Güncelleme Tarihi:
Ege Bölgesi’nde Çanakkale merkezli meydana gelen depremler ile ilgili sosyal medya hesabından "Civarda sismik araştırmalar yapan bir geminin olduğunu bu gemi varmış. Bu geminin ne araştırdığı ve hangi ülkeye ait olduğu acilen çözülmeli. Ben kim ne derse desin olası bir depremin suni olarak yapılacağından endişe taşıyorum. Mutlaka araştırılmalı ve kamuoyuna açıklanmalı" iddiasını Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy yorumladı.
'BEKLENEN BİR DEPREMDİ'
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy meydana gelen depremi bölgedeki fay hatlarıyla anlatarak; "Çanakkale depremi sürpriz olmadığını değil. 1952’de Yenice Gönen'den gelip Kazdağı'nı kuzeyinden Evciler’e doğru gelen fay hattının hemen Ayvacık’ın batısından denize doğru uzanan bir hat söz konusu. Bu hattın hemen devamında ise Bozcaada’nın güneyine gelen Skiros’a uzanan diğer bir fay hattı var. Bu iki büyük fayın kırılmayan uçlarında bir stres birikimine işaret ettiği gibi depremsellik yaratabilir. Bu beklenen bir depremdi. Hatta bunun üzerine 2014’teki depremin üzerine Güney Marmara ve Midili’deki deprem riski nedir? diye yazdığım yazıda bunun aklını defalarca çizmiştim" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bu sabah resmi twitter hesabı üzerinden Çanakkale depremini "dış güçler" ile ilişkilendiren açıklamasını da değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy şunları söyledi:
" Ege Denizi’nde Özal döneminden itibaren petrol araştırmaları yapılıyordu. Ancak sismik araştırmalar depremin faylarını tanımak için araç olabilir, oradaki kaynakları ortaya çıkarmak için araç olabilir ama deprem oluşturmak için bir araç olamaz. Kaldı ki karada Gürpınar yerleşkesinin üzerine oturduğu bir alandır. Burada Sayın Gökçek’in kendi görüşüdür ama vurguladığımız nokta şu nokta şu ki sismik araştırmalarla bir deprem yapmak mümkün değil. Depremi yani "Amerikalılar 17 Ağustos’u yaptı" tezi de çok doğru değil. O zaman bu deprem oluşturan bir güç olduğunu ortaya koyar oysaki o kadar Amerikalıların o kadar büyük bir güç olmadığını görüyoruz."