Güncelleme Tarihi:
Duruşmanın ardından CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal adliye önünde açıklama yaptı. Tanal, “Sıkıyönetim dönemlerinde bile silahların gölgesinde kapalı kilitli kapının arkasında yargılama yapıldı. Türk hukuk tarihinde sıkı yönetimde dahi polisler silahlı olarak duruşmaya girmemişti. Bugün bunu gördük. Avukat arkadaşlarımızın müdahalesiyle 13 silahlı polis salondan dışarı çıkarıldı. Mahkeme polislerin kimlik tespitini yapmadan dışarı çıkardı. Mevcut olan kameralar da devre dışı bırakılarak adeta suç işlemenin imkan ve ortamı sağlandı. Maalesef adil yargılama ilkesi ihlal edildi" diye konuştu.
ANNE AYVALITAŞ: MEHMET'İMİN KATİLİNİ VALİ KORUDU
Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş yaptığı açıklamada, “Adalet yok, insanlık yok, insansan en büyük suçu işliyorsun. Dürüst oluyorsan senden suçlu kimse yok. Biz adaleti denizin dibinde arıyoruz, aramaya da devam edeceğiz. Mehmet’in katili tutuklanmadı. Sizlerle gurur duyuyorum, hepiniz benim Mehmet’im oldunuz. Bizim silahımız kalemdir. Biz terör mü estiriyoruz" diye konuştu. Annesi Fadime Ayvalıtaş ise “Benim Mehmet’imin katilini İstanbul Valisi dahil ilk günden korudu. Vali o gece yağmur yağıyordu ve araba kayıp kaza yaptı’ demiş. O gece yağmur yoktu. Sadece onlar mı yaşıyor bu İstanbul’da. Sabah gelirken içinde bir ümitle gelmiştim, katil tutuklanır diye. Ama Mehmet’imin katilini kolladılar. Ben hiçbir yerde böyle bir adalet görmedim" açıklamasında bulundu.
TUNCEL: BU TAMAMEN SİYASİ BİR DAVA
Mehmet Ayvalıtaş’ın hayatını kaybettiği kazada yaralanan Seyit Kartal da, “Bizim şehidimizi sahiplenmememiz için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Olayı yaşayan ve yaralanan biri olmama rağmen beni dahi duruşma salonuna almamaya kalktılar. Kurdukları polis barikatından avukat eşliğinde zar zor geçtim. Amaçları mahkemeyi sessizce yapıp bitirmekti. Olayı sıradan bir trafik kazası olarak göstermeye çalıştılar. Mahkeme sanığı savunmaktan başka bir şey yapmadı" dedi. HDP Milletvekili Sebahat Tuncel ise, davanın sıradan bir trafik kazası davası olmadığını belirterek “Bu dava adli bir dava değil, trafik kazası davası değil, bu tamamen siyasi bir dava. Bu devletin yurttaşlarına reva gördüğü bir davadır. Bu davada kazaya neden olan kişilerin yargılanmasını eksik buluyoruz. Aslında bu kazalara neden olan, bu trafik kazalarına zemin sunan zihniyetin kendisinin yargılanması gerektiğini düşünüyorum. İçeride problemli bir dava var. Basın emekçileri alınmamakta. Mahkeme kapısı kilitli. İçeride resmi ve sivil polisler var. Ailesi zorla içeri girdi. Girmek isteyenlere de gazla müdahale ettiler" dedi.
Duruşma 5 Şubat 2014'e ertelendi.