Güncelleme Tarihi:
Dünyada uzay gözlemlerinin en iyi yapılabildiği ender alanlardan biri olarak kabul edilen 2547 rakımlı Bakırlıtepe’de 1997’de açılan TUG, etrafındaki mermer ocaklarının oluşturduğu toz ve ışık kirliliği nedeniyle uzun yıllardır sorun yaşıyor. Gözlemevi etrafında faaliyet gösteren 4 mermer ocağının oluşturduğu toz bulutu ve gece çalışmalarında kullanılan spot ışıklardan kaynaklı ışık ve toz kirliliğine yönelik TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarı’nda (BUTAL) yaptırılan analiz sonuçlarında, TUG’un en büyük teleskobunun kubbesinde biriken tozların, mermer ocaklarından kaynaklanan kalsiyum tozları olduğu tespit edildi.
YASAKLI ALAN OLDU AMA KİRLİLİK SÜRÜYOR
Gözlemevine 5 kilometre çapındaki alan içersinde faaliyet gösteren 4 mermer ocağının oluşturduğu toz bulutu ile ışık ve toz kirliliğinin uzay ve gökyüzü gözlemlerini olumsuz etkilemesi nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yapılan şikayet üzerine Mahalli Çevre Kurulu, 225 kilometrekare alanı ’Yasaklı Bölge’ ilan etti. Bu bölgede mevcut ocaklar dışında yeni ocak açılamayacak, mevcut ocaklar da kapasite artışına gidemeyecekti. Bu ocakların işletme ruhsatları en son 2021 yılında sona ereceğinden, hem doğa tahribatının hem de gözlemevi için toz ve ışık kirliliğinin süreceği anlamını taşıyor.
ÜÇ OCAĞA KAPATMA DAVASI
Sedir, kızılçam ve karaçamla kaplı ormanlık alanlara sahip bölgede kurttan dağ keçisine zengin yaban hayatının yanı sıra, mutlak koruma altına alınmış su kaynakları da bulunuyor. Eteklerinde köylülerin portakal, limon, mandalina gibi narenciye ve nar yetiştirdiği, yüksek alanlarında da hayvancılıkla uğraştığı bölgede, mermer ocaklarının hem tarımsal alanlara hem de doğal hayata büyük zarar verdiği düşünülüyor. Hisarçandır köylülerinin dört mermer ocağından üçünün kapatılması için açtığı davalar da sürüyor. Diğer ocağa dava açılması için de hazırlık yapılıyor.
TEPE YOK OLDU
Gözlemevinin bulunduğu Bakırlıtepe’nin tam karşısındaki bir tepenin, 1996 ve 2016 yıllarında çekilmiş iki fotoğrafı ise mermer ocaklarının verdiği tahribatı gözler önüne seriyor. Geçen 20 yıllık sürede mermer ocağının tahribatı nedeniyle tepenin büyük bölümünün neredeyse yok olduğu görülüyor.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA