Güncelleme Tarihi:
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına dün gece idrak edilen Mevlit Kandili ile 15 Kasım'da kutlanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümünü anımsatarak başlayan Akşener, "BOP'un eş başkanıyım" diye övünenlerin Rauf Denktaş'a yaptıklarını unutmayacaklarını söyledi.
Doğu Akdeniz'de yeni bir oyunun tezgahlandığını ifade eden Akşener, "Bugünlerde, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol rezervleri üzerinden Kıbrıs'ta yeni tezgahlara niyetlenen emperyalistlere ve içerdeki iş birlikçilerine sesleniyorum; gerekirse Ayşe yeniden tatile çıkacak; Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacak." diye konuştu.
Akşener, son zamanlarda bir takım odakların provokasyonlarla milletin değerlerine saldırdığını ve bu saldırıların iktidarın kontrolünde yapıldığını öne sürdü.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesini de eleştiren Akşener, "Diyanet İşleri Başkanı'nın hala o makamda tutulması millete kurulmuş bir kumpastır." ifadesini kullandı.
Medya ve iktidarın gündemi ile vatandaşın gündeminin farklı olduğunu savunan Akşener, "Vatandaşın ezanla bir meselesi yok, cumhuriyetle bir meselesi yok. Bizim meselemiz hayat pahalılığı, bizim meselemiz geçim darlığı, bizim meselemiz adaletsizlik, bizim meselemiz çoluk çocuğumuzun geleceği. Üç belediye daha kazanmak için milleti birbirine düşürmekten vazgeçin. Koltuklarınızda üç gün daha oturmak için fitne çıkarmaktan vazgeçin. Başka bir partiye oy veriyor diye kimseyi düşman göremeyiz. Bizim gayretimiz, ihtilafları derinleştirmek değil, mutabakat alanlarını genişletmektir. Biz insanların hayatlarını yönetmeye değil, devleti yönetmeye talibiz." değerlendirmesinde bulundu.
"YANLIŞTA ISRAR EDİYORLAR"
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, ülkenin iyi yönetilmediğini ve ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
"İnkar ederek krizi çözemezsiniz. Ciddi olun, yanlış politikalardan vazgeçin. Çözüm öneriyoruz. Doğru işlerine her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu söylüyoruz ama yine de bildiklerini okuyorlar. Yanlışta ısrar ediyorlar, faturayı da millete kesiyorlar. Öyle anlaşılıyor ki sandıkta derslerini almadan akılları başlarına gelmeyecek. 31 Mart'ta milletimiz gereğini yapacak. Milleti unutanı, millet de unutur. Millete sırtını dönene millet de sırtını döner. Yıllarca, 'başka kime oy verelim ki?' diyerek, kendini AK Parti'ye mecbur hissetti insanımız. Ama artık adres belli. Mecburiyet ortadan kalktı, iyi bir alternatif var. İYİ Parti var. Bunlar da zaten, sadece İYİ Partiden korkuyorlar. Sadece İYİ Parti yükselirse kendilerine çeki düzen verirler. 31 Mart büyük bir fırsat. Bunları kendi hallerine bırakırsak, şöyle iyice bir sarsmazsak, memleketi kökten batırırlar."
Akşener, şeker fabrikalarının Amerikan şirketinin talimatıyla özelleştirildiğini, oradan gelen parayla da cezaevi yapıldığını iddia etti. Adalet ve Kalkınma Partisinin, ülkeyi İsrail tohumuna mahkum ettiğini savunan Meral Akşener, iktidara geldiklerinde çiftçiyi yabancı tohumdan kurtaracaklarını ve Türk tohumunu bir dünya markası haline getireceklerini belirtti. Akşener, emekliye iki net maaş ikramiye vereceklerini, asgari ücreti artıracaklarını vadederek, şöyle konuştu:
"Ücretsiz eğitim için rant yaratacağız. 16 yıldır ücretsiz eğitim masalıyla kandırıyorsunuz. Oysa bugün devlet okulları, bağış adı altında para topluyor. Millet, evladını hayata hazırlamak istiyor. Evladı, yabancı dil konuşsun istiyor. Evladı, iyi bir üniversite kazansın istiyor. Evladı meslek sahibi olsun, iş sahibi olsun istiyor. Devlet okullarını öldürdünüz. Özel okullarla devlet okulları arasında uçurum var. 4 4 dediniz, bir öyle çevirdiniz, bir böyle çevirdiniz. Anne babalar da evlatlarıyla kafa kafaya verip ha bire değiştirdiğiniz sistemi anlamaya çalışıyor. İlköğretimde, ortaöğretimde özel okullara ihtiyacı ortadan kaldıracağız. Evlatlarımıza iyi bir eğitim sağlayamıyorsak, devlet niçin var?"
"SURİYELİLERİ GERİ GÖNDERECEĞİZ"
Hükümetin Suriye politikasını eleştiren Akşener, iktidara geldiklerinde Suriyeli mültecileri geri göndereceklerini belirtti. Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesine önerilerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, şunları söyledi:
"Suriyeli mültecilere Türk vatandaşlığı verilmeyeceğini açıklayın. Kaç sene kalırlarsa kalsınlar, Türk vatandaşı olamayacaklarını kesin bir dille açıklayın. Bu, bir bölümünün geri dönmesini sağlayacağı gibi vatandaşlık hayaliyle sınırımıza dayanan yeni göçlerin de önünü kesecektir. Suriyeli mültecilerin Suriye'ye dönmesi konusunda Esad'la anlaşın. Her ay, en az 100 bin mültecinin geri dönüşü için Şam'dan taahhüt alın. Türkiye'nin gücünü masaya koyun. Türk devleti iradesini ortaya koyduğunda, terörist başı Öcalan'ı sınır dışı etmeleri iki gün sürmemişti. O devlet iradesini bu kez vatandaşlarını geri almaları için kullanın. İster tatlı dille isteyin ister su kozunu kullanın ister askeri çözümleri masaya koyun. Hiçbir şey şehirlerinde nüfus çoğunluğunu yitirmiş bir Türkiye'den daha tehlikeli değildir."
"SURİYELİLER YERLİ ÜRÜN SATSIN"
Sığınmacıların açtığı dükkanlarda kaçak ürünlerin satışına engel olunarak yerli ürünlerin satılmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Akşener, göçmenler için geçici vergi mükellefiyet kanunu çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Suriyeli çalışanlardan sigorta katkı payı ve vergi kesintisinin de yapılması gerektiğini ifade eden Meral Akşener, şunları kaydetti:
"Özellikle güney illerimizde esnafımıza vergi kolaylığı sağlayın. Esnaflığı, mülteciler için değil Türk vatandaşları için kazançlı hale getirin. Güney sınırlarımızda devriyeleri sıklaştırın. Türkiye sınırlarını yol geçen hanı olmaktan kurtarın. Sınır kapılarından geçişleri ücretli hale getirin. Elini kolunu sallayarak bir Suriye'ye, bir Türkiye'ye geçen fırsatçı akınını kesin. Suriye'den aracını getiren mültecilere geçici sürücü şartı getirin. Dışarıdan getirilen araçlar için bir Türk vatandaşı ne kadar vergi veriyorsa, o vergiyi Suriyeli mültecilerden de alın. Avrupa böyle yapıyor, Amerika böyle yapıyor. Burası Suriye değil, Türkiye. Bunun farkına varın. Bunları yapın, bakın işler nasıl rayına giriyor."