Meğer telefon dinleme de özelleşmiş

Güncelleme Tarihi:

Meğer telefon dinleme de özelleşmiş
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2001 00:00

MEĞER kanunsuz telefon dinleme suçu da ‘‘özelleştirilmiş’’ de haberimiz yokmuş. Biz devlete ait birimlerin keyfi ve kanunsuz telefon dinlemelerinden bıkmış usanmışken, başımıza şimdi bir de özel bir kuruluşun telefon dinleme olayı patladı.Düşünüyorum.ATT DİNLESEYDİAcaba Amerika Birleşik Devletleri'nde mesela ATT'nin, İngiltere'de Vodafon'un, İtalya'da Telekom Italia'nın sahibi olduğu bir yayın kuruluşu, özel kişilere ait sıradan ticari konuşmaları dinleyip, bunu şantaj amacıyla kullansaydı ne olurdu?Hiç yorulmayın ben söyleyeyim.O devlet ve o kamuoyu, dünyayı o şirketin başına yıkardı.O telefon şirketi bir daha belini doğrultamazdı.Çünkü yapılan iş ‘‘modern bir haydutluk’’ türüdür.Adı da ‘‘teknolojik mafya...’’Veya ‘‘Telekulak çetesi...’’Alçaklığa bakın.Yüz binlerce insana telefon satıyorsunuz.Devlete ve o tüketicilere, ‘‘Merak etmeyin biz sizin bütün mahremiyetinizi koruyacağız’’ diye söz veriyorsunuz.Sonra o insanların konuşmalarını alçakça dinleyip, banda alıyorsunuz ve kaşar peyniri gibi depoya koyuyorsunuz.‘‘İlerde kullanmak üzere...’’Sonra zamanı gelince, ‘‘insanların size güvenip teslim ettiği mahremiyetini’’, bir şantaj belgesi olarak tedavüle sokuyorsunuz.Demokratik bir ülkede buna ne yapılır?Amerika Birleşik Devletleri'nde bundan çok daha basit bir dinleme girişiminden dolayı ülkenin başkanı gitti.Gider, normaldir.MECLİS NEREDEBir özel şirket dinleme yapsa ne olur?O ülkenin meclisi işe el koyar.O çeteyi anında çökertir.O teknolojik mafyanın kulaklarını çeker kopartır.Neden mi?Çok basit.Çünkü telefon dinleme, ikiz kulelere yapılan baskın gibidir.İş küçük gibi görünür ama, toplumda yarattığı etki, eylemden çok daha büyüktür.Şimdi siz düşünün.Elinde telefon şirketi olan bir çete oturmuş, ülkenin bütün işadamlarını, yöneticilerini, bürokratlarını, siyasetçilerini dinliyor.MUKAVELE FESHEDİLDİBuradan elde ettiği bilgileri, kendi ticari amaçları için kullanıyor.Veya satıyor.Reklam vermiyor musunuz?‘‘Buyrun kaset. Kendiniz bilirsiniz. Yarın televizyonumdan yayınlarım.’’Ona ceza verecek hákim misiniz?‘‘Hákim bey eşinizle, kızınızla, arkadaşınızla yaptığınız konuşma elimizde.’’Bürokrat mı?‘‘Kaseti yayınlarım ha...’’Veya ihaleye giren bir şirketin iç konuşmalarını, rakibe el altından iletiverirsiniz.‘‘Bak sizinkiler 2 milyon dolar daha düşük fiyat verdi. Teklifinizi ona göre düzeltin.’’Böyle bir ülkede rekabet kalır mı? Böyle karanlık bir ‘‘korku ve dehşet ülkesinde’’ namuslu siyaset yapılır mı?Vatandaşın böyle bir telefon şirketi ile mukavelesi, yayınlanan bu kasetlerle tek taraflı olarak feshedilmiştir. Vatandaşın yapacağı iş, bu mukaveleyi yırtıp, başka bir mukavele yapmaktır.Ama böyle şirketlerle mukavelesi biten bir başka kuruluş daha var.Telekom...Onlar bu telefon lisanslarını belli bazı şartların yerine getirilmesi koşuluyla vermiştir.Bu şartların başında da vatandaşın Anayasa ve kanunlarla korunan haberleşme mahremiyetini korumak gelir.ÖYLEYSE BIRAK GİTSİNBir şirket tek taraflı olarak bu protokolü bozmuşsa, devlete düşen görev, bu protokolü iptal ederek, lisansı geri almaktır.Yok bu vatandaşın özel hayatı, ticari mahremiyeti bizim için önemli değil diyorsanız, bırakın gitsin.Zaten herkes bunu hak etmiş demektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!