A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2006 12:28
Kudret Bayşu (73) nüfus dökümünü görünce 5 çocuğu daha olduğunu öğrendi.
Bayındırlık Mahallesi Yukarı Sokak 45 numaralı evde yakınları ile yaşayan Kudret Bayşu (73), yeşil kart vizesi yaptırmak için doğum yeri Kars'tan nüfus dökümünü getirtti. 52 yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle terk ettiği eşi Emir Bayşu'dan bir çocuğu bulunan Bayşu, aile dökümünde oğlu İsmet'in (54) yanında Yosma (60), Zilfi (59), Mehrinas (56), Bahattin (46), ve Fethi (44) adlarında 5 çocuğun daha kaydına rastladı. Bu çocuklardan Bahattin Bayşu'nun sigortalı görünmesi nedeniyle Kudret Bayşu'nun yeşil kartla ilgili girişimi de kabul edilmedi.
Kudret Bayşu, söz konusu durumla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, nüfus dökümünü görünce çok şaşırdığını belirterek, ”Hayattaki tek çocuğumu bile doğru dürüst görmedim. Üzerine 5 çocuk daha çıktı” dedi. Kudret Bayşu, şunları söyledi:
“Ben Emir Bayşu ile 1950 yılında evlenmiş görünüyorum. O yıllarda onunla birlikte yaşadığım doğrudur. Demek ki, beni imam nikah yerine resmi nikahı altına almış. Bu beraberliğimizden İsmet adında bir oğlum olduğunu biliyorum. İçki içtiği ve kumar oynadığı için kocamdan 4 yıl sonra ayrıldım. Tam 52 yıldır da ne onun ne de oğlum İsmet'in yüzünü gördüm. Fakat yıllar sonra yeşil kart vizesi için gerekli aile nüfus dökümünün istenmesiyle üzerime 5 çocuk kaydı çıktığını öğrendim. Üstelikte yıllardır yüzünü bile görmediğim Emir Bayşu adındaki adamın da 7 yıl önce öldüğünü nüfus kayıtlarından anladım.”
Eşinin ayrıldıktan sonra imam nikahlı yaşadığı bir kadından 5 çocuğunun daha olduğunun, bunları üzerine kaydettirdiğinin belirlendiğini ifade eden Kudret Bayşu, “Bu çocuklar keşke benden olsaydı da, ben de onların evlerine sığınsaydım. Ne onlar beni ne de ben onları tanıyorum” dedi.
Kudret Bayşu'nun birlikte yaşadığı ve yeşil kart işlemlerini yürüttüğü Sevim Karadaş ise bu sürpriz durum nedeniyle işlemlerin çıkmaza girdiğini, yanlışlığın düzeltilmemesi halinde doktor ve ilaç şansının kalmayacağını söyledi.
Bayındırlık Mahallesi Muhtarı Metin Doğru ise olayın son derece şaşırtıcı ve karışık olduğunu kaydederek, “Bence bu bir dava konusu. Başka türlü işin içinden çıkılamaz” diye konuştu.