Güncelleme Tarihi:
Barlas, A Haber'de 17.55'te yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
''Seçim bir nevi TayyiP Erdoğan ile diğerlerinin arasında bir referanduma dönüştü. Tarafsız cumhuriyet başkanı balonu yıkıldı. Süleyman Demirel çoğunluğa sahip olan Çiller'e görev vermek yerine azınlıktaki Mesut Yılmaz'a niye görev verdi? Cumhurbaşkanları tarafsız değildir. Atatürk de değildi. 1960'larda Kürt kelimesini ağzımıza alamazdık. Sınırı geçince vardı, Türkiye'de yoktu. Anayasa Mahkemesi sürekli partileri kapatırdı. Erdoğan'ın reformları sayesinde Anayasa değişikliği yapıldı. Bu seçimde 'baraj aşılmazsa dağa çıkarız' gibi laflar söyleniyor. Çok anlamsız. Diğer partiler de barajın altında kaldı, hiçbiri böyle bir şey söylemedi. Dağa çıkarız demek PKK ile silah sıkarız olarak yorumlandı. 7 Haziran dönüm noktası. Bu laflar geride kaldı.''
''3 DÖNEM KURALI YANLIŞMIŞ''
Barlas, sonuçların belli olmasıyla birlikte saat 20:00'de yaptığı açıklamada ise koalisyon ihtimalinden bahsetti ve üç dönem kuralının yanlış olduğunu vurguladı.
İşte Barlas'ın son açıklaması:
''12 yıl, 13 yıl iktidardan sonra AK Parti hala Türkiye’nin en büyük partisi. Böyle bir seçim sistemi olmaz. Çok partili bir seçimde bir parti tek başına yüzde 40’ın üstünde oy aldığı zaman o parti iktidar olur. Ama seçim sistemi barajıyla o kadar düzeltilmeye muhtaç ki bundan… Milletvekili dağılımı belli olduktan sonra ortaya koalisyon mu çıkacak tek parti mi belli değil? Kim kimle beraber olabilir. AK Parti’nin HDP’yle beraber olup süreci götürmeleri… Türkiye önümüzdeki 5 yılını huzur içinde geçirmeli. Koalisyon ihtimalleri çok konuşulacak. Tablo bize koalisyon ihtimalini gösteriyor… Yüzde 80 civarında açıldı sandıklar. Yüzde 49’du 2011 seçimlerinde Erdoğan’ın endişeleri gerçekmiş. AK Parti örgütü çok fazla hevesliymiş ki… Bu üç dönem galiba yanlışmış. AK Parti’nin yerleşik kadroları yerlerini… Bunlar örgütle kaynaşamadılar. Cumhurbaşkanı'nın da dikkatini çekmiş olmalı ki… Hep bu heyecan eksikliğinden şikayet etti. İktidar yıpranması olabilir. 10 yıl iktidar olunca yoruluyor. Bir takım tepkiler oluyor. Bir sorunu çözüyorsunuz 10 tane yenisi çıkıyor. Yine 1. Parti. Davutoğlu’nun seçim şeyinde başkanlık konusu pek konuşulmadı. Başkanlık sistemine dönüşüm galiba askıya alındı. Çaresi yok. Anayasayı değiştirecek sayısı yok. Halk destek vermemiş. Başkanlık sistemi değil bundan sonra konuşacaklarımız. MHP ile HDP keşke anlaşsalar AK Parti ile hükümet kursalar. Siyaset uzlaşmadır. Bu barış açılımı bitmesin. HDP’nin sözlemleri ne kadar sert olursa olsun. Öcalan’ın söylemleri yeniden devreye girebilir. Başlamış işler var. Yeni yatırımlar, bunlar bitsin, dünya ekonomik krizde. Türkiye bunlara benzemesin.''