Güncelleme Tarihi:
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve vareste sanık Ağar'ın hazır bulunmadığı duruşmaya avukatları Abdulkadir Toluç ile Abdullah Egeli katıldı.
Bir grup Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat, kardeşleri öldürülen Zeynep Yıldırım adına müdahillik talebinde bulundu.
ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı, Zeynep Yıldırım'ın kardeşi Mustafa Bektaş'ın 10 Nisan 1996'da, Ağar'ın bakanlık yaptığı dönemde İstanbul'da öldürüldüğünü söyledi.
Daha önce de davaya katılma talebinde bulunduklarını anımsatan Kozağaçlı, müdahillik taleplerine gerekçe gösterdikleri eylemlerin, “Ağar'ın ve çetesinin sorumluluğunda” gerçekleştirildiğini iddia etti.
Cumhuriyet savcısının, önceki celse verdiği esas hakkındaki görüşünde, Ağar'ın, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istediğini anımsatan Kozağaçlı, “Ağar, araba çizmekten yargılansaydı, daha fazla ceza istenecekti” dedi.
Cumhuriyet savcısı, “Zeynep Yıldırım'ın suçtan doğrudan zarar gördüğü sabit olmadığı ve dosya kapsamı” nedeniyle müdahillik talebinin reddini istedi.
Mahkeme heyeti de suçtan doğrudan zarar gördüğü sabit olmadığı gerekçesiyle katılma talebinin reddine karar verdi.
Mahkemenin bu kararının ardından söz alan Ağar'ın avukatları, esas hakkındaki savunmalarını tamamlayamadıklarını belirterek, kısa bir süre verilmesini istediler. Mahkeme, sanık avukatlarına savunmalarını tamamlamaları için süre vererek, duruşmayı 24 Şubat 2011'e bıraktı.
SAVCININ ESAS HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ
Cumhuriyet savcısı, önceki celse verdiği esas hakkındaki görüşünde, Ağar'ın, “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte bulunduğu konum itibariyle mevcudiyetini bilmemesi mümkün olmayan ve haksız ekonomik çıkar amacıyla faaliyet gösterdiği anlaşılan, mahkemece varlığı tespit olunan silahlı örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiğini” kaydetmişti.
Mehmet Ağar'a isnat edilen eylemle ilgili suçlama sırasında 765 sayılı TCK'nın yürürlükte olduğunu belirten savcı, Ağar'ın, lehine olan 765 sayılı TCK'nın 314/1. maddesi uyarınca “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Mehmet Ağar, Susurluk davası kapsamında, Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili, “cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu” gerekçesiyle yargılanıyor.
Danıştay 1. Dairesi, Ağar'ın, “cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek” iddiası yönünden lüzumu muhakemesine ve eylemine uyan TCK'nın, “suç işlemek için örgüt kurmak” başlıklı 220. Maddesi gereğince yargılanmasına karar vermişti.
Danıştay İdari İşler Kurulu da 1. Dairenin kararını onayarak dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.
Mehmet Ağar'ın “vali” statüsünde olduğu gerekçesiyle, dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesinde görüşülmüş, Ağar'ın isnat edilen suç tarihinde “Emniyet Genel Müdürü” olduğuna işaret eden daire, “görevsizlik” kararı vererek dosyayı Ankara Ağır Ceza Mahkemesine iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de “görevsizlik” kararı vererek dava dosyasını, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.