Güncelleme Tarihi:
‘ISSIZ YOLLARDAN TANKLAR GİRDİ’
Bölgedeki dört çadırdan birinin sahibi Mustafa Deveci ve eşi Döndü Deveci, 18 Ocak’ta sıradan bir cumartesi günü geçiriyordu. Mustafa Deveci sonrasını şöyle anlatıyor: “O gece sabaha kadar, buraya gelen ıssız yollardan kütür kütür tanklar girdi. Bir gecede burası doldu. Oğlana ‘Git bak bakalım, sivil yasak değilse benim aklımda bir şey var’ dedim. Sivillere serbest olduğunu öğrendim. Besi zamanıydı, koyunlardan birini tank önünde kestik. Orada gazeteciler bizi gördü. Ondan sonra aldı yürüdü. Biz onu Allah rızası için içimizden gelerek yaptık. Devletimizin askerimizin gururu var. Moral olsun istedik.”
Böylece eşi Döndü Hanım, tüm Türkiye’de ‘Yörük Teyze’ ismiyle tanınan bir sima oldu...
Deveci çifti 1972’den beri bu bölgeye yörük olarak geliyordu. Sekiz çocukları olan çiftin yalnızca bir oğlu ve onun eşi yörük olarak yaşıyor. Mustafa Deveci, “150 haneydik ama herkes Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta yerleşik hayata geçti. Biz dört çadır kaldık” diye anlatıyor. Çadırların olduğu bölgeye giriş artık yasak ama son kontrol noktasının belediye başkanlarından milletvekillerine çok sayıda ziyaretçisi oluyor. Kendi çadırlarında ziyaret ettiğimiz Deveci çifti tüm bu ilgiye rağmen kendi hallerinde yaşamaya devam ediyor.
Zeynep Bilgehan yazdı...
TELLER GELDİ ELEKTRİK GELMEDİ
Zeytin Dalı harekâtının hayatlarını nasıl etkilediği konusundaysa, “Başlarda sabaha kadar top sesleri ortalığı inletiyordu. Şimdilerde azaldı. Alıştık ve korkmuyoruz. Şehitler verdiğimiz Keltepe’yi izliyoruz. Askerimiz 40 günden beri dağları dövüyor” diyorlar. Ancak çiftin hayatlarında değişmeyen bir şey var: Sabit elektrik ihtiyacı. Harekâtın başlamasıyla çadırın yakınındaki karakol için elektrik telleri çekilmiş. Ancak yörükler arazilerinin tapulu olmaması sebebiyle elektriğe kavuşamamışlar. Enerji ihtiyaçlarını beş yıldır güneş panellerinden karşılamaya devam ediyorlar.
TOP SESLERİ KESİLİNCE...
FATMA Deveci aynı bölgede doğup büyüyen bir yörük. Yerleşik hayata geçip 18 yıl Kırıkhan’da yaşadıktan sonra geçen yıl ‘çadır’a dönmüş. Bölgelerinin bir anda operasyonun kritik yerlerinden olması hayatını nasıl etkilemiş? Şöyle cevaplıyor: “Başlarda her yer sallanıyordu. Artık alıştık. Askerleri iki gün boyunca burada ağırladık. Buradan uğurladığımız askerler iyiler mi diye merak ediyoruz. Topçulardı. Top sesleri duydukça seviniyoruz. Susunca ‘Bir şey mi oldu’ diye endişeleniyoruz.”