OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 11, 2004 00:00
Mersin Serbest Bölgesi’nde hacminin 1 milyar dolara ulaÅŸacağı tahmin edilen bir kaçakçılık operasyonu baÅŸlatıldı. Jandarma’nın yürüttüğü operasyonda Serbest Bölgeler Genel Müdür Yardımcısı Erol TaÅŸyürek de gözaltına alındı.JANDARMA Genel Komutanlığı’nın emri ile baÅŸlatılan Mersin Serbest Bölgesi’ndeki operasyonun boyutu büyüyor. MüfettiÅŸler ve gümrük uzmanlarından oluÅŸan 20 kiÅŸilik uzman ekibin sürdürdüğü incelemede kaçakçılığın boyutlarının 1 milyar dolara ulaÅŸabileceÄŸi ileri sürüldü.Yaklaşık bir yıl önce Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen ve yıllardır bölge üzerinden kaçakçılık yapılarak devletin milyonlarca dolar zarara uÄŸratıldığına iliÅŸkin ihbar mektubundan sonra, Mersin Serbest Bölgesi’nde tarihinin en büyük operasyonu baÅŸlatıldı. Türkiye’nin ilk Serbest Bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi’ni mercek altına alan Jandarma Ä°stihbarat ve Kaçakçılık Organize Suçlar Daire BaÅŸkanlığı, geçen mayıs ayında operasyon düğmesine bastı. Mersin Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı, Ä°l Jandarma Komutanlığı ekiplerinin de desteÄŸi ile bölgenin 1999-2001 tarihlerini kapsayan tüm muhasebe, arÅŸiv bilgilerine el konuldu. Operasyonun ilk aÅŸamasında Serbest Bölge eski müdürü ve halen Serbest Bölgeler Genel Müdür Yardımcısı olan Erol TaÅŸyürek, Serbest Bölge Müdür Yardımcısı H. Hüseyin Atıl’ın da aralarında bulunduÄŸu 18 kiÅŸi gözaltına alındı. 1 MÄ°LYAR DOLARTaÅŸyürek ve Atıl’ın ifadelerinin alınmasından sonra serbest bırakılırken, ‘TeÅŸekkül halinde kaçakçılık’ iddiasıyla mahkemeye sevk edilen zanlılardan Kenan Mermer, Özcan Özkan tutuklandı, Yusuf Biçer, Bekir Biçer, Ahmet Biçer, Zülfü Ertürk hakkında ise gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı.Kaçakçılığın mali boyutunun belirlenmesi amacıyla hukukçu ve mali müşavirlerden oluÅŸan 20 kiÅŸilik bir uzman heyet, 18 firmayı mercek altına aldı. Heyetin aylar süren incelemesinde kaçakçılığın mali boyutunun portresi çıkmaya baÅŸladı. Ä°ncelemede, yapılan kaçakçılığın ise çeÅŸitli türde malların stok kayıtlarının kağıt üzerinde paravan ÅŸirketlere satılmış gibi gösterilerek sıfırlandığı, bu malların rüşvet karşılığı bölgeden çıkartılarak yurt içinde pazarlandığı iddia edildi. Bu yöntemle devletin milyonlarca dolar gümrük ve fon vergisi yönünden zarara uÄŸratıldığı belirlendi. Ä°lk etapta incelenen Muteks, Alba, Papino ve Ekoteks adlı firmaların faaliyetlerinden ortaya çıkan kaçaklığın mali portresinin ise yaklaşık 100 milyon dolar olduÄŸu öne sürüldü.Uzman ekip, ayrıca Mersin Serbest Bölgesi’nin 1999-2001 yılları arasında yaklaşık 6 bine ulaÅŸan Serbest Bölge Ä°ÅŸlem Formu (SBÄ°F) üzerinde incelemeye aldı. Ä°ncelemelerin tamamlanmasından sonra ortaya çıkacak kaçakçılığın mali boyutunun ise 1 milyar dolara ulaÅŸabileceÄŸi ileri sürüldü.Mersin Serbest Bölgesi’nde baÅŸlatılan operasyonda ’Bufalo’ adı verilen kaçak et operasyonunun sanıklarından olan Erol TaÅŸyürek ile H.Hüseyin Atıl’ın isminin ön plana çıkması dikkat çekti. Hazırlanan bilirkiÅŸi raporunda TaÅŸyürek ve Atıl’ın hakkında ÅŸu iddialarda bulunuldu:‘Genel Müdür Yardımcısı Erol TaÅŸyürek ile Müdür Yardımcısı Hasan Hüseyin Atıl, ÅŸirketlerin yapmış olduÄŸu faaliyetlerde kontrol ve denetim görevi olmasına raÄŸmen bunu yapmayarak belge üzerinde diÄŸer birimlerden gerçekleÅŸip gerçekleÅŸmediÄŸinin teyidini almadan adı geçen ÅŸirketlerin stok düşümlerini birden fazla defa yaparak kaçakçılık iÅŸleminin yapılmasına zemin ve ortam hazırladıkları, bu kadar açık bir ihlalin bu kiÅŸilerin açık iÅŸtiraki olmadan mümkün olmayacağı anlaşılmıştır.’ Kaçakçılık üssü gibi BÄ°LÄ°RKİŞİ raporunda, Mersin Serbest Bölgesi’nin yıllardır bir ’Kaçakçılık Ãœssü’ gibi kullanıldığına dikkat çekilerek kaçakçılığın nasıl iÅŸlediÄŸi ise raporlarla şöyle ifade edildi:‘Kaçakçılığı planlayan firma ilk etapta iÅŸe alınma vaadiyle dışarıda iÅŸsiz insanları bulup noter kanalıyla isimleri üzerinde paravan ÅŸirketler kuruyor. Serbest Bölge’de faaliyet gösteren bazı firmalar, yurt dışından yasal yollardan getirdiÄŸi sigara, puro, viski ve elektronik eÅŸya gibi mallarını kağıt üzerinden paravan ÅŸirkete satmış gibi gösteriyor. Aslında satışı yapılmayan bu mallar da rüşvet verilerek konteynerler ile bölge dışına çıkartılarak Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere Türkiye’nin büyük kentlerinde toptan satışları yapılıyor. Böylece devlete ödenmesi gereken milyonlarca dolar gümrük ve fon vergisi ödemesi yapılmıyor. Bu yolla devlet milyonlarca vergi zararına uÄŸruyor. Paravan ÅŸirketler de, üzerlerindeki malı Serbest Bölge’den rüşvet karşılığında sahte belgelerle yurt dışına geri gönderilmiÅŸ gibi iÅŸlem yapılarak mal ortadan kaldırılıyor. Ya da malın nerede olduÄŸunu ispat edemeyen paravan ÅŸirket sahibi gözüken kiÅŸiler de mahkemelik oluyor. Ancak, hiç bir ÅŸeyden haberdar olmayan bu kiÅŸiler mahkemeye hiç bir zaman bu durumun izahını yapamıyor ve dava yıllarca sürüyor.’Â
button