Merkez bankaları aceleci davranmamalı

Güncelleme Tarihi:

Merkez bankaları aceleci davranmamalı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2009 17:14

Financial Times'ta yer alan bir başyazıda küresel krize karşı alınan önlemlerin belirli bir istikrarı sağladığı ancak yeni bir krizin ortaya çıkmaması için merkez bankalarının acele etmemesi gerektiği uyarısı yapıldı.

Haberin Devamı

Başyazıda özel sektörde yaşanan küresel krizin, dünya genelinde devletlerin aldığı önlemlerle savuşturulduğu ancak bunun resesyona karşı zafer kazanıldığı anlamına gelmesi için çok erken olduğu belirtildi.

 

Devletlerin uyguladığı politikalar sayesinde küresel ekonominin istikrar kazandığına işaret eden, "Central banks must take it easy" başlıklı yazı büyümenin yeniden başladığını ancak büyüme rakamlarının abartılmaması gerektiğinin de altı çizildi.

 

ABD'den gelen yüzde 3.5 oranındaki üçüncü çeyrek büyüme rakamına benzer verilerin Fransa, Almanya ve Japonya'da ikinci çeyrek üretim rakamlarında görüldüğünü hatırlatan FT, bu gelişmelerin uzun bir süre devam edecek bir ekonomik iyileşmenin işareti olarak görülmemesi gerektiği uyarısını yaptı.

Haberin Devamı

 

BÜYÜMEDE KAMU ETKİSİ FAZLA

ABD'de üçüncü çeyrek büyüme verisinde 'hurda indirimi teşviği'nin büyük etkisi olduğunu, motorlu taşıtlar dışarıda tutulduğunda yüzde 3.5 olan bu büyüme oranının yüzde 1.9'a gerilediğinin altını çizen FT, bu oranın da şirketlerin bir kereliğine gerçekleştirdiği stoklarını yenileme işlemlerinden kaynaklandığına belirtti.

 

Bunun yanı sıra kapasite fazlasına da vurgu yapılan yazıda, şimdiye kadar elde edilen büyümenin yaşanan gerilemeye oranla küçük bir geri dönüş olarak görülmesi gerektiğine işaret edilirken, resesyonun ekonomilerin üretim kapasitesi ile talep edilen miktar arasında büyük uçurum yarattığı da belirtildi.

Yazıda, aradaki bu uçurumun kapatılmaması halinde fiyatlar üzerinde deflasyonist baskının varlığını devam ettireceği uyarısı da yapıldı.

 

MERKEZ BANKALARI ACELE ETMEMELİ

Bu noktada merkez bankalarının rolünün önemini de vurgulayan FT, arzın, talebin bu kadar önünde seyrettiği bir dönemde büyük merkez bankalarının para politikasında sıkılaştırmaya gitmesinin önümüzdeki kısa dönemde çok mümkün olamayabileceğine değindi. Yazıda aksi takdirde, böyle bir hamlenin talebin önünün keseceğini ve resesyon rüzgarlarının yeniden kendini göstereceği belirtilerek, yüksek faiz oranlarının borç deflasyonu ile ekonomide buhranın ortaya çıkmasına neden olacağına vurgu yapıldı.

Haberin Devamı

 

Bununla birlikte hali hazırda devam eden gevşek para politikasının yarattığı tehlikeleri de hatırlatan FT, bu politakanın bir sonraki finansal krizi beslediğiyle ilgili gerçek ve haklı bir korkunun varlığına da dikkat çekti.

 

Yazıya şu ifadeler ile son verildi:

 

"Sıkı para politikası için çağrılar hali hazırda başlamış durumda. Enflasyon korkusu her zaman ve her yerde varlığını devam ettiriyor. Deflasyon dönemlerinde dahi bu korku görülüyor. Ancak, şu anda sadece zihnimizde olan gelecekteki varsayımsal bir felaketi bertaraf etmek için, hali hazırda içinde bulunduğumuz krizi derinleştirmek delilik olacaktır."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!