Güncelleme Tarihi:
YÜREĞİMİZİ YAKAN 548 KM'LİK YOL
Ege’de Büyük Menderes’in büyüklüğünü bilmeyen yoktur. Koca Menderes Havzası’na can verir. İç Ege’deki hemen hemen tüm illerden salına salına dolanıp, kıyı Ege’ye gelir ve denizle buluşur. Ege’den geçen yol hikâyelerimizde hep o vardır. Kanyonların, vadilerin, barajların, göletlerin, çayların, şelalelerin hepsinin anası bu can suyudur. Yaşam kaynağı olduğu havzada yetişen incirler, elmalar, mısırlar, salkım salkım üzümler, zeytinlerle büyüdük hepimiz. Bembeyaz pamuk tarlalarından geçerken hangimiz hayallere dalmadı ki?
Büyük Menderes şimdi can çekişiyor. Balıklar ölüyor, kokudan yanına varılamıyor, yükü ağırlaştıkça ağırlaşıyor. İnsanlar yıllardır bu büyük akarsuyu çöplüğü gibi kullanıyor. İki gün boyunca Büyük Menderes Nehri’nin sesini dinledik. İlk çıktığı pınardan son döküldüğü noktaya kadar öylesine hazin bir yolculuktu ki… Her uğradığı şehirde biraz daha biraz daha kirletilip coşkulu suları karardıkça kararıyordu. Gözümüzün önünde masmavi bir nehirden kapkara ölüm saçan akarsuya dönüşüyordu. Neşeyle ve yaşam coşkusuyla Dinar’da doğan Büyük Menderes’in sesi denize dökülene kadar acı bir çığlık oluyordu. Kokusu genzimizden çok içimizi yakıyordu…
CENNET GİBİ BİR PINAR
AFYONKARAHİSAR’ın Dinar ilçesi sınırlarında bulunan Suçıkan Mevki’nde doğuyor; tarihteki adıyla Meandros yani Büyük Menderes…
İlk pınarlarının bulunduğu Suçıkan ve Eldere mevkileri cenneti andırıyor. Kazlar, ördekler, şelaleler, balıklar ve kuş türlerini barındırıyor. Menderes’in berrak suyu kıvrıla kıvrıla yola çıkıyor. Suçıkan’da gölün etrafında güzel bir gün geçirmek mümkün. İnsanlar burada yakalanan balıklarla sofralar kuruyor, manzaranın tadını çıkarıyor.
15 kilometre ilerisinde Eldere’deki pınar ise deyim yerindeyse ‘havuz gibi berrak’. Billur suyun dibini görebiliyorsunuz...
Hemen yanında kuşların, kazların yüzdüğü gölet ve doğal yaşam alanı var. Menderes’in doğduğu yeri görünce insanın aklına ilk olarak şu soru geliyor: “Böyle bir kaynaktan başlayan nehir nasıl ölüm saçabilir?”
KÖTÜ BİR KOKU GELİYOR
2.DURAK - UŞAK ULUBEY
Deri sanayinin yoğun olduğu Uşak’ta sanayi atıklarıyla kirlenen Ulubey Çayı, Büyük Menderes’le birleşiyor ve kirliliğini de beraber getiriyor. İki suyun birleştiği noktada nehir artık, berraklığını yitirmeye başlıyor ve kötü bir koku geliyor. Ulubey Kanyonu’nun içinden geçerken nehrin rengi ve kokusunun değişmeye başladığını çok net görebiliyoruz.
RENGİ SUYA BENZEMİYOR
3.DURAK - DENİZLİ / ÇÜRÜKSU VE SARAYKÖY
Kirlilik gözle görülür hale gelirken, keskin kötü koku da giderek artıyor. Suya karışan atıkları gözlemleyebiliyoruz. Nehrin üzerinde artık kiremit renginde bir tabaka var. Kötü koku yüzünden burada daha fazla duramıyoruz. Etrafta çöp yığınları ve hayvan ölüleri dikkat çekiyor. Çürüksu’ya yaklaştığımızda suyun rengi burada artık daha da bulanıklaşıyor. Çevrede konuştuğumuz köylüler, “Buranın adı Çürüksu ama artık ‘Kokar Menderes’ diye biliniyor. Çünkü çok kötü kokuyor. Burada yaşarken korkuyoruz. Balık avlamak yasak. Rengi suya benzemiyor” diyor.
VE YAŞAM BİTTİ
4.DURAK - AYDIN ŞEHİR MERKEZİ SÖKE - BALAT
AYDIN’da şehir içi olarak sayılan otogar mevkisinde köpük şeklindeki atıklar nehre karışıyor. Su, artık üzerinde beyaz tabaka ile ilerliyor. Burada hayvan leşi kokusunu andıran bir koku var. Suyun rengi ise kimi zaman koyu yeşile yer yer de siyaha dönüyor. Büyük Menderes’in Ege Denizi’ne son ulaştığı nokta ise Balat Deltası… Binlerce balık geçen hafta burada öldü. Az sonra denizle kavuşacak nehir artık siyaha yakın koyu bir renkte. Büyük Menderes’in buradaki son hali bir ‘ölüm yolculuğunun’ da artık son durağı...
KAYNAKLAR İYİ TAKİP EDİLMELİ
ADNAN Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Serap Birincioğlu: ”Menderes’in korunmasıyla ilgili Ekodost Derneği yönetmelik yayınlandı. Tek tek maddeler var ve herkes tehlikenin farkında. Su kirleniyor. Katran gibi bir su, sanayi atıklarına benziyor. Tonlarca balık ölümü var. Büyük bir çevre sorunuyla karşı karşıyayız. Nehrin kısa sürede kendisini toparlaması çok zor. Alınan analizlerin sonucu kısa sürede çıkacaktır. Bu maddelere kimlerin neden olduğu tespit edebilir. Menderes boyunca kirleticilerin ve bunların arıtmalarının olup olmadığına bakılmalı. Takibi yapılmalı. Yolu belli, kaynaklar belli bunlar iyi takip edilmeli. Ölümler nerede başladıysa kirlilik de orada başlamıştır. “