MeÄŸer bizim Ender Mermerci de Küçük Hüseyin Efendi’nin müridiymiÅŸ

Güncelleme Tarihi:

Meğer bizim Ender Mermerci de Küçük Hüseyin Efendi’nin müridiymiş
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 02, 2001 00:00

Ender, katledilen Ãœzeyir Garih'in asıl adının ‘‘Hezakiyer’’ olduÄŸunu ‘‘Üzeyir’’ isminin babasına ait bulunduÄŸunu ama ‘‘oÄŸul’’ Ãœzeyir'in daha sonraları adını deÄŸiÅŸtirerek babasının adını aldığını anlattı.Halkça affedilmeyen RahÅŸan Hanım'ın affı bir tarafa, hunharca katledilen Ãœzeyir Garih ve ailesi ile Ortaköy'deki evlerimizde yirmi sene komÅŸuluk yaptık. Birbirimizi bir gün incitmedik, bir gün kırmadık. Fevkalade ahenkli iliÅŸkiler içinde güzel bir ortamda, komÅŸuculuk oynadık. Ekonomi dünyasının duayenlerinden olan Ãœzeyir Bey, benim tam tersime içki içmez, cigara içmez buna raÄŸmen her davete katılırdı. Her toplantıyı da hiç kaçırmadan takip ederdi. Ben her türlü deÄŸiÅŸik ortama giren çıkan biri olarak, nereye gitsem ya Ãœzeyir Garih'e veyahut Ä°shak Alaton'a rast gelirim. Gayet mesafeli ama aynı zamanda samimi olan Ãœzeyir Bey yerinde duramayan biriydi. Bütün gün çalışır, geceleri davet sahiplerini memnun ederdi. Bir keresinde haftalık menüyü hazırladığını ve cumartesi günleri BeÅŸiktaÅŸ pazarından evinin zerzavat ve meyve alışveriÅŸini yaptığını söyledi. O hafta biz komÅŸular, kocalarımıza çok sinirlendik zira hiçbir iÅŸe yaramıyorlardı.Ãœzeyir Garih ve Ä°shak Alaton ikilisinin ortaklığı bana fevkalade enteresan gelirdi. Çok az gördüğüm örneklerden biridir. Birbirlerine fevkalade saygılı, birbirlerine güvenen ve birbirlerinin arkasında duran iki arkadaÅŸtılar. Hanımları ise apayrı, deÄŸiÅŸik tiplerdi. Çocukları ne derece birbirleri ile anlaşıyorlar bilemem ama bu iki ortak hiç kimsenin tesiri altında kalmadan aynı saygılı çizgide yürüyen iliÅŸkilerini sürdürdüler. Unutmayalım ki, ortakların veya kardeÅŸlerin arası daima sidik yarışına giren karılarının yüzünden bozulmuÅŸtur. Bu ÅŸaÅŸmaz bir kaide gibidir.Ãœzeyir Bey'in hepimizi acılara boÄŸan hunharca ölümü, ziyaretine gittiÄŸi, Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarı başında cereyan etmiÅŸti. Kimdi bu Küçük Hüseyin Efendi? Mistik dünyaya biraz meraklı idim ama bu zat-ı muhteremden bahsedildiÄŸini hiç duymamıştım. E... ne de olsa bendeniz Hacı Bayram Veli sülalesinden gelmeyim, dolayısı ile bazı diÄŸer muhteremlerden haberimin olmaması normaldir, diye kendi kendime avunmaya çalıştım ama bir taraftan da kimdir diye araÅŸtırmaya soruÅŸturmaya baÅŸladım. Åžeytan bir dostum, ne araÅŸtırıp duruyorsun, müridi Ender Hanım burnunuzun dibinde diye benimle bir de dalga geçti.Ailede iki Ender vardı. Biri Prof. Dr. Ender Berker, benden oniki saat küçük teyzezademdi. DiÄŸeri ise gelin Ender Mermerci, o da diÄŸer teyzezademin hanımıdır. Gelin Ender'i yakaladım ve sormaya baÅŸladım. Bana babası Prof. Dr. Hasan ReÅŸat Sığındım'ın (cildiyeci) Ãœzeyir Garih'in babası Dr. Ãœzeyir Garih'in (diÅŸ doktoru) ve Dr. Salih Alazraki'nin (ne doktoru olduÄŸunu hatırlayamadı) Küçük Hüseyin Efendi'nin müridi olduklarını söyledi.Katledilen Ãœzeyir Garih'in asıl adının ‘‘Hezakiyer’’ olduÄŸunu ‘‘Üzeyir’’ isminin babasına ait bulunduÄŸunu ama ‘‘oÄŸul’’ Ãœzeyir'in daha sonraları adını deÄŸiÅŸtirerek babasının adını aldığını anlattı.Doktorlardan müritler olması da baÅŸka ilginç bir nokta gibi geliyor bana. Dolayısı ile Ãœzeyir Garih gibi kendisinin de bu mezarlığı sık sık ziyaret ettiÄŸinden bahsetti. Ender bu arada enteresan bir bilgi daha verdi:Bizler Ankaralıyız. Ankara'dan aile dostumuz Küçük Sabiha Hanım'dan bahsederek, onun bu küçük Hüseyin Efendi'nin torunu olduÄŸunu da belirtti. ÖğrendiÄŸime göre, Küçük Hüseyin Efendi 1.20 boyunda imiÅŸ ve bizim Küçük Sabiha Hanım Teyzemiz de 1.30 boyunda idi. Ara sıra alafrangalığa özenip ‘‘Petite Sabiha Hanım’’ da derdik. Elmacık kemikleri çıkık, koyu renk saçlı, ufacık tefecik bir hanımdı. HoÅŸgörülü ve hoÅŸsohbet bu hanım, Ankaralı Ademzadeler'den olup eÅŸi, Kütahyalı Ekmel KahyaoÄŸlu Bey’di. Ekmel Bey son derece yakışıklıydı. Sabiha Hanım ise Ekmel Bey'i elinde tutabilmek için ona dünyanın en güzel iltifatlarında bulunurdu. Teyzelerime bezik oynamaya gelir, bir gece evvel yakışıklı kocasına ne diller döktüğünü anlatırdı ve bizler de kulak misafiri olurduk. Herhalde kocalarımızı hoÅŸ tutmayı ondan öğrendik diyebiliriz. Küçük Sabiha Hanım'ın kızı Nurinisa Rodoslu Hanım ise hakikaten Rodos doÄŸumlu Celalettin Rodoslu ile evli olup Ankara'da Hayyam ÅŸaraplarını imal ederdi. Celalettin Rodoslu Bey'in bugün tarihçilerce malum iki kitabı vardır. ‘‘Rodos'ta Türk Mimari Eserleri’’ ve ‘‘Rodos'ta YaÅŸamış olan Türkler’’ diye.Bakın, Ortaköy'den Eyüp'e, Eyüp'ten Ankara'ya, Ankara'dan Rodos'a sürüklendik. Ufacık bir yazıda bu kadar yer dolaÅŸtıktan sonra ne diye sanki Avrupa BirliÄŸi'ne katılmayalım ki... Beni bu yazıda yaÅŸatan bütün ölmüş dostlara raÄŸmetler olsun.Mektup elbiseDünyanın en çok konuÅŸulan moda tasarımcılarından biri olan Hüseyin ÇaÄŸlayan yeni tasarımlarını 7. Uluslararası Ä°stanbul Bienali'nde sergileyecek. ÇaÄŸlayan'ın sergide yer alacak iki projesi Air Mail Dress (Uçak Postası ile Elbise) ve Airplane Dress (Uçak Elbise) adlarını taşıyor.Uçak Postası ile Elbise adını taşıyan çalışma kağıttan yapılmış ve sadece 100 adet üretilmiÅŸ. Katlandığı zaman standart bir mektup zarfına dönüşebiliyor. Bienal'in küratörü Yuko Hasegawa bu elbiseleri, bienale katılan diÄŸer sanatçılara yollayarak üzerlerine sevdiklerine mektup yazmalarını isteyecek. Uçak Postası ile Elbise'nin zarftan elbiseye dönüşümünün aÅŸamaları bienal süresince Aya Ä°rini Müzesi'nde izlenebilecek.ÇaÄŸlayan, bienale British Council ve Henry Moore Vakfı'nın desteÄŸinde Ä°ngiltere'den katılıyor. 22 Eylül'de ziyarete açılacak olan ve 22 ülkeden toplam 63 sanatçının katılacağı Ä°stanbul Bienali 17 Kasım tarihine kadar sürecek.Türkiye'nin kerevitleri Ä°sveç'i birbirine kattıİsveç gazetesi Oestgoeta Korrespondenten'de yayımlanan bir haber, Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Bu haberden anlaşıldığına göre, Ä°sveçliler her türlü deniz mahsulüne çok düşkünler. Ö kadar ki, kendi sularından çıkan böcekler onlara yetmiyor. Senenin bu mevsiminde ithalata baÅŸvuruyorlar. Türkiye, bu ülkeye özellikle kerevit (tatlı suda yaÅŸayan bir tür ıstakoz) ihrac eden ülkelerin başında geliyor.Buraya kadar herÅŸey güzel... Ancak bu yıl, Ä°sveçliler, dehÅŸet içinde bir bakmışlar, kerevitlerden kurt çıkıyor. Tüketici bilinci yüksek olduÄŸu için hemen saÄŸa sola baÅŸvurmaya, ÅŸikayet etmeye baÅŸlamışlar. Sonunda bir veteriner, kerevitleri alıp incelemiÅŸ. Tüketicilerin kurt zannettiÄŸi ÅŸeyin, kerevitin cinsel organı olduÄŸunu tespit etmiÅŸ. Türkiye'de tam üreme mevsiminde avlanıp derhal donduruldukları için, kerevitlerin normalde görünmeyen cinsel organları olduÄŸu gibi ortada kalıvermiÅŸ. Veteriner, Türkiye'deki kerevitlerle Ä°sveç'tekilerin üreme mevsimlerinin deÄŸiÅŸik olduÄŸunu, bu yüzden tüketicilerin yanılmalarının normal sayılabileceÄŸini söylüyor ve ‘‘bir mikroskopla bile bir kerevitin cinsel organını bir kurtçuktan ayırmak çok zordur’’ diyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!