Güncelleme Tarihi:
1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nde partisine en çok oy veren köylere teşekkür ziyaretlerini sürdüren Şahin, Karabük'ün Eflani ilçesine bağlı Acıağaç, Günlüce ve Çukurgelik köylerine gitti. Köylülerle sohbet eden Şahin, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Eski ismin yeniden köye verilmesini istediğini anımsatan Şahin, artık Türkiye'de yasakların kalktığını, vatandaşların özgürce her istediğini yapabildiğini anlattı.
Yasaklarla bir yere gitmenin mümkün olmadığını ve Türkiye'de yakın bir zamana kadar siyasi partilerin sık sık kapatıldığını belirten Şahin, Anayasa değişikliğiyle siyasi partilerin kapatılmasını yasakladıklarını hatırlattı.
''Ama bir siyasi parti var ki adına 'HDP' diyor''
Siyasi partilerin düşüncelerini, programlarını sadece siyasi yolla hayata geçirmenin mücadelesi içerisinde olmaları gerektiğini işaret eden Şahin, şunları söyledi:
"Bakın şu anda Türkiye'de faaliyette bulunan bir siyasi parti var HDP. Siyasi partiler terör yoluna baş vurmazlar, terör örgütleriyle işbirliği yapmazlar. Terör örgütlerinin siyasi uzantısı görünüşü içerisinde olamazlar. Ama bir siyasi parti var ki adına 'HDP' diyor. Bakın şu anda Cizre'de, Şırnak'ta, Diyarbakır'da terör örgütü elemanları güya 'öz yönetim' kurma adına sokakları işgal ediyorlar, hendekler kazıyorlar. 'Burası bize aittir' diye eylemler yapıyorlar."
''Bakın buradan sesleniyorum, ey HDP yöneticileri...''
Bir siyasi partinin bu eylemlere destek verdiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
"Bunları ortadan kaldırmak için orada yaşayan vatandaşlarımızın huzurunu temin etmek için o hendekleri kapatmaya, militanları etkisiz hale getirmeye çalışan güvenlik güçlerimize parlamentoda, şurada burada yaptığı konuşmalarda adeta hakaretler yağdırıyorlar. Bakın buradan sesleniyorum, ey HDP yöneticileri, eğer gerçekten düşüncelerinizi siyasi yolla hayata geçirme amacıyla kurulmuş bir siyasi partiyseniz terör yoluyla bunu asla yapamazsınız. Çünkü siyaset siyasi yolla görüşlerini parlamentoya getirerek, yasalaştırarak amaçlarına ulaşabilecek siyasi organlardır. 'Hayır, biz hem siyasi bir parti olacağız hem de silahlı mücadele yolunu seçerek amaçlarımızı gerçekleştireceğiz' diyorsanız buna hiç bir demokratik ülke müsamahakar davranamaz."
Şahin, TBMM başkanlığı yapmış, Anayasa Komisyonu'nda görev almış ve 20 yılı aşkın bir süredir parlamentoda bulunan biri olduğunu da anımsatarak, "Şu anda HDP yöneticilerinin başta Demirtaş'ın açıklamaları başka bir demokratik ülkede yapılmış olsa o siyasi parti hakkında derhal kapatılma davası açılır ve kapatılırdı. Sayın Demirtaş'a ve HDP yöneticilerine sesleniyorum. Türkiye'deki demokratik düzenin kıymetini bilin. Başka bir demokratik ülke de hatta Avrupa Birliği'nin en güçlü demokrasisine sahip ülkesinde dahi terörü ve terör örgütlerini desteklediğini açıkça ilan eden hiç bir siyasi parti yaşatılmaz. Lütfen tercihinizi yapın. Terör mü, siyaset mi?" ifadesini kullandı.
"Ne düşündüğünü söyleyecek ve destek isteyecek"
Siyasi yolla düşüncelerini gerçekleştiremedikleri takdirde ikna yoluna gideceklerinin altını çizen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın bize. AK Parti olarak Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesini istiyoruz. Ama şu anda parlamentoda başkanlık sistemine geçilecek gücümüz yok. Çünkü 330'un üzerinde milletvekilimizin olması lazım. Şu anda 317 milletvekilimiz var, bir tanesi de meclis başkanı, 316. Peki bunu gerçekleştirmek için biz terör yoluna baş vuruyor muyuz, gücümüz yetmiyor diye? Hendekler kazıyor muyuz? Birilerinin eline silah mı veriyoruz, bunu gerçekleştirmek için? Siyasi yolla parlamento da diğer siyasi partileri ikna etmek suretiyle, önümüzdeki hafta genel başkanımız siyasi partileri ziyaret edecek. Yeni Anayasa ile ilgili düşüncelerini paylaşacak. Ne düşündüğünü söyleyecek ve destek isteyecek. Siyasetçinin yolu budur. Siyaset yoluyla ülkeye hizmet etmek isteyenlerin bunun dışında başka bir yolu yoktur. Amacımıza ulaşırız, ulaşamayız, ikna ederiz edemeyiz. Milletimizle bunu paylaşırız, bir başka seçimde tekrar gündeme getiririz."
''Demokratik düzen sizi daha fazla sırtında taşıyamayabilir''
Şahin, şunları kaydetti:
"Ama, 'ben bu 'öz yönetimi' gerçekleştirmek için yola çıktım, bir parti olarak bunu parlamentoda gerçekleştiremiyorum' düşüncesiyle gidip teröre destek verirseniz, terör yolunu tercih etmeye devam ederseniz sizin siyasi parti olma vasfınız kendiliğinden ortadan kalkar. O bakımdan bu siyasi partilerin yöneticilerini Meclis'in eski başkanlarından biri olarak uyarıyorum. Siyasi parti olmanın kıymetini bilin. Türkiye'de ki demokratik düzenin kıymetini bilin. Terörle aranıza mesafe koyun. Terör örgütü militanlarına Kandil'e seslenerek, 'bu yol yol değildir, biz amaçlarımızı siyasi yolla gerçekleştirmek için yola çıkmış bir siyasi partiyiz' diyebilin. Aksi halde Türkiye'de ki ne kadar güçlü olursa olsun demokratik düzen sizi daha fazla sırtında taşıyamayabilir."
"Eğer amacınız partinizi kapattırmaksa, terör yoluyla da hendekler kazarak da silahlı yolla da bu amacınızı gerçekleştirmeniz mümkün değildir" diyen Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AK Parti, güvenlik güçlerimiz, bu millet sizin bu amacınıza ulaşmanıza asla izin vermeyecektir. Bu ülkenin her toprağında huzurun ve barışın temin edilmesi için yasal sınırlar içerisinde her türlü yola başvurarak bu ülkede terörün ortadan kaldırılmasını mutlaka sağlayacağız."
Şahin, Ermenistan'da ölen bir ermeni askerin cenaze törenine ilişkin de şunları anlattı:
"Tabutunun üzerinde Ermenistan bayrağı vardı. Bir de PKK'nın paçavrası vardı. Sizi düşünmeye sevk ediyorum. Bu terör örgütünün kimlerle bağlantısı var, hangi amaçla faaliyettedirler? Milletimizi düşünceye davet ediyorum. PKK paçavrası Ermenistan'da ölmüş olan bir askerin cenazesinde tabutunun üzerinde ne arıyor? Dolayısıyla bu terör örgütü ve onların militanlarının amacı bizim o bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek, rahata ermesini, varsa problemlerini ortadan kaldırmak değildir. 'Bu ülkenin kaynakları terörle mücadelede kullanılsın, kalkınmada kullanılmasın ve bu ülke hep bu işlerle uğraşsın'. Biz bunları görüyoruz, milletimiz de görmeye başladı. O bölge halkı da acıları, sıkıntıları yaşayarak görmeye başladı."
Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul'u da makamında ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgiler alan Şahin, daha sonra ilçeden ayrıldı.