Ali Ekber ŞEN/MERSİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2006 15:34
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ananı da al git' dediği çifçi Mustafa Kemal Öncel, hakkında açılan kamu davasının ilk celsesinde beraat etti.
Başbakan Erdoğan’ın şikayetçi olmadığı Öncel, duruşmaya girmeden önce de TBMM’ye yazdığı 6 sayfalık mektubu fakslayarak Türkiye Cumhuriyet vatandaşlığından çıkartılmak istediğini bildirdi.
11 Şubat’taki Mersin gezisi sırasında Başbakan’a hakaret ettiği ileri sürülen ve hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açılan çiftçi Mustafa Kemal Öncel, Mersin 1’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde bugün ilk kez hakim karşısında çıktı.
İddianameyi okuyan Hakim Ahmet Kiriş, Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da talimatla alınan ifadesinde Öncel’den şikayetçi olmadığını belirtti.
BANA ‘LAN’ DEDİArdından söz alan Öncel, okunan iddianamenin ‘iftiraname’ olduğunu ileri sürdü. 2 yıldır borç içinde olduğunu, mahsulün para etmediğini, içinde bulunduğu sosyo- ekonomik şartlar nedeniyle feryat ettiğini belirten Öncel yaşanan diyalogu söyle anlattı:
“Olay günü Sayın Başbakan, yakasında AKP rozetiyle ilçe kongresine geldi. Başbakan sıfatını rafa kaldırmış. Orada parti başkanı olarak bulunmaktadır. Ben de kendisine hitaben ‘Sayın Başbakan bu çiftçinin hali ne olacak?’ diye bağırdım. Soru sorma hakkımı kullandım. Bunun üzerine yakın korumaları ve polisler, beni yaka paça uzaklaştırdı.
Diğer kapıdan çıkartılacağımı düşünüyordum ama ite ite Başbakan'ın önüne getirildim. Götürülürken ‘Buraya ne yüzle geldi’ diye bağırdığımı hatırlıyorum. Huzura getirildiğimde ‘Devletin Başbakanı’ diyerek elimi uzattım. Bana ‘Artistlik yapma’ dedi.
Ben de ‘Sanatçı değilim’ dedim. O da bana ‘Sen iyi bir sanatçısın’ dedi. Ben de ‘Zati aliniz’ diye cevap verdim. Bana ‘Lan’ diyerek konuşmaya kalktı. Ben de ‘Lan mı dediniz?’ diye sordum. Başbakan da ‘Evet lan’ diye karşılık verdi. Bu sırada ‘Tarım ve Köyişleri Bakanı’nın Anayasa’yı ihlal ettiğini biliyor musun?’ diye sordum. Tamamen demokratik hakkımı kullandım. Hakaret niteliği yoktur.”
Daha sonra tanık olarak dinlenen polis memurları Mustafa Yaşar Temurtaş ile Serdar Alar, olay sırasında dış güvenlik görevi yaptıklarını, yakın konuşmaları duymadıklarını söyledi. Ardından Hakim Ahmet Kiriş, davayla ilgili karar vereceğini belirterek Öncel’den son savunmasını sordu. Öncel de mahkemenin vereceği karara saygılı olduğunu belirterek beraatini istedi.
Kiriş, dosyanın incelendiğini, araştırılacak bir husus kalmadığını belirterek, sanık Öncel’in suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğini, suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek beraatine karar verdi. Kararı memnuniyetle karşılayan Öncel, adliye çıkışında yaptığı açıklamada, adaletin tecelli ettiğini söyledi.
TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARTILMAK İSTİYOR
Öte yandan Mustafa Kemal Öncel, duruşma öncesi Mersin Adliyesi’ndeki PTT Şubesi’ne giderek, TBMM’ye yazdığı 6 sayfalık dilekçesini faksla gönderdi. Öncel, dilekçede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmasını isteyerek şöyle dedi:
“Garip ve sahipsiz olmanın ezikliğiyle devletin bir hukuk devleti olmadığına inanıp artık bu devletin sınırları içerisinde kalamayacağımı anladım. Malum olaydan sonra devlet tarafından teröristten daha kötü bir gözle görülmemle Allah’ın verdiği canı bu naçiz bedende taşıyamadığımdan, yani karnımı doyuracak bir noktada olamamamdan, doğup büyüdüğüm toprakları terk etmek istiyorum.”
Olay gününden sonra AKP’li bazı yöneticilerin ve bir milletvekilinin sindirme operasyonuna uğradığını iddia eden Öncel, “Aldığım tehditlerin büyüklüğünü hazmedememenin verdiği ıstırap ve kafamda oluşturduğu farklı duygular sonrasında öç alma duygusunun artık nasıl bir anda Türkiye sınırlarını aşıp dünya çapında bir ses duyulmuşsa bu sefer çok farklı bir sesin duyulması halinde ben zindanlarda çürürken ailemin yaşayacağı derin manevi işkenceyi hesapladığımdan bu vatan topraklarında kalmak istemiyorum” ifadelerini kullandı.
‘ŞEREFİMİ İADE EDİN’ Başbakan Erdoğan’ın tartışma sonrası “Ananı da al git” sözünün kendisini manevi çöküntüye soktuğunu bildiren Öncel, dilekçede şöyle devam etti:
“Aldığım yaranın kapanmamasından, vatan topraklarından ayrılmak istiyorum. Medyadan kasetler temin edildiğinde görülecektir ki, karşımda küçük düştükten sonra farklı bir çıkış yolu bulamayınca çekip gitmekte ve giderken korkaklar gibi söylenmeye başlıyor ve malum lafı söylüyor. T.C. vatandaşlığımdan azlimi istiyorum.
Azil kararını lehime vermenizi insanlık adına talep ediyorum. Mutlaka şereflisinizdir. Şerefli insanlar başka insanların şerefini en az kendi şerefleri kadar düşünmelidirler. Azil kararı şerefimin iadesi olacaktır. Verilecek kararla askerliğini yapmış, vergisini ödemiş, vatan ve bayrak sevgisiyle yetişmiş bir kişi olarak bu ülke topraklarını terk edeceğim.”