Güncelleme Tarihi:
Ekinci, Bakırköy Adliyesi'ne getirildiğinde "Memleketimiz büyük saldırı altında. Ben, kendimi devlete adamış bir insanım, hainlerle işim olmaz. Er geç ortaya çıkar herşey. Merak etmeyin..." dedi.
Mehmet Ekinci, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne bağlanarak, "Selam Tevhid Kumpası Davası"nda yaklaşık 3 saat ifade verdi. Ekinci'nin ifadesinin ardından 2 avukatı da savunma yaptı. Savunmasının ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi , mevcut delil durumu, kaçma şüphesinin bulunması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması ve hakkındaki suçların katalog suçlardan olması nedeniyle Mehmet Ekinci'nin tutuklanmasına karar verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Mehmet Ekinci hakkındaki duruşmanın da 13 Şubat'ta yapılacağını hatırlattı.
TUTUKLANAN EKİNCİ: MEMLEKET İÇİN HAYIRLI OLSUN
Adliye çıkışında gazetecilerin “Bir şey söyleyecek misiniz?" diye sorması üzerine Ekinci ,“Memleketin yangın yeri olduğu bir yerde benim tutuklanmamın bir önemi yoktur .Memleket için hayırlı olsun" ifadelerini kullandı. Mehmet Ekinci, Silivri Cezaevi'ne götürüldü.
“TERÖRDEN ALINMAK KADAR AĞIR BİR ŞEY YOK"
Ekinci'nin mahkemedeki ifadesinde “Terörden alınmak kadar ağır bir şey yok. Ben FETÖ terör örgütü üyesi değilim. Polisler mahalleye gelerek 'Mehmet Ekinci burada mı?' diye sormuşlar. Kayınpederim de 'Buyrun burada' diyerek polisleri eve getirdi, konuştuk. Kaçma imkanım vardı. Kaçmadım. Yargıtay'da 13 Şubat'ta görülecek olan duruşmaya gidecektim. Duruşma için hazırlanıyordum" dediği öğrenildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas yaptığına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, o dönemde görev yapan 54 hakim ve savcı, "siyasal ve askeri casusluk", "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “suç uydurma”, “özel hayatın gizliliğini ihlal etme”, “hukuka aykırı olarak elde edilen verileri kaydetme”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “resmi belgede sahtecilik” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından ayrı ayrı birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez müebbet hapisle 31 yıl 2 aydan, 67 yıl 3 aya kadar hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince, son soruşturmanın açılmasına karar verilerek dosya, 54 şüpheli 1. sınıf savcı ve hakim oldukları için Yargıtaya gönderilmişti.