Güncelleme Tarihi:
Adana’daki Pamuk Araştırma Enstitüsü muhasebe müdürlüğünden emekli Selahattin Özgen, eşi Semiha 1997 yılında ölünce, Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde yalnız yaşamaya başladı. 1999’da evi yanıp felç olan Selahattin Özgen’in küçük oğlu 60 yaşındaki Bahadır Özgen, iddiaya göre, babasının emekli maaşını alabilmek için birlikte yaşadığı ve o zaman 39 yaşında olan Günnur’u (Güllüler), babasıyla resmi nikâhla evlendirdi. Nikâhı, Darıpınar köyü muhtarı, 8 Ağustos 2000 tarihinde kıydı. Selahattin Özgen, gelini Günnur ile evlendikten 4 ay sonra 85 yaşında öldü.
KARDEŞİ DAVA AÇTI
Ardından, evlilik nedeniyle ölen kişinin çocukları arasında tartışma çıktı. Bu evliliği kabullenemeyen ve ailece rencide olduklarını öne süren kardeşlerden, inşaat mühendisi 64 yaşındaki Salih Arpat Özgen, 2001 yılında Mersin 2’nci Aile Mahkemesi’ne ‘Evliliğin mutlak butlan ile sakat, geçersiz olduğunun tespiti, iptali’ istemiyle dava açtı. Kayınpederi ile emekli maaşı için evlendiği iddia edilen Günnur Özgen, avukatı aracılığı ile mahkemeye verdiği dilekçesinde, birlikte yaşadığı Bahadır’ın nikâh kıymaması nedeniyle zorunlu olarak kayınpederi ile nikâhlandığını belirtti. Yerel mahkeme 23 Ekim 2008’de davayı karara bağladı. Mahkeme, kardeş Özgen’in dava açmaya yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle, evliliğin iptali için açılan davayı reddetti.
YARGITAY’DAN DÖNDÜ
Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi, Salih Arpat Özgen’in de hazır bulunduğu 8 Haziran 2010’da yapılan duruşmada, ‘Evlenmenin butlanı’ davasını reddeden yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak, dosyanın tekrar görüşülmek üzere Mersin 2’nci Aile Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Yargıtay’ın bozma ilamında davanın, “Evlendikten 4 ay sonra ölen Selahattin Özgen’in, yaşı ve akıl sağlığı itibarıyla bu evliliği yapabilecek durumda olmadığı iddiasıyla” açıldığı hatırlatılırken, şöyle denildi: “Tarafların mutlak butlan sebebiyle ilgili delilleri toplanarak, bu çerçevede değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının taraf ehliyetinin bulunmadığından söz edilerek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.”
ADLİ TIP BAKSIN
Dosyayı yeniden ele alan Mersin 2’nci Aile Mahkemesi, ‘Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacının, babasının evlilik sırasında evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmesine’ karar verdi. Hukukçular, ölen bir kişinin akıl sağlığının belirlenmesinin ancak dosyadaki tanık ifadeleri ve diğer bilgilerle raporlaştırılabileceğini, mezarın açılması ile elde edilebilecek bir veri aranmasının söz konusu olmayacağını belirtti.