Güncelleme Tarihi:
Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyonu Hastanesi’nde lösemi tedavisi gören ve yaklaşık 1 ay önce Almanya’da bulunan bir donörden alınan iliğin nakledilmesiyle hayata tutunan Melis Akbaş’ın doktoru Prof. Dr. Savaş Kansoy, Prof. Dr. Serap Aksoylar ile basın toplantısı düzenledi. Sağlık durumu hakkında bilgi verdiği Melis Akbaş’ın sembol haline geldiğini belirten Prof. Dr. Kansoy, "Melis, 2.5 yıl önce lösemi hastalığına yakalandı. İki yıl kemoterapi sürdü. Tedavisi protokol bittiği için kesilen Melis’te, iki ay sonra maalesef başka bir lösemi başladı. Hastalığın erken zamanda tekrar etmesi ve başka bir löseminin ortaya çıkması büyük bir risk teşkil etti. Kardeş vericisi ve aile içi verici olmadığı için akraba dışı verici taranmaya başladı. ABD’de iki donör bulundu ancak bu süreçte donörler listeden çıktı. Sonra Almanya’da bir verici bulundu. Ürünün getirebilmesi için yazışmalar sağlandı. Gerekli işlemlerin yapılmasının ardından İzmir’e ürün getirildi" dedi.
ONUN ARTIK TEK BİR İSTEĞİ VAR / Foto Galeri
YOĞUN KEMOTERAPİ GÖRDÜ
Nakil öncesi hastaların yoğun kemoterapi gördüğünü kaydeden Prof. Dr. Kansoy, "Yüksek dozlu bir kemoterapiydi. Eski kemik iliğini yok etmek, varsa lösemili hücreleri yok etmek ve yeni kemik iliğinin bağışıklık sistemini oluşturmak içindi. Ürünü geldi ve bekletmeden hastaya verildi. Bundan sonra bir tutma süreci var. Ortalama üç hafta kadar sürüyor. Önceden de ön gördüğümüz gibi iliğin tuttuğunu gördük. Hastamızda herhangi bir komplikasyonla karşılaşmadık. Şu an yeni kemik iliği tutmuş olarak yaşamını sürdürecek. Bundan sonrası da önemli. Melis’in bu yıl okula gitmesi söz konusu olamaz. Gelecek yıl sınıfına gidebilir diye düşünüyoruz. İlk üç aylık dönem çok önemli. Taburcu olduktan sonra sadece hastaneye gidip geleceği sırada izole koşullarda dışarı çıkabilir. İki üç aylık dönemde basit bir enfeksiyon geçirmesi ki grip salgını var şu anda, bu aşının da kaybına yol açabilir. Gözümüzü nasıl sakınıyorsak hastamızı da bu şekilde sakınıyoruz. Melis’in bağışıklık sistemi bir bebeğinden daha zayıf. 9 ay sonra bir bebeğe yapılan aşıların aynısı Melis’e de yapılacak. Tam anlamıyla sağlığına kavuşması için 1 yıla ihtiyacımız var" diye konuştu. Prof. Dr. Aksoylar da ilk üç ayın çok önemli olduğuna dikkat çekti.
İKİ YILDA 400 İLİK NAKLİ
Prof. Dr. Kansoy, Ege Üniversitesi olarak yaklaşık iki yılda 400 ilik nakli yaptıklarını dile getirdi ve Türkiye’de aile dışı verici taramalarını sürdürdüklerini Akdeniz Üniversitesi’nin de bu çalışmalara katıldığını ve 500’e yakın çocuğun aile dışı verici beklediğini belirtti.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan anne Sevil Akbaş çok mutlu olduğunu kaydetti. Anne Akbaş, "Çok heyecanlıyım biraz stres var. Eve götürdüğüm için çok mutluyum. Şu anda hem onun sevinci hem de heyecanı karışık. Sağ salim dönmek çok güzel. Umudumu hiç kaybetmedim. Melis’e çok inandım Allah da yardım etti. Melis’e "Artık eve gidiyoruz’ dediğimde çok mutlu oldu. Şu anda iyi olsa da bazı sıkıntıları var. Yeni doğmuş bebek gibi çünkü. Kardeşi ile görüşeceği için çok heyecanlı. Kendisi ile ilgili olmasa da hep babasına kardeşi Arda Berat’la ilgili fikirlerini paylaştı. Odası ile ilgili bazı yenilikler var. En önemlisi şu yaşama geri dönüyoruz. Melis de onun farkında. Ben Melis’in büyük bir genç kız olduğunu hayal ediyorum. Saçları uzun ve düzdü beline kadar. Boylu bir genç kız olduğunu hayal ediyorum üniversiteli bir genç kız gibi" dedi. Baba Bahadır Akbaş da zor bir süreç geçirdiklerini ancak hepsinin geride kaldığını ve bu süreçte kendilerine destek olanlara teşekkür etti.
’ÇOK MUTLUYUM’
Hastanedeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından saat 14.00 sıralarında taburcu edilen Melis Akbaş, kendisini hastane önünde bekleyen minibüse, kardeşi 2 yaşındaki Arda Berat’ın elini tutarak geldi. Tam 161 gün sonra hastaneden ayrılan ve mutluluğu gözlerinden de okunan minik Melis, "Çok mutluyum" diyerek yeni bir hayata başladı.