Mesut Bey ya bilmiyor, ya da yanıltıyor

Güncelleme Tarihi:

Mesut Bey ya bilmiyor, ya da yanıltıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2001 00:00

Mesut Bey'i önceki gece televizyon kanallarında izledik. Ulusal güvenlik, Avrupa Birliği gibi önemli konuları konuşacağı zaman kendisine tavsiyem, ekranlara sadece yandaşlarıyla değil, eğer mümkün olursa ve korkmazsa, karşıtlarıyla çıkıp soruları göğüslemesidir. Aksi takdirde inandırıcı olmaz. Mesut Bey de o yüzden inandırıcı olamadı. Hele söylediği bir söz vardı ki, güldürücüydü! ‘‘Efendim, şiddet içermedikçe bütün fikir ve ifade özgürlüğü ülkemizde olsun. Birileri çıkıp ben laik düzene inanmıyorum, ben üniter devletten yana değilim diyebilsin...’’Sonra ekliyordu: ‘‘Ne var bunda? Kime ne zarar gelir?’’Bu sözleri rahatlıkla söyleyebilen kimse, Türkiye'ye uzaydan gelmemiş, tam tersine, en üst düzey görevlerde bulunmuş biriydi... Ve örnek verdiği bu ‘‘masum’’ söylemlerin ardında yatan şeytanca planları en iyi bilmesi gereken kimseydi. Şimdi terör bitmiş, artık bütün özgürlükler verilmeliymiş! Her konuda elbette özgürlük ama, hangi özgürlükler?1- Türkiye'de şeriat rejimi kurma özgürlüğü. Kan dökerek!2- Türkiye'de Kürt devleti kurma özgürlüğü. Yine kan dökerek! Her iki kesimin de yöntemi aynı. Devlete ve millete söveceksin, her türlü aleyhte propagandayı yapacaksın, ülkeni kötüleyeceksin, Avrupa ve Amerika'ya jurnal edeceksin, ‘‘insan hakları, fikir özgürlüğü’’ gibi kavramları sadece kendi işine geldiğin ölçüde gündeme getireceksin. Terörist için, bölücü, Hizbullahçı, din devleti özlemcisi için!* * *Mesut Bey -bilerek veya bilmeyerek- bir yanılgıya daha düşüyor. Zannediyor ki, biz istediklerini yaparsak, Avrupa Birliği Türkiye'yi üyeliğe alacak! Almayacak. AB bizimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamayı amaçlıyor. İsteklerini yaptıracak, başımızda kapitülasyon komiseri gibi bekleyecek, küçümseyecek, kullanacak, nasihat verecek ama sonuçta asla içine almayacak.PKK'nın gazetesi Almanya'da yayınlanmıyor mu? Radyoları, televizyonları Avrupa ülkelerinden yayın yapmıyor mu? Aynı durum şeriatçı yayın organları için geçerli değil mi? Bunlar her gün Türkiye'ye dümdüz sövmüyor mu? Yayınları şiddet çağrıları içermiyor mu?.. Biz bu AB'ye nasıl güveneceğiz? Mesut Bey bunları bilmiyor mu? Bilmiyorsa çok ayıp, biliyor ve aldatmaca yapmaya kalkışıyorsa, yine çok ayıp. Bir düşünsün bakalım, hangi AB ülkesi, kendi topraklarında bir başka AB ülkesini böylesine hedef alan yayınlara izin verir!O halde Türkiye'nin günahı ne? Yani Mesut beyefendi, bunların günün birinde bizi aralarına alacaklarını düşünüyorsa, fevkalade yanılgı içinde. Ya yanılıyor, ya da toplumu kandırma yöntemiyle oy avcılığı yapmaya çalışıyor. Ama bilsin ki, bu saatten sonra bu konuda oy avcılığını pek yiyen olmaz. * * *Avrupa'nın ilkelerine, uygarlığına, olanaklarına ve ‘‘AB'ye onurlu bir biçimde girmeye’’ elbette itiraz etmeyiz. Ama AB, örneğin Danimarka veya İsveç'le bizi aynı düzlemde ele almaya çalışırsa, o iş yatar. AB ülkelerinde, o ülkeyi bölüp parçalamak isteyen, şeriat devleti kurmak isteyen eli silahlı terör örgütleri var mıymış? Onlara destek veren işbirlikçiler, yayın organları var mıymış? PKK'lar, Hizbullah'lar, ‘‘kanlı mı geleceğiz kansız mı... Kan akacak, fıstık gibi olacak’’ diye haykıran, kutsal camileri miting alanına çeviren kışkırtıcılar var mıymış? Hangi AB üyesi ülke, l5 yılda 35 bin insanını teröre kurban vermiş? Hangisi terörle mücadele için l00 milyar dolar harcamış? Bu durumda bile Mesut Bey ‘‘ulusal güvenlik bize ayakbağı oluyor’’ diye nutuk atacak! İnsaf beyefendi, insaf! * * *Sayın beyefendi önceki gece televizyon ekranlarında bir şey daha söylüyordu. Hapisteki gazeteci sayısı Çin'den sonra en çok bizdeymiş. Bu yüzden iki basın affı çıkarmak zorunda kalmışlar. Kusura bakmasın ve benim cahilliğime versin, kimdir bu hapisteki gazeteciler? İsimleri nedir ve hangi yazılarıyla ceza almışlardır? Mesut Bey'e tavsiyem, bu konuyu iyice bir araştırmasıdır. Bulsun o yazıları, bizi eleştiren AB ülkelerine göndersin. Acaba hangi AB ülkesi o yazıların kendi ülkesinde çıkmasına izin verirdi, onu bir sorsun. * * *Türkiye, dünyanın en kritik bölgesinin tam ortasında. Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu... Kan ve ateş fıçısı. Toprağımız bölücü ve şeriatçı terörün gübresiyle dolu. İçimizde kışkırtıcı ajanlar kol geziyor. Bizim komşularımız İsveç, İtalya, İsviçre, Avusturya, Fransa, Lüksemburg, Danimarka değil.Tuzumuz, AB ülkeleri gibi kuru değil. Mesut Bey konuştukça konuşuyor, toplumu yanıltmaya kalkışıyor. Bütün umudu, bu çıkışlarını yutan olur da bir yerden puan toplarsa, batık duruma getirdiği ANAP'a bir yerlerden biraz oy gelirse, ‘‘Allah bin bereket versin’’ diyebilmek! Demesine desin de, biraz dürüst olsun. AB olayına böyle tek taraflı bakmasın. Türkiye'yi kucağa böyle itmesin. AB'ye (alırlarsa) elbette girelim. Ama incitilmeden, oyun malzemesi olmadan, rencide edilmeden, adam gibi girelim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!