Güncelleme Tarihi:
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), geçtiğimiz günlerde meme implantlarıyla ilgili önemli bir karar aldı. Meme implantı ambalajlarına ‘black box’ (kara kutu) uyarısı koydu. Black box uyarısını, onaylanmış reçeteli bir ilacın ciddi ve potansiyel olarak ölümcül yan etkilere sahip olabileceğini tüketicilere bildiren bir uyarı olarak tanımlayabiliriz.
İmplant ambalajlarına bu çok önemli uyarıyı koyan FDA, öte yandan üreticilere de bu ürünleri sadece ameliyattan önce hastalarla ilgili potansiyel riskleri gözden geçiren sağlıkçılara satmalarını söyledi.
Peki FDA bunu neden yaptı?
Aslında konunun geçmişi on yıllar önceye dayanıyor. Bilim insanları tarafından yapılan önemli araştırmalar, meme implantları ve kanser başta olmak üzere bazı hastalıklar arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymuştu. Bu bulgulardan yıllar sonra FDA, ambalajlar üzerine kara kutu koyma kararı alarak sonuçları bir anlamda tamamen resmileştirmiş oldu.
RİSKLER LİSTESİNDE BİRÇOK HASTALIK VAR
FDA tarafından yayımlanan ve hastalara riskler ile yan etkiler konusunda tavsiyelerde bulunan yeni bir kontrol listesi de meme implantları hakkında önemli uyarılarda bulunuyor. Bu listeye göre, meme implantları kanser, otoimmün hastalıklar, eklem ağrısı, zihinsel karışıklık dahil olmak üzere bir dizi soruna neden olabiliyor. Meme implantlarının sebep olduğu hastalıklar arasında uzmanlar en çok lenfomaya dikkat çekiyor.
Ulusal Sağlık Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Diana Zuckerman, “'Meme implantları lenfoma ile ilişkilidir' gibi şeyler söylüyorlar. Bu ifadeler net değil. 'İmplantlar lenfomaya neden olabiliyor' dersek insanlar durumu daha iyi anlayabilir" diyor.
FDA, implant işlemi yapılmadan önce risk faktörlerinin hastayla detaylıca paylaşılması gerektiğinin de altını çiziyor.
İmplantlarla meme büyütme, çok uzun zamandır en popüler kozmetik cerrahi işlemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki ülkemizde de yaygın olan meme implantları gerçekten lenfoma başta olmak üzere kanser türlerine ve çeşitli sorunlara neden oluyor mu? Uzmanlar ne diyor?
İLK LENFOMA VAKASI 1997 YILINDA GÖRÜLDÜ
Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Aydoğan, meme implantını, “Meme büyütme amacıyla ya da meme kanseri hastalarının tedavisinde çıkarılan meme dokusunun yerine kullanılan protezlerdir. Protezler silikon yapıda veya salin (tuzlu su çözeltisi) dolgulu olabilirler. Meme implantları ameliyathanede genel anestezi altında, kas altı veya üstüne yapılabilir. En sık yapılan estetik ameliyatlardan biridir. 2020 yılında ABD’de 193.073 meme implantı ameliyatı yapılmıştır” sözleriyle tanımlıyor.
Meme implantları olan bazı kadınlarda bağışıklık sistemi kaynaklı çeşitli sağlık sorunlarının (lupus, romatoid artrit ve skleroderma gibi romatizmal bağ dokusu hastalıkları) bildirilmesine rağmen, silikon protezlerle bu sorunlar arasındaki ilişki olduğuna dair yeterli bilimsel kanıt bulunmadığını ifade eden Aydoğan şunları söylüyor:
“Son zamanlarda ise daha çok pürtüklü yüzeyli protezli kadınlarda çok nadir gözüken lenfomanın özel bir türü olan anaplastik büyük hücreli lenfoma (BIA-ALCLL) görülmeye başlandı. Bu hastalık meme dokusundan kaynaklı olmayıp, bağışıklık sistemi kaynaklı olarak karşımıza çıkıyor. İlk vaka 1997 yılında görüldükten sonra tüm dünyada yaklaşık 1000 vaka görüldü. Bu vakaların 373’ü ABD’de meydana geldi. Anaplastik büyük hücreli lenfoma için 30.000 vakada bir görülen bir sorun diyebiliriz.”
‘OTOIMMUN HASTALIK GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR’
Son yıllarda görülmeye başlanan BIA-ALCL için tüm dünyada yaklaşık 1000 vaka bildirildiğinin altını çizen Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Etik ve Hukuk Kurulu Başkanı Prof. Dr. Atilla Arıncı, “Uygulanan milyonlarca meme implantı göz önünde bulundurulduğunda oldukça ender görülen, lenfomanın çok ılımlı bir formudur” diyor.
Hastalığın tedavisinden de bahseden Arıncı, “Tedavisinde genellikle implantın çevresindeki kapsül dokusu ile çıkarılması yeterli olmaktadır. Buna ek olarak, doğrudan net bir ilişkisi saptanmamış olsa da meme implantı uygulanmış kişilerde, Sjögren Sendromu gibi otoimmun (bağışıklık sistemi) hastalıkların görülme sıklığı normal popülasyona göre biraz daha artabiliyor” ifadelerini kullanıyor.
‘PÜRTÜKLÜ YÜZEYLİ PROTEZLERİN SATIŞI YASAKLANDI’
“İmplantlar neden ve nasıl kanser gibi ciddi hastalıklara sebebiyet verebilir?” diye sorduğumuz Fatih Aydoğan, bu hastalığa sebep olan implantların çoğunluğunun pürtüklü yüzeyli protezler olduğu, bu protezlerin de satış ve kullanımının yasaklandığını söylüyor.
Bu malzemeden yapılmış implant taktıranlarda çıkarılmasına gerek olmadığını da belirten Aydoğan, “Anaplastik lenfoma çok nadir gözüktüğü için daha önce kullanılmış olan kadınlarda implantın çıkarılması önerilmiyor. Pürtüklü yüzey implantı olan hastaların rutin takipleri uygun olacaktır. Günümüzde kullanılan düzgün yüzeyli implantlarda bu durum daha az görülmesine rağmen implant ameliyatı olacak hastalar anaplastik lenfoma konuda bilgilendirilmelidir” diyor.
‘AMELİYATTAN 34 YIL SONRA GÖRÜLEN VAKA VAR’
Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver, “Yapılan çalışmalara göre, BIA-ALCL ameliyattan ortalama 2-7 yıl gibi bir süre sonrasında en sık memede şişlik (seroma) tarzında bulgularla ortaya çıkıyor” diyor.
Fatih Aydoğan, “Anaplastik lenfoma ile implant arasındaki ortalama süre 8 yıldır. Öte yandan ameliyattan bir yıl sonra gözüken vaka olduğu gibi 34 yıl sonra da görülen vaka görülmüştür” bilgisini veriyor.
Fatih Aydoğan, “Anaplastik lenfoma ile implant arasındaki ortalama süre 8 yıldır. Öte yandan ameliyattan bir yıl sonra gözüken vaka olduğu gibi 34 yıl sonra da görülen vaka görülmüştür” bilgisini veriyor.
‘HAMİLELER, KİTLESİ OLANLAR, ENFEKSİYON TEDAVİSİ GÖRENLER…’
Bugünkü verilerin ışığı altında, silikon meme implantı yaptırmış hastalarda BIA-ALCL gelişmemesi için alınabilecek hiçbir önlemin olmadığından bahseden Estetik ve Plastik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, hastaların geç dönemde gelişen şişliklerle karşılaşmaları durumunda hemen bir plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanına başvurmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Öte yandan meme implantının kesinlikle uygulanmaması gereken bazı durumlar söz konusu. Yavuzer, o durumları şöyle sıralıyor:
“Gerçek dışı beklentileri olan, hamile ve emzirme döneminde olanlar, mamografide memede şüpheli kitle saptanmış hastalar ve yaygın enfeksiyonu olup tedavisi tamamlanmamış hastalar silikon meme implantı için uygun adaylar değillerdir.”
ONAM FORMU İMZALATILIYOR
FDA, meme implantı öncesi hastalara mevcut risklerden bahsedilmesi gerektiğini öneriyor. Prof. Dr. Atilla Arıncı, silikon meme implantı ameliyatı yapılacak her bir hastaya ameliyatın ve anestezinin olası risk ve komplikasyonlarının önce sözlü olarak anlatıldığını, sonrasında da bunun yazılı halinin aydınlatılmış onam formu şeklinde hasta ve hasta yakınlarına imzalatıldığını söylüyor.