Nurçin BİRAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2010 00:00
Adım başı bir dövme stüdyosuyla karşılaşılıyoruz. Dövme-Der ve Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları buna son verecek nitelikte. Dövme stüdyoları yeraltından çıkıyor
Denetimsiz ve rastgele açılan dövme stüdyolarının çoğunun fiyatları hijyenik kurallara uygun dövme stüdyolarına göre daha ucuz. Müşterinin ilgisini çekiyor ancak beraberinde getirdiği sağlık riskleri ciddi sorun. Bunu fark eden Sağlık Bakanlığı 2003 yılında, dövmenin ancak doktorlar tarafından yapılabileceğine dair bir genelge yayınladı. Bu genelge sonucunda doktor olmayan tüm dövmeciler hakkında işlem başladı. Gidişata dur demek isteyen, Ankara ve Marmaris’ten bazı dövmeciler de birleşerek bir dernek kurmaya karar verdiler.
Dövme-Der Kurucu Başkanı Cemal Arabacı’nın anlattığına göre; 2004 yılında derneklerinin adını Dövme-Der (Dövme ve Takı Sanatçıları Derneği) olarak belirleyen ve bu şekilde dernek ismini kaydettiren dövmeciler, Muğla Valiliği’nin engeliyle karşılaşmış. Valiliğin gerekçesi, “Sağlığa aykırı dernek kurulamaz” olmuş ve Dövme-Der mahkeme kararıyla kapatılmış. Bunun üzerine 2006 yılında Ankara merkezli VÜSAD (Vücut Sanatını Geliştirme Derneği) kurulmuş. Tek zorluk dernek ismi olmamış elbette, asıl mesele çoğu birbirini rakip olarak gören dövmecileri bir araya getirmek olmuş. Ancak bu engel de aşılmış ve dernek olarak önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik, ardından da Sağlık Bakanlığı’na gitmişler. Birlikte çalışılmaya başlanmış, ortak kararlar alınmış. Buna karşılık Sağlık Bakanlığı da 2003 yılında aldığı, dövme stüdyolarıyla ilgili kararını dondurmuş. VÜSAD üyeleri, 2007 yılında mesleki tanımlamaları yapılınca ilk genel kurul toplantısında derneğin ismini Dövme-Der olarak değiştirmişler.
HEPATİT, AIDS VE KANSER
Arabacı, 1999 yılından bu yana arkadaşlarıyla beraber dövme ve piercing yapımının, sağlıklı, olması gereken koşullarda gerçekleşmesi için uğraş verdiklerini belirtiyor. Bugüne gelene kadar maddi, manevi çok zorlukla karşılaşttıklarını anlatan Arabacı, “amacımıza ulaşmak üzereyiz” diyor; çünkü Sağlık Bakanlığı Dövmecilik Mesleğiyle ilgili çalışmalarını tamamlamış ve İçişleri Bakanlığı’na göndermiş.
Dövme-Der üyeleri yakın bir zamanda kanun çıkmasını bekliyorlar. Kanun çıktığı takdirde, dövme eğitimi için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim görülecek ve saç kurutma makinesiyle dövme makinesini karıştıran kişilerin stüdyo açması zorlaşacak. Bununla beraber, belediyeler tarafından İşyeri Açma ve Ruhsatlandırma Kanunu’na göre ruhsatlandırılacaklar. Sağlık Müdürlükleri de belirlenen sıhhi şartlara uymayan stüdyoları kapatacak. Arabacı’nın tabiriyle “eline dövme makinesi alan herkesin dövmeci olduğu devir kapanacak”. Çünkü gerekli önlemler alınmadığı taktirde bu hobinin enfeksiyon, enfeksiyona bağlı doku kaybı, kullanılmış iğne nedeniyle HIV, Hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar, kalitesiz boyadan dolayi cilt kanseri gibi yan etkileri var.
Arabacı, Dövme-Der’in önümüzdeki dönem için hedeflerini şöyle sıralıyor: “Öncelikle kanun çıkartma faaliyetlerini tamamlamak ve ülke düzeyinde ruhsatlandırma çalışmalarına katkıda bulunmak. Ardından hijyen standartlarını sağlamak ve daha da yükseltmek ve eğitim faaliyetlerine katkıda bulunmak...”
300 ÜYESİ VAR
Türkiye’de dövmecilikle uğraşan 2 bin kişi var. Bunların 300’ü Dövme-Der’in üyesi.
Mesleklerini hukuki bir zemine oturtmak isteyen Dövme-Der üyeleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına mesleki tanımlama için başvurdu ve 2007 yılının Haziran ayında Bakanlık tarafından mesleklerinin tanımı yapıldı. Mesleklerini hukuki bir zeminde ve kurallara bağlı olarak yapmak isteyen dernek üyeleri, Sağlık Bakanlığı ile çalışıyor ve mesleki zorunlulukları belirliyor.