Güncelleme Tarihi:
İstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Mehmet Şevket Eygi katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanığı olan Milli Gazete Sorumlu Yazıişleri Müdürü Selami Çalışkan ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada son sözü sorulan Eygi, yazar olarak fikir hürriyeti çerçevesinde yazısını kaleme aldığını belirterek, ''Beğenen, beğenmeyen olabilir. Ters kullanan olabilir. Beraatımı istiyorum'' dedi.
Bunun üzerine davayı karara baÄŸlayan mahkeme heyeti, Milli Gazete'nin 15 Kasım 2000 tarihli nüshasında ''Takvimden yapraklar'' adlı köşede Mehmet Åževket Eygi tarafından kaleme alınan ''Din düşmanlığı terörü'' baÅŸlıklı yazıda, ''ülkemizde gerici akımların simgesi haline getirilen türbana iliÅŸkin Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay karar ve uygulamalarında, Ä°slam ve Müslümanlığa düşmanlık edildiÄŸinin yazıldığını'' bildirdi.Â
''Yazıda, dindar halkın ezildiÄŸi gibi düşüncelerle Türkiye'deki halkın bir kısmının dinsiz, bir kısmının Müslüman ve bir kısmının da 'Selanik dönmesi' olduÄŸunun ileri sürüldüğünü'' kaydeden mahkeme heyeti, sanıkların ''Halkı din ve mezhep ayrılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek'' suçunu yayın yoluyla yaparak, kamu güvenliÄŸi için tehlike olabilecek ÅŸekilde iÅŸlediklerini vurguladı.Â
Mahkeme heyeti, atılı suçu işleyiş biçimi, suç kastı ve pişman olmamalarını dikkate alarak, Mehmet Şevket Eygi ve Selami Çalışkan'ın,TCK'nın 312. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 1 yıl 8'er ay ağır hapislecezalandırılmasına karar verdi.
Çalışkan'ın cezasını yazıyı yazanın belli olması nedeniyle 1 milyar 840 milyon 410 bin lira ağır para cezasına çeviren mahkeme heyeti, 2 sanığın da ''yeniden suç işlemekten çekinmeyecekleri'' kanaatine vararak cezalarının tecil edilmesine yer olmadığını kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, ayrıca Milli Gazete'nin 3 gün süreyle geçici olarak kapatılması kararı aldı.
   Â
EYGİ: ''YARGITAY'A GİDECEĞİM''
   Â
Duruşmanın ardından kararla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eygi, şunları söyledi:
''45 yıllık fikir suçu sanığıyım. Kararı normal karşılıyorum. Ben yazıyı AB ülkelerinde ya da Kanada'da yazsaydım ceza almazdım. Bütün dünyada 312'ye benzer maddeler var, ama uygulamaları farklı. Kendimi suçlu bulmuyorum. Önemli olan beni kamu vicdanının yargılamasıdır. Takdir mahkemenin, cezamı çekeceğim. Ama önce Yargıtay'a gideceğim.''