Güncelleme Tarihi:
4 TÜRK HACIYLA İLETİŞİM KURULDU
Mina'da yaşanan izdihamın ardından kendilerine ulaşılamayan 18 kişiden 4'üyle iletişim kurulduğu bildirildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, izdiham nedeniyle kendilerine ulaşılamayan 18 kişiden 4'üyle iletişim kuruldu.Başbakan Ahmet Davutoğlu da ABD ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı'yla görüştüğünü ve 18 Türk hacıdan 4'üne ulaşıldığını doğruladı.
1 HACIYA DAHA ULAŞILDI
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, izdiham nedeniyle kendilerine ulaşılamayan 18 kişiden birine daha ulaşıldı. Böylece ulaşılan hacı sayısı 5'e yükseldi. Beş hacının da sağlık durumlarının iyi olduğu, haber alınamayan 13 kişiye ise ulaşılmaya çalışıldığı bildirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Mekke'deki faciayla ilgili bilgi verirken gözleri doldu ve konuşması bir süre kesildi. İşte Görmez'in açıkmaları:
"Çok büyük bir hüzün duyduğumu ifade etmek isterim. Öncelikl İslam toplumlarının başı sağ olsun. Maalesef az önce geniş bir toplantı yaparak bizatihi hadisenin içerisinde bulunanların dinledikten sonra görgü tanıklarının verdikleri ifadeleri dikkate alarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
İKİ SEYAHAT ACENTESİNDEN 18 TÜRK HACIDAN HABER YOK
Ancak buna rağmen iki seyahat acentamızın hacıları aynı saatte bu hadise içinde olmuş ve bu kardeşlerimizden henüz bazılarından haber alınamamıştır. Her iki seyahat acentamızın, az önce toplantı yaptyık. Her birisinden 9 hacımıza henüz ulaşılamamıştır. Dokuz, dokuz 18. İnşallah arkadaşımız hastanerde bu kardeşlerimizin tespiti için uğraşıyorlar. İnşallah herhangi birisinin vefat etmemiş olmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum."
Yani 18 kadar iki ayrı seyahat acentamızdan hacı adayımızın o saatlerde o bölgede olduğu, çünkü onlardan ayrılanlar var artık biliniyor. Telefonlarla kendilerine de ulaşılamadığı için şu anda biz hastanelerde gerekli tespitleri yapmakla uğraşıyoruz. Bu bilgileri netleştirerek, size ve milletimize müjdeli haberler verme arzusu içerisinde olduğumu
CİDDİ İHMALLER VAR
Bu sene ikinci üzücü haberi veriyoruz. Vinç kazasından sonra şimdi böyle çok daha üzücü büyük bir faciayı haber veriyor olmaktan tekrar çok üzüntülü olduğumu ifade etmek istiyorum. 90’lı yıllardaki tünel faciasından sonra en büyük facia denilebilecek bir husus. Üzerinde durduğumuz en önemli husus, bütün İslam dünyasının bir insanın bir müminin kalbinin, en az Kabe kadar yüce olduğu düşüncesi üzerinde hep durduk. Öyle anlaşılıyor ki bütün Müslümanların bu konu üzerinde çok durması gerekiyor. Elbette olayın vuku bulma şeklinde bilgi sahibi değiliz. Ciddi bir yönetim sorunu var. O insanların sevki iradesinden sorumlu olan yöneticilerin görevlilerin, sevki idarede ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor.
Fakat bütün İslam dünyasının, İslam işbirliği teşkilatının bu ibadeti daha güvenli nasıl yapabilir? Hac ibadetinin güvenliği konusunda uluslararası konferans toplayarak, bütün İslam dünyasını davet ederek, yıllardır ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten de bu ibadetin kolaylaştırılması için çok büyük emek sarf eden Suudi Arabistan ülkesindeki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi yeniden ele alma zarureti hasıl olmuştur.
Bilhassa Cemerat adını verdiğimiz Şeytan taşlama bölgelerinde daha önce çok büyük genişletme çalışmaları yapıldı. olayı anlatanların, o kadar geniş mekanlar olduğu halde bu izdihamın nasıl meydana geldiğini şahsen ben anlamakta zorluk çekiyorum.
Bütün bu açılardan, iki hususun tekrar ifade etmek isterim. bir insanın değeri, canın değerinin ne kadar kıymetli olduğu. bir insanın Kabetullah kadar değerli olduğu, mutlaka ele alınması gerekiyor.
Mesela az önce komşu iran hac bakanlığı ile yaptığım görüşmede onların vefat sayısı 49 ve 100'e kadar yaralı olduğunu söylediler. Afrika'dan pek çok ülkeden gelen, pek çok hacı kardeşimizin vefat ettiğine şahit oluyoruz. böyle bir bayram gününde, zaten Alemi İslam'ın hüzünle kutladığı bayram gününde, Kabetullah gibi bir yerden böyle bir haberi vermekten çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.
YARALI TÜRKLERİN DURUMU İYİ
Yaralı olan kardeşlerimizin durumlarında herhangi bir sorun görünmüyor. Doktorlarımız ulaştılar. Çoğu otellerine de intikal etti. Ama bu 18 kardeşimizden en kısa zamanda inşallah müspet haberlerle karşınızda olmayı ümit ediyorum.
Tekerlekli sandalyeyle gelenlerle, yürüyenlerin karşılaşması sonucunda önce düşmeler, sonra arkadan çok büyük bir izdiham olunca maalesef altta kalan hacılar olmuş. Ben milletimize bir hususu daha ifade etmek istiyorum. Ben milletimizin kalbinde Kabetullah'a karşı nasıl bir aşk olduğunu sevgi olduğunu biliyorum. Bu hac ibadeti gençken yapılacak bir ibadettir. 60-70 yaşlarından sonra, tekerlekli sandalyelerle koltuk değnekleriyle yapılabilecek bir ibadet değildir. Ve mutlaka bir sağlık raporu almadan herhangi bir hacımızın bu ibadeti yapmak üzere buraya getirilmemesi gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Dediğim gibi şu anda sağlık ekibimiz, doktorlarımız ve diyanet işleri başkanlığında çalışan arkadaşlarımızın her biri seferber olmuş vaziyette. İlgili seyahat acentalarının sahipleri takibi yapıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz hacılarımıza bu ibadeti topluca yaptırıyoruz. Yani mesela, bizim talimatnamemizde açıkça yazılıdır. O saatlerde herhangi bir hacının şeytan taşlamada olması yasaktır. Biz daha çok kalabalığın sakin olduğu zamanlarda, hocalarımızın rehberliğinde oralara götürdüğümüz için herhangi bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum. Ama ayrıca bilhassa yaralılar için kendi hastanemizde bir kan bağışı kampanyası başlatabiliriz, bunu hacılarımıza duyurmak isterim ben. Yapabileceğimiz şey, yaralı kardeşlerimize kan ihtiyacı söz konusu ise bu yardımı yapma düşüncesi içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Şu anda öyle ağır yaralı denilebilecek herhangi bir yaralı yok. Şimdi işte az önce bir hocamız, parmağını kan kaybına uğramış vesaire, o gibi şeyler olmuş.
Ayrıca sıcaktan dolayı değil ama zaten Mekke’de hastanedeyken Arafat’a intikal eden 4 hacımız, hakkın rahmetine kavuştu."