlisi ailesinin fotoğraflarının kesinlikle çekilmemesiydi.
Uçağının Sabiha Gökçen'e ineceğini haber alan basın mensupları doğal olarak oraya konuşlanmıştı. Konseri organize eden İKSV yetkilileri neredeyse kalp krizi geçireceklerdi, şakır şukur fotoğraflar çekilecek ve Woody de bozulup geri dönecek diye. Oysa tam tersi bir tepki gösterdi o. Çocuklarını alıp çeşit çeşit pozlar verdi. Programında direkt otele gitmek varken o önce Sultanahmet'e gitti ve Sultanahmet Camii ile Ayasofya Müzesi'ni gezdi. Daha çok turistler ilgi gösterdiler burada kendisine ve bol bol imza dağıttı.
Akşam yemeğini Umut Sanat'ın davetlisi olarak Feriye Lokantası'nda yedikten sonra konser mekanına geçti. Bu arada eşi Soon Yi ile kızları Kapalıçarşı'da özel olarak açtırılan bir kuyumcuda alış veriş yaptılar, sonra Nişantaşı'nda tur attılar.
Woody çaldı Soon Yi harcadı şeklinde yorumlayabiliriz Allen ailesinin İstanbul macerasını.