Güncelleme Tarihi:
İntihara kalkışan ve ruhsal tedavi gören İBDA-C örgütünün lideri Salih İzzet Erdiş, meğer Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından çıldırtılmış. Erdiş'in avukatı Harun Yüksel, müvekkilini NSA'nın ‘dijital manyaklık projesi’ni kullanarak kumanda ettiğini söyledi.
TUTUKLU bulunduğu Kartal Özel Tip Cezaevi'nde 2 kez intihara teşebbüs eden, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gören yasadışı İBDA-C örgütünün lideri Salih İzzet Erdiş'i, meğer Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çıldırtmış. Erdiş'in avukatı Harun Yüksel, internet'teki web sitesinde, ‘‘Salih İzzet Erdiş, dijital manyaklık projesi kullanılarak öldürülmeye çalışılmıştır. Cinayeti intihar olarak göstermenin tüm delilleri, bu manyakça projenin sağladığı imkanlarla hazırlanmıştır’’ iddiasında bulundu.
Avukat Harun Yüksel, cezaevindeki tek kişilik odasında halüsinasyonlar görüp, sesler duyan Erdiş'in nasıl çıldırdığını, 'Bizi uydudan yönetiyorlar' başlıklı yazıyla açıkladı. Yüksel, NSA'nın elektromanyetik dalgalar aracılığıyla dünyadaki herkesin düşünce ve davranışlarını takip ve kontrol edebildiğine ilişkin haberi şöyle yorumluyor:
‘‘NSA bir proje geliştiriyor. Bu proje, dünyada elektrik taşıyan her şeyin çevresinde bir manyetik alan olduğu ve bu alanların elektromanyetik dalgalar yaydığı teorisine dayanıyor. NSA, geliştirdiği elektronik aygıtlar ve 50 bin ajanı sayesinde her insanda farklı olan ve 3-50 hertz arasında değişen dalga boyutunu tesbit edebiliyor. Hedef kişinin yaydığı elektomanyetik dalga boyutları tespit edildikten sonra bu veri NSA'nın bilgisayarlarına veriliyor ve bu bigisayarlar ve uydular aracılığı ile o kişi 24 saat izleniyor. İzlenmekle kalsa neyse. O kişi tam bir denetim altına alınıyor, yönlendirilebiliyor, düşünceleri okunabiliyor. Konuşmaları dinlenebiliyor, gördükleri seyredilebiliyor, sadece onun duyabileceği sesler yayınlanabiliyor, sadece onun görebileceği görüntüler gösteriliyor, ona her türlü bedeni acı verilebiliyor. Yani kişi NSA'nın canlı bir robotu haline getiriliyor. Bu robot söz dinlemezse karşılığını her türlü bedeni acı çektirilerek ödüyor. Bu işkenceciler, bizimkiler gibi as filistin askısına, çevir manyetoyu, sık tazyikli suyu, yatır falakaya, sok jobu gibi gürültülü patırtılı, zahmetli külfetli olarak yapmıyor, sadece önlerindeki bilgisayarın tuşlarına dokunarak bunu yapıyor. Dokunuyorlar tuşa, hafıza kaybı ve davranış bozuklukları oluşuyor. Dokunuyorlar, gözkapaklarında ani ve şiddetli kaşınmalar oluşuyor. Dokunuyorlar, duyulan sesin yönünü, şiddetini ve içeriği değişiyor. Solunum yollarını denetleyerek konuşmanızı bozuyorlar. Genital bölgede kaşınma, beklenmedik orgazm veya yoğun acı hasıl ediyorlar. Rüyalarınızı denetliyorlar. Birkaç dakika boyunca ayak parmaklarını istem dışı olarak 90 derece döndürebiliyorlar.’’
Avukat Harun Yüksel, Erdiş'in bu olayların çoğunu yaşadığını öne sürdü.