Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2002 00:00
Merkez Bankası, Irak'a yönelik askeri operasyon ihtimali ve Avrupa Birliği üyelik müzakere süreciyle ilgili olası olumsuz gelişmelerin, beklentilere ve döviz kuruna yansıyarak 2003 yılı enflasyon hedefine ulaşılması açısından risk oluşturabileceğini bildirdi. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, Kasım ayı enflasyonu ile genel görünüm değerlendirildi. Açıklamada, Kasım ayı sonunda yıllık TÜFE artışının, 1988 Ocak-2002 Kasım döneminin en düşük seviyesi olan yüzde 31,8'e gerilediği hatırlatıldı. Merkez Bankası tarafından düzenlenen Beklenti Anketi verilerine göre, gelecek on iki aylık enflasyon bekleyişlerinin düşmeye devam ederek, Kasım ayı ikinci döneminde yüzde 26,2 olarak gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:     OLASI RİSKLER ''Tüm bu gelişmeler ve ileriye yönelik öngörülerimiz ışığında, tüketici fiyatları yıllık artış oranının Aralık ayında da gerilemesini sürdüreceği ve enflasyon hedefinin önemli ölçüde altında kalacağı anlaşılmaktadır. Gelecekte enflasyon gelişmelerini olumsuz etkileyebilecek bazı risklerin altının çizilmesinde fayda görülmektedir. İlk olarak, Irak'a yönelik askeri operasyon ihtimali ve Avrupa Birliği üyelik müzakere süreci ile ilgili olası olumsuz gelişmeler, beklentilere ve döviz kuruna yansıyarak 2003 yılı enflasyon hedefine ulaşılması açısından risk oluşturabilecektir.''     BÜYÜME VE İÇ TALEP Ayrıca 2002 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verileri göz önüne alındığında, ekonomik büyümeye ihracat ve kamu harcamalarının daha çok katkıda bulunduğu, özel tüketim artışının ise göreli olarak kısıtlı kaldığının görüldüğü ifade edilen açıklamaya göre, bu durum, 2002 yılındaki olumlu büyüme performansına rağmen, iç talebin enflasyon üzerinde baskı oluşturmadı. Buna karşın, 2003 yılında iç talep koşullarının enflasyon üzerindeki sınırlayıcı etkisinin 2002 yılında olduğu kadar belirgin olmayacağı ve ekonomik büyümeyle birlikte iç talep canlanmasının enflasyon üzerinde baskı yaratabileceğinin öngörüldüğü bildirilen açıklamada, iç talebin canlanması halinde, özellikle 2001 yılından itibaren yatay bir seyir izleyen hizmet grubu fiyat artışlarının hızlanma riskinin bulunduğu kaydedildi. Açıklamada, tarımsal üretimin mevsimsel etkilerden dolayı 2003 yılında, 2002 yılına göre düşük kalma olasılığı gözönünde bulundurulduğunda, tarım ve gıda fiyatlarının 2003 yılı enflasyonunu 2002 yılında olduğu kadar olumlu etkilemesinin beklenmediği ifade edildi.     ENFLASYONLA MÜCADELE Bu yıl enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe alındığı vurgulanan açıklamada, ancak ulaşılan enflasyon düzeyinin, uluslararası ölçütler açısından hala çok yüksek olduğu görüşüne yer verildi. Açıklamada şöyle denildi:''Sürdürülebilir bir büyüme hızını yakalama ve daha adil gelir dağılımına ulaşmanın en önemli ön koşulunun, bu mücadelenin aksatılmadan sürdürülmesi olduğu unutulmamalıdır. Yukarıda belirtilen risklere karşın, 2003 yılında da enflasyona karşı mücadalede aynı başarıyı göstermek mümkündür.   Bu çerçevede, mali ve parasal disiplinin sürdürülmesi, gelirler politikasının enflasyon hedefi ile uyumlu olması ve ekonomik program çerçevesinde öngörülen yapısal reformların kararlılıkla uygulanmaya devam edilmesi, 2003 yılı enflasyon hedefine ulaşılması açısından büyük önem taşımaktadır.'' MALİYET BASKISI AZALADIAçıklamada, son dört aylık dönemde maliyet baskısının önemli ölçüde azalmasının yanında talep gelişmelerinin de enflasyon üzerinde baskı yaratmamasının, fiyat artışlarının sınırlı kalmasına yol açtığı kaydedildi. Kasım ayında TÜFE artışının TEFE artışının oldukça üzerinde gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, bunda en önemli etkenin, Ekim ayının tersine gıda grubu fiyat artışlarının, tarım grubunun önemli ölçüde üstünde kalmasının olduğu belirtildi.Açıklamada, şöyle denildi:''Ancak gıda ve tarım grupları dışarıda bırakıldığında da, bu farklılaşmanın devam ettiği ve gıda dışı TÜFE yüzde 2 oranında artarken, tarım dışı TEFE artışının yüzde 1,2 oranında kaldığı görülmektedir. Bu durum, döviz kurundaki olumlu gelişmelerin özel imalat sanayi fiyatlarını daha fazla etkilemesinden ve kamu fiyat ayarlamalarının TÜFE üzerindeki etkisinin daha belirgin olmasından kaynaklanmıştır. Petrol ürünleri fiyatlarındaki gerileme, TEFE'de diğer kamu fiyatlarında meydana gelen artışları telafi ederken, petrol ürünlerinin daha düşük ağırlıkla temsil edildiği TÜFE kamu fiyatlarındaki artıştan daha fazla etkilenmiştir.'' Mevsimsellikten arındırılmış TÜFE ve TEFE'nin üç aylık hareketli ortalamalarının yıllıklandırılması yoluyla hesaplanan yıllık enflasyonun, Kasım ayında da gerilemeye devam ettiği ve TEFE'de yüzde 21,9, TÜFE'de ise yüzde 27,2 olarak gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, bu şekilde hesaplanan yıllık enflasyonun, tarım dışı TEFE'de yüzde 26,0'a, gıda dışı TÜFE'de de yüzde 25,5'e düştüğü bildirildi.     TÜKETİCİ FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER Kasım ayında TÜFE artışının, gıda fiyatlarındaki artış ve kamu fiyat ayarlamalarından olumsuz etkilendiği bildirilen açıklamada, hizmet grubu fiyat artışlarının düşük kalması ile döviz kuru ve beklentilerdeki olumlu gelişmelerin, bu olumsuz faktörlerin etkilerini sınırladığı belirtildi. Gıda grubu fiyat artışlarının, Kasım ayında mal grubu fiyatlarının yüzde 3,6 oranında yükselmesine neden olduğu bildirilen açıklamada, gıda dışı mal grubu fiyat artışı ise yüzde 2,5 olarak gerçekleştiği kaydedildi.         TARIM SEKTÖRÜ Açıklamaya göre Ekim ayında gıda grubuna göre daha yüksek artış gösteren tarım grubu fiyatları, Kasım'da gıda fiyat artışlarının hızlanmasında rol oynadı. Ekim ayında yüzde 4.6 olan gıda grubu fiyat artışları, geçen ay yüzde 6'ya yükseldi. Bunda, ertelenen çay ve şeker fiyat ayarlamalarının yapılmasının yanı sıra Ramazan ayı da etkili oldu. Açıklamada, gıda fiyatlarındaki bu hızlanmaya bağlı mevsimsellikten arındırılmış TÜFE artışının da, bir önceki aya göre 0,7 puan yükselerek yüzde 2,4 olarak gerçekleştiği bildirildi.        TOPTAN EŞYA FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER Açıklamaya göre tarım fiyatları, Ekim ayındaki yüzde 8,1'lik artışın ardından, Kasım ayında yüzde 3,3 oranında yükselerek, döviz kurundaki gelişmeler ile birlikte TEFE enflasyonunu sınırlayan unsurlardan biri oldu. Ekim ayının aksine, tarım fiyatlarındaki artış oranın, son yedi yılın Kasım ayı ortalaması olan yüzde 4,8'in altında kaldığı hatırlatılan açıklamada, mevsimsellikten arındırılmış artış oranlarına bakıldığında, tarım fiyatlarındaki artış oranının geçen aya göre gerilediği ve yüzde 2,7 olarak gerçekleştiği belirtildi.     KAMU İMALAT SANAYİ Eylül ve Ekim aylarında artış hızı göreli olarak yavaşlayan kamu imalat sanayi fiyatları ise Kasım ayında da belirgin bir artış göstermedi. Bu gelişmede,
seçim sonrasında elektrik, TEKEL ve gıda ürünlerine yapılan zamlara karşılık, kamu imalat sanayi sektörü içinde en yüksek ağırlığa sahip olan petrol ürünleri fiyatlarının yüzde 3,0 oranında gerilemesi etkili oldu. Özel imalat sanayi fiyat artış oranın, Türk Lirasının AÄŸustos ayından itibaren göreli olarak istikrarlı seyretmesinden ve kamu fiyat ayarlamalarının yavaÅŸlamasından olumlu etkilendiÄŸi belirtilen açıklamada, özel imalat sanayiinde fiyat artışının, son sekiz aydaki en düşük seviyesine gerilediÄŸi kaydedildi.    Â
button