Güncelleme Tarihi:
Mehmet Öz'ün hazırlayıp sunduğu "Dr. Oz Show"un 23 Nisan'da yayınlanan bölümünde, geçtiğimiz aylarda bilim dergisi "Vascular Medicine"de yayınlanan bir araştırmanın bulguları hatırlatılarak, Yunan kahvesinin kalp ve damar hastalıklarını önlediği ve içenin ömrünü uzattığı anlatıldı.
Yunanistan'ın İkarya adasında yapılan söz konusu araştırmada, ada halkının büyük bir çoğunluğunun 90 yaşının üzerine kadar yaşamasının sırları sorgulanıyordu. Türkiye'ye yaklaşık 60 kilometre mesafedeki adanın halkının uzun ömrünün sırrı makalede, "doğal meyve ve sebzelerle beslenmek, haftada iki-üç kez balık tüketmek, et yememek, zeytin ve zeytinyağı tüketmek, stresten uzak durmak" gibi faktörlerle açıklanıyordu.
Mehmet Öz'ün programına konuk olan Dan Buettner ve Chris Kilham gibi uzmanlar, bu faktörlerin yanı sıra Yunan kahvesi tüketiminin de ada halkının ömrünü uzattığını ifade etti.
TÜRK KAHVESİ Mİ YUNAN KAHVESİ Mİ? |
Türk kahvesi dünyanın dört bir yanında kahve çekirdeklerinin kavrulup öğütüldükten sonra bir cezve içinde ağır ağır kaynatılarak pişirilmesi metoduna verilen isim. Arap dünyasında, küçük farklılıklarla "Mısır kahvesi, "Suriye kahvesi", "Lübnan kahvesi" gibi isimler alan bu metot, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, İran, İsrail, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya gibi geniş bir coğrafyada "Türk kahvesi" olarak tanınıyor. Hatta Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi yerlerde de 1960'lı yıllara kadar "Türk kahvesi" ifadesi kullanılıyordu. Ancak bu dönemde Türk-Yunan ilişkilerinin gerilmesi, özellikle de 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından "Yunan kahvesi" ve "Kıbrıs kahvesi" gibi isimler ortaya çıktı. Öte yandan Yunanistan'da yapılan kahve Türkiye'dekinden biraz farklı. Kahve çekirdekleri daha ince öğütülüyor ve kahve daha az telveli oluyor. Yunanlar bunun damak zevklerine daha uygun olduğunu belirtirken bu durumun da tarihsel bir açıklaması var. Osmanlı zamanında imparatorluğun Yemen gibi daha sıcak bölgelerinden getirilen kahvenin çoğu İstanbul ve çevresinde tüketilirken, imparatorluğun daha uzak kısımlarına daha az kahve gönderilebiliyordu. Bu da buralarda yaşayan halkın az kurukahveyle çok fincan kahve yapmak için daha fazla öğütmek gibi yollar bulmalarıyla sonuçlandı. |
ÖZ'E TEPKİ
Ancak Öz'ün bu programı, başta ABD'deki Türkler olmak üzere tepkilere neden oldu. İnternette Öz'ü Türk kahvesine duyarlı olmaya çağıran bir imza kampanyası başlatıldı.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, kampanya, ABD ve Avrupa'da Türk kahvesinin tanıtımını yapan Gezici Türk Kahvesi Evi'nin kurucusu ve direktörü Gizem Şalcıgil White tarafından, internette imza toplamasını sağlayan "change.org" adlı web sitesi üzerinden yürütülüyor.
AMAÇ 5 BİN İMZA
"Türk-Amerikan TV programı sunucusu Dr. Mehmet Cengiz Öz'e: 500 Yıllık Tarihe Sahip Türk Kahve Kültürünü Kutlayınız" başlığını taşıyan kampanyanın hedefi, bir haftada en az 5 bin imza toplamak.
Şalcıgil, kampanya duyurusunda, Türk kahvesinin 500 yıllık tarihine sahip çıkılması ve kutlanmasını amaçladıklarını belirterek, Dr. Öz'e yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Kültürü ile gurur duyan bir Türk vatandaşı olarak Dr. Mehmet Öz'ü her zaman ilham verici bir figür olarak görmüşümdür. Türkler, Dr. Öz'ün başarılarını ve topluma katkılarını gururla alkışlamaktadır ancak Dr. Öz, bizleri üzen bir şey yaptı. Çok kuvvetli bir kahvenin, kalbi koruduğunu, gençlik pınarı ve antioksidan bir içecek olduğunu söyledi. Bu kahve Türk tarzı ile pişirilen Türk kahvesiydi ama Dr. Öz bütün dünyaya bunun Yunan kahvesi olarak tanıttı."
Duyuruda, kahve Etiyopya ve Yemen'de keşfedilse de 1517 yılında İstanbul'a getirildiğinde "yegane biçimde pişirilip sunulma tarzıyla" Türk kahvesine dönüştüğü kaydeden Şalcıgil, "Türk kahvesi, 16. yüzyılda Türkler tarafından geliştirilen dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir" ifadesi kullanılıyor.