Mercedes'li katil rüyalarıma giriyor
Güncelleme Tarihi:
Ardıç AYTALAR/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2001 02:26
Sanatevi Reklam Ajansı ortaklarından Ömer Faruk Öztürk'ün ölümünün üzerinden 6 ay geçti. Cinayet zanlısı Mehmet Metin Kaya, hálá yakalanamadı. Öztürk'ün Nice'te yaşayan kız kardeşi Esra, ‘‘Rüyamda katilin futbol maçına gittiğini görüyorum. Aklımı yitireceğim’’ diyor.
Masterli Maganda Cinayeti olarak gazetelere yansıyan olay, Bağdat Caddesi'yle Kazım Özalp Sokak'ın kesiştiği yerde yaşandı. Taksiciyle tartışırken kendisini durdurmak isteyen Ömer Faruk Öztürk'ü, 15 santimetre mesafeden ateşlediği silahıyla öldürdü. San Diego Üniversitesi'nde Tekstil öğrenimi gören, İngiltere'de işletme masteri yapan Mehmet Metin Kaya, Mercedes otomobiline binip kaçtı ve hálá yakalanamadı.
Beş yıl önce de otomobiliyle ayağını ezdiği Ahmet Özsoy'u, sırf bağırdığı için bacağından vuran Kaya'yı yakalamakla görevli polis memurları, bir grup üst düzey yöneticiden katili yakalamamaları için baskı gördüklerini söylüyorlar. Öztürk ailesinin isyanına ise sadece kafalarını öne eğerek cevap veriyorlar.
Ailesi ölmedi diyor
Aradan geçen altı ayda, ailesi Ömer Faruk'un ölümünü kabullenebilmiş değil. Annesi Hakime Öztürk, oğlunun mezar yerini bile bilmiyor. ‘‘Orada olduğuna inanmıyorum ki mezarlığa gideyim. Öldüğünü kabul etmiyorum. Babam öldüğünde o ölümdü. Büyükler, anneler, babalar ölür. Evlatlar ölmez. Oğlum gitti. Tatilde. Bir gün gelecek, ya da ben ona gideceğim’’ diyor.
Olaydan bu yana evine 500 metre mesafedeki Kazım Özalp Sokak'tan bile geçemediğini söylüyor. ‘‘Ekmek almak için çıkıyorum. O civara yaklaşsam bile fenalaşıyorum. Niçin dışarı çıktığımı unutuyorum. Eve dönüyorum.’’
Katile uzun ömürler
Fransa'nın Nice kentinde yaşayan kız kardeşi Esra da kabullenebilmiş değil ağabeyinin ölümünü. Umut Vakfı'nın düzenlediği ‘‘Silahsızlanma Paneli’’ için İstanbul'a gelen Esra, ağabeyinin katilinin yakalanması için polisin bir şey yapmadığını düşünüyor.
‘‘Bu katilin yakalanması için ne yapmalıyız? Nasıl bir güç engelliyor yakalanmasını? İçişleri Bakanlığı'na defalarca telefon ettim, muhatap bile bulamadım. Üzeyir Garih'in ailesi mi olmamız gerekiyor?’’ diye soruyor. Katili her gece rüyasında gördüğünü, onun futbol maçına gittiğini, İstanbul'da gezip tozduğunu, eğlendiğini söylüyor. ‘‘Akli dengemizi yitireceğiz’’ diyor. Ağabeyinin katili Mehmet Metin Kaya'ya uzun ömürler diliyor. ‘‘90, 100 yaşına kadar yaşasın. Ağabe-yim Ömer Faruk öldüyse, onunla söylenen ölüm, ona yakıştırılan ölüm, katil Metin Kaya'yla kir-lenir’’ diyor.
Bir türlü yakalanamıyor
Sabıkası da varmış
Mehmet Metin Kaya, 26 Kasım 1996 tarihinde otomobiliyle Ahmet Özyol'a çarptı. Kaya, yoluna devam ederken, topuğundan otomobil geçen Özyol bağırmaya başladı. Geri dönen Kaya, ruhsatsız silahını çekip Özyol'u bacağından vurdu. Gıyabi tutuklu yargılanan Kaya, 11 Mart 1997'de teslim oldu. 1 yıl 8 ay hapis ve 420 bin lira ağır para cezasına çarptırıldı.
Beş yıl önce de otomobiliyle ayağını ezdiği Ahmet Özsoy'u, sırf bağırdığı için bacağından vuran Kaya'yı yakalamakla görevli polis memurları, bir grup üst düzey yöneticiden katili yakalamamaları için baskı gördüklerini söylüyorlar. Öztürk ailesinin isyanına ise sadece kafalarını öne eğerek cevap veriyorlar.
Ailesi ölmedi diyor
Aradan geçen altı ayda, ailesi Ömer Faruk'un ölümünü kabullenebilmiş değil. Annesi Hakime Öztürk, oğlunun mezar yerini bile bilmiyor. ‘‘Orada olduğuna inanmıyorum ki mezarlığa gideyim. Öldüğünü kabul etmiyorum. Babam öldüğünde o ölümdü. Büyükler, anneler, babalar ölür. Evlatlar ölmez. Oğlum gitti. Tatilde. Bir gün gelecek, ya da ben ona gideceğim’’ diyor.
Olaydan bu yana evine 500 metre mesafedeki Kazım Özalp Sokak'tan bile geçemediğini söylüyor. ‘‘Ekmek almak için çıkıyorum. O civara yaklaşsam bile fenalaşıyorum. Niçin dışarı çıktığımı unutuyorum. Eve dönüyorum.’’
Katile uzun ömürler
Fransa'nın Nice kentinde yaşayan kız kardeşi Esra da kabullenebilmiş değil ağabeyinin ölümünü. Umut Vakfı'nın düzenlediği ‘‘Silahsızlanma Paneli’’ için İstanbul'a gelen Esra, ağabeyinin katilinin yakalanması için polisin bir şey yapmadığını düşünüyor.
‘‘Bu katilin yakalanması için ne yapmalıyız? Nasıl bir güç engelliyor yakalanmasını? İçişleri Bakanlığı'na defalarca telefon ettim, muhatap bile bulamadım. Üzeyir Garih'in ailesi mi olmamız gerekiyor?’’ diye soruyor. Katili her gece rüyasında gördüğünü, onun futbol maçına gittiğini, İstanbul'da gezip tozduğunu, eğlendiğini söylüyor. ‘‘Akli dengemizi yitireceğiz’’ diyor. Ağabeyinin katili Mehmet Metin Kaya'ya uzun ömürler diliyor. ‘‘90, 100 yaşına kadar yaşasın. Ağabe-yim Ömer Faruk öldüyse, onunla söylenen ölüm, ona yakıştırılan ölüm, katil Metin Kaya'yla kir-lenir’’ diyor.
Bir türlü yakalanamıyor
Sabıkası da varmış
Mehmet Metin Kaya, 26 Kasım 1996 tarihinde otomobiliyle Ahmet Özyol'a çarptı. Kaya, yoluna devam ederken, topuğundan otomobil geçen Özyol bağırmaya başladı. Geri dönen Kaya, ruhsatsız silahını çekip Özyol'u bacağından vurdu. Gıyabi tutuklu yargılanan Kaya, 11 Mart 1997'de teslim oldu. 1 yıl 8 ay hapis ve 420 bin lira ağır para cezasına çarptırıldı.