Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2005 00:00
Ahmet ve Meral Demirel tarafından hazırlanan dönemin başbakanı Nihat Erim’in günlükleri, 12 Mart döneminde yaşananları bütün çıplaklığıyla koyuyor ortaya. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf
Aslan’ın idam kararı TBMM’nden geçtikten sonra Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, ‘Bu iş yanlış oldu. Millet Meclisi Başkanı işi aceleye getirdi. Bana emrivaki yaptı’ diyor. Bunun üzerine Başbakan Nihat Erim şunları söylüyor: ‘Memleketi mezbahaya mı çevireceğiz? Şimdi bu işi Senato’da yavaşlatalım. Geciktirilsin, bütün idamlı davalar bitsin.’ Ahmet ve Meral Demirel tarafından hazırlanan ve Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Nihat Erim’in günlükleri, 12 Mart döneminde yaşananları bütün çıplaklığıyla koyuyor ortaya. 12 Mart’ın başbakanı suikaste kurban gitti1912 yılında Kandıra’da doğdu.İlk ve orta öğrenimini
Galatasaray Lisesi’nde yaptı, 1936’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Fransa’da Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde hukuk doktoru oldu. 1939’da doçentliğe, 1941’de profesörlüğe yükseltildi. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 1943’te kendisini Dışişleri Bakanlığı’nda görev verdi. 1945’te CHP’den milletvekili seçildi. 48’de Bayındırlık Bakanlığı, 49’da Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1977’ye kadar milletvekilliği ve senatörlük görevlerini sürdürdü. 12 Mart Muhtırası’nı veren komutanların ve dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın isteği ile 19 Mart 1971’de TBMM’deki tüm parti liderlerinin desteğini alarak partilerüstü hükümetin başbakanlığını üstlendi. CHP’yi ortanın solu fikrine getiren ideologlardan biri olan Nihat Erim, 19 Temmuz 1980 günü sabahı İstanbul Dragos’ta öldürüldü.9 Şubat 1971Bıçak kemiğe dayandı artıkDün İzmit’te orduevinde Cumhurbaşkanı, Genelkurmay başkanı, 1’inci Ordu komutanı, Donanma komutanı, 15’inci Kolordu Kumandanı Turgut Sunalp Paşa’nın davetlisi olarak öğle yemeğinde idiler. Biz de davetli idik. Her biri ile görüştük. Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç Paşa ile ayaküstü biraz memleket meselelerini konuştuk. Bana, ‘Bıçak kemiğe dayandı artık, siz siviller, politikacılar bu hale bir çare bulun’ dedi. Ben de ona parlamentonun, liderlerin halini anlattım. ‘Çare bulmak bizim için kolay değil’ dedim. Tağmaç, Kürt meselesinin tehlikeli bir safhada olduğunu söyledi. Fransa’da De Gaulle’ün başarısından misal verdi. Dedim ki: ‘Önce bizde bir De Gaulle yok. İkinci onu işbaşına siviller değil, askerlerin baskısı getirdi.’17 Mart 1971Dün Sovyet Büyükelçiliği’nde kokteyl vardı. Orada AP milletvekillerinden Mehmet Yardımcı ve Ertuğrul Akça bana, ‘Başbakanlık için iki aday varmış, biri sen, diğeri Cihat Alpan Paşa dediler. Gene orada Şevket Süreyya Aydemir’in, ‘CHP’den istifa ederse en münasibi Nihat Erim’dir’ dediğini söyledi.18 Mart 1971İnönü: Bunlara güvenilmezCihat Alpan Paşa telefon etti. Görüşmek istedi. Onun köşküne gittim. Hükümet kurmak üzere görevlendirilecek isimler üzerinde durulduğunu, Cumhurbaşkanı’nın kendisini benimle görüşmekle vazifelendirdiğini, eğer kabul edersem, bağımsız olmak için CHP’den çekilmemi de zaruri gördüklerini söyledi.19 Mart 1971İnönü’den istifa için ve teklif edilen vazifeyi kabul için izin istedim. Vermedi. İstifayı hiç doğru bulmadığını söyledi. ‘Bunlara güvenilmez, yapyalnız ortada kalırsın’ dedi. ‘Bu gece düşüneyim’ dedim. Sabahleyin istifayı yolladım. İnönü çok kızmış. 20 Mart 1971İnönü’nün gazetelerde çıkan demeci kızgınlığını gösteriyor. Kemal Satır ve Metin Toker, İnönü’ye benim yaptığım bu oldu-bittiyi olumlu karşılaması için telkinde bulunmuşlar. Satır bana
haber verdi. ‘Sen onu gene ara, üstüne üstüne git, okÅŸa, kazanırsın’ dedi. Gece 22’de telefon ettim. Metin açtı telefonu, ‘Hemen gel’ dedi. Gittim. Ä°nönü önce surat astı. Sonuna doÄŸru yumuÅŸadı. ‘Git, rahat uyu’ dedi. 27 Nisan 1971Sıkıyönetimi düşündümTedhişçi eylemler devam ediyor. Banka soymak, adam kaçırmak, dinamit patlatmak eylemleri sürdürülüyor. Eldeki anayasa ve kanunlarla bunları önlemek mümkün görünmüyor. Anayasadan baÅŸlayarak yasalarda deÄŸiÅŸiklik hazırlıyorum. Ama bu yapılıncaya kadar ne olacak? Herkes reformlardan önce huzur istiyor. Sıkıyönetim düşündüm. Acaba ordu ne der? Vazgeçtim. Nihayet TaÄŸmaç sıkıyönetim teklif etti bana. Hemen kabul ettim. 10 Temmuz 1971Dün Milli Güvenlik Kurulu toplantısı vardı. Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, ikimiz yalnızken, ‘BaÅŸbakanım, siz gene Ä°nönü ile ipleri koparmayın. Ä°dare edin. 1973’te siz cumhurbaÅŸkanı olacaksınız. Aramızda arkadaÅŸlarla bunu konuÅŸuyoruz. Sunay dünkü kararda ısrar etmez. Onu dün öğleden önce TaÄŸmaç o yolda hazırlamış. Siz Ankara’ya dönmeden CumhurbaÅŸkanı ile bir kere daha görüşün. Biz de TaÄŸmaç’ı yumuÅŸatırız’ dedi25 Temmuz 1971TaÄŸmaç’ın ÅŸikayeti yeni kültür bakanıTaÄŸmaç yeni tayin ettiÄŸim Kültür Bakanı Talat Halman’dan da ÅŸikáyet etti. ‘Hemen bölge tiyatrosu iÅŸiyle meÅŸgul olmaya baÅŸladı, kültür devriminden söz etti. Bundan çok daha ciddi iÅŸler var’ dedi. Talat Halman’ı savundum. ‘Atatürkçü, milliyetçi bir genç. Çok güzel bir kültürü var. Pırıl pırıl. Tecrübesi yok. Hemen ilk hata ile hüküm verilmemeli’ dedim. ‘Böyle yaparsak adam yetiÅŸmez. Ä°nsanları ziyan ederiz’ dedim. ‘Güven Partisi, FeyzioÄŸlu, Ferit Melen, McCarthy zihniyetiyle durmadan adam kötülüyorlar. Bu zihniyetle memlekette çok az insan solculuk damgasından kendini kurtarabilir’ dedim. 4 Ekim 1971Muhsin Batur, bana endiÅŸesini bildirdi26 Eylül sabahı Van’a giderken hava meydanında Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur bana endiÅŸelerini tekrarladı. Kendisine hak verdim. ‘TaÄŸmaç Amerika’dan dönünce aramızda konuÅŸalım. Demirel kendi ÅŸahsi davası için rejimi tehlikeye sokuyor. Bu iÅŸi halledelim’ dedim. Demirel AP’nin başında kaldıkça her ÅŸeyi kendi kardeÅŸlerinin kredi rezaleti açısından deÄŸerlendirecek. Parlamentoyu tatile göndermek istemesi de bundandı. Gündemde bu iÅŸe dair DP’lilerin getirdiÄŸi tahkikat raporu var. Bu görüşülmesin diye tatil istiyordu (...) Saat 17’de Çankaya’da tekrar buluÅŸtuk. Ben düşüncemi anlattım. TaÄŸmaç benim istifama razı olmadı. ‘Bu, ordunun Demirel’e maÄŸlubiyeti olur’ dedi. ‘Böyle bir ÅŸeyi Silahlı Kuvvetler kabul ve hazmedemez’ dedi. 10 Mart 1972Millet Meclisi baÅŸkanı akÅŸam telefon etti. Deniz GezmiÅŸ ve iki arkadaşının idam hükümlerinin tasdiki iÅŸini bugünkü gündeme koymuÅŸ. ‘İvedilik önergesini hükümet versin’ diyormuÅŸ Komisyon BaÅŸkanı. ‘Olmaz’ dedim. ‘Talat Aydemir’in idamında nasıl komisyon vermiÅŸse bunun da hükümetçe deÄŸil komisyonca verilmesi gerekir. Ä°dam cezası parlamentonun imtiyazı, hükümet karışmaz. Anayasa böyle’ dedim.11 Mart 1972CHP ve AP’liler birbirine girdiDün gece Meclis’te üç anarÅŸistin ölüm cezaları tasdik edildi. Görüşmeler uzun sürdü. Partiler birbirine girdi. Bilhassa CHP ile AP kapıştılar. Ağır sözler söylediler birbirlerine. MGP’li Emin Paksüt, fırsattan istifade beni sıkıştırmak istedi. ‘Hükümet idam yapmak bugünkü ortamda fayda mı getirir, zarar mı kürsüden söylesin’ dedi. DP sözcüsü de onunla aynı fikirde. ‘Hükümet açık olsun’ diyorlar. Halbuki anayasa bu konuda takdiri parlamentoya bırakmış. Hükümet ne desin? Mamafih cevap verdim. MGP’li Milli Savunma Bakanımız F. Melen, bu konuda bana yazılı telkinde bulundu. Onu aynen kürsüde söyledim ve şöyle bir cümle ilave ettim: ‘Takdir Meclis’indir.’ 12 Mart 1972Meclis baÅŸkanı emrivaki yaptıCumhurbaÅŸkanı’na dün gittim. Ä°damlar konusuna açtım. Dün gece Meclis’i dinlemiÅŸ. ‘Bu iÅŸ yanlış oldu. Millet Meclisi BaÅŸkanı iÅŸi aceleye getirdi. Bana emrivaki yaptı. Önce Meclis’in 1 Mart’ta tatile gideceÄŸi kararlaÅŸmıştı. Sonra, ‘15 Mart’a kadar çalışılsın, vergi kanunları çıksın’ dedi. Laf arası da, ‘Bu arada yetiÅŸtirirsek idamları da çıkarırız’ dedi. Halbuki ben bütün idam istekli davaların sonu alınsın, kaç idamın Yargıtay’da kesinleÅŸeceÄŸi belli olsun. Parlamento ondan sonra tasdik iÅŸini ele alsın istiyordum. 30 kiÅŸi için kesinleÅŸirse, hepsi asılamaz. Memleketi mezbahaya mı çevireceÄŸiz? Åžimdi bu üç asılırsa, belki arkadan gelecek daha ağır suçlulara acıma duyacak. Halk bu kadar çok idamdan acıma duyar. Yani daha hafif suçlusu gidecek, daha ağırı bağışlanacak. Bu olmamalı. Åžimdi bu iÅŸi Senato’da yavaÅŸlatalım (...) Geciktirilsin, bütün idamlı davalar bitsin’ dedim. Sunay olumlu karşılar gibi davrandı. ‘Ama bunu komutanlara veya baÅŸkalarına siz söylemeyin. Bakalım düşünelim. Senato baÅŸkanına güvenemem’ dedi. Â
button