Güncelleme Tarihi:
İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Cemil Barlas ve Latif Erdoğan katılmazken, tarafları avukatları temsil etti. Duruşmada, tanık olarak dinlenilmelerine karar verilen Diyanet İşleri Başkanı Görmez ile Özdemir'in, yazılan talimat kapsamında, Ankara 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifadelerine başvurulduğu ve bu ifadelerin mahkemeye ulaştırıldığı belirtildi.
GÖRMEZ'DEN AKŞENER AÇIKLAMASI
Mehmet Görmez'in ifadesinde, isminin geçtiği televizyonu programını sonradan izlediğini belirterek, "Müştekiye ilişkin şahit olduğum hiçbir konu ya da konuşma olmamıştır. Sayın Meral Akşener’i tanırım fakat bulunduğum ortamda bu televizyon programından önce kendisiyle ilgili tarafıma hiçbir konuşma ya da beyanda bulunulmuş değildir. Olaya ilişkin başka bir bilgim yoktur" dediği kaydedildi.
Tanık olarak ifadesi alınan Kemalettin Özdemir'in de, medyada kendisine yönelik algı operasyonu yürütüldüğünü ve sanıklar Barlas ile Erdoğan'ın yaptığı televizyon programını seyretmekten başka bir bilgisinin bulunmadığını belirterek, "Ben müştekinin kasetinin bulunduğuna ilişkin televizyon programından önce herhangi bir bilgi sahibi değildim. Televizyon programında sanıkları seyrederken böyle bir konu geçince olaydan bu şekilde haberdar oldum. Öncesinde bilmiyordum" ifadesini kullandığı aktarıldı.
Duruşmada, sanık avukatları tanık beyanlarına karşı diyeceklerini hazırlamak için mahkemeden süre talep etti. Bu talebi kabul eden mahkeme, sanıklara beyanda bulunmaları için süre vererek duruşmayı 3 Kasım 2016'ya erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosunca hazırlanan iddianamede, bir televizyon kanalında 11 Mayıs 2015'te yayınlanan programda katılımcı olarak bulunan Latif Erdoğan ve Cemil Barlas'ın, Akşener hakkında birtakım iddialar içeren ifadeler kullandıkları belirtildi.
Programın dökümüne de yer verilen iddianamede, Barlas'ın, Meral Akşener'in "bir kaseti olup olmadığı" sorusunu ortaya attığı, Erdoğan'ın da kaset iddiasını destekleyen açıklamalar yaptığı ifade edildi.
İddianamede, şikayetçi Akşener'in bu iddiaları yalanladığı ayrıca bu tarihe kadar böyle bir kasetin varlığının açıklığa kavuşmadığı da aktarılarak, şüphelilerin sözlerinin eleştiri sınırını aştığı savunuldu. Şüphelilerin bu tür ifadelerinin şikayetçinin şeref ve haysiyetini zedelediği, şikayetçinin TBMM üyesi ve aktif siyasette yer alması sebebiyle tartışma konusu olduğu, görevinden dolayı hakaretin gerçekleştirildiği vurgulanan iddianamede, Erdoğan ve Barlas'ın, "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan, 2 yıl 4 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.