Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin ‘Gitmek isteyenleri engellemeyeceğiz’ açıklamasıyla Yunanistan sınırına akın eden göçmenlerin gördüğü insanlık dışı muamele, her fırsatta ‘insan hakları’ propagandası yapan batının iki yüzlülüğünü gözler önüne serdi. Oysa iç savaşın başladığı 2011’den bu yana gerek DEAŞ ve YPG teröründen gerekse Esad’ın bombalarından kaçıp Türkiye’ye sığınan milyonlarca Suriyeliyi, Türk askeri büyük bir şefkatle karşılamıştı.
Yunan askeri ise çaresiz göçmenlere şiddet uygulamaktan kaçınmıyor. Önceki gün Edirne’den Yunan tarafına geçen bir göçmen genç sırtından vurularak öldürüldü. Midilli Adası açıklarında da bir çocuğun cansız bedeni sulardan çıkarıldı. Ayrıca Yunan askerinin plastik mermilerle açtığı ateşte 5 kişi yaralandı.
Yine önceki gün göçmen botunu batırmaya çalışan Yunan askerlerinin görüntülenmesinin ardından dün de çok sayıda göçmen, Yunan askerlerince dövüldüğünü iddia etti. 5 çocuklu Suriyeli Naif ailesi, Yunan askerlerinin şiddet uygulayıp, paralarını ve kıyafetlerini aldığını söyledi. Yusuf Naif, Yunan askerlerinin, çocukların biberonlarını aldığını belirterek, "8 aylık hamile kadını bile dövdüler. Kızımızı ve beni dövdüler. 'Seni Avrupa'ya götüreceğiz' diye bizi ışıksız, karanlık yere bıraktılar" dedi.
DÖVÜP SOYUP YOLLADILAR
Yine Yunanistan’a geçmeyi başaran bir grup göçmen, Yunanistan polisi tarafından paraları ve değerli eşyalarıyla kıyafetleri alındıktan sonra dövülüp, Türkiye’ye geri gönderildi.
İki Alman gazeteci Midilli'ye gelen göçmenleri görüntülerken saldırıya uğramış ve olay büyük tepki almıştı. Sosyal medya hesabından yaralı halde fotoğraflı paylaşım yapan Alman gazeteci Michael Trammer, “Midilli limanında göçmenlerin teknesini görüntülerken, Yunan faşistlerin saldırısına uğradım” dedi.