OluÅŸturulma Tarihi: Mart 12, 2005 00:00
TÜSİAD, gösteri yapan kadınların polis tarafından dövülmesi olayına sert tepki gösterdi. TÜSİAD, ‘Kadınlara karşı aşırı güç kullanan polislerin cezalandırılması gerekirken, onlara sahip çıkılmıştır. Hükümet göstericileri ve medyayı suçlamak yerine, olayın siyasi sorumluluğunu üstlenmeli’ dedi.TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Beyazıt Meydanı’nda gösteri yapan kadınların polis tarafından dövülmesi olayına sert tepki gösterdi. TÜSİAD’ın yaptığı yazılı açıklamada, ‘Beyazıt Meydanı’nda gösteri yapan kadınlara karşı aşırı güç kullanan polislerin cezalandırılması gerekirken, hükümet bu vahim olayların sorumlularını cezalandırmak bir yana, onlara sahip çıkmaktadır’ denildi.UYGULAMAYA YANSIMIYOR: TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada, ‘İlgili mercilerin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar, maalesef sorumlulara sahip çıkar mahiyettedir’ denilerek, şu görüşler dile getirildi: ‘Müdahale biçimi, ‘işkence ve kötü muamele’ konularında bugüne kadar pek çok yasal düzenleme yapıldığı halde, bu düzenlemelerin uygulamaya aksettirilmesinin başarılamadığını bir kez daha göstermiştir. Türkiye’de işkence ve kötü muamelenin önlenmesi için bir yandan Emniyet güçlerinin eğitilmesi, diğer yandan da kötü muamelede sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin soruşturma, yargılama ve cezalandırma mekanizmasının etkin biçimde işletilmesi gerekir. Bu, gerekli siyasi iradenin ortaya konmasıyla sağlanabilir.’MÜNFERİT DEĞİL GENEL TAVIR: TÜSİAD açıklamasında, dayak olayı ve sonrasındaki gelişmeler şöyle değerlendirildi: ‘Gerek 6 Mart günü yaşananlar, gerekse izleyen günlerde bu yaşananların telafisi yönünde hiçbir tatmin edici adımın atılmamış olmasının, hükümet yetkililerinin, bu konuda gereken siyasi iradeyi göstermekten kaçındığını düşünmeye sevk etmektedir. Bu da, yaşananların münferit bir olay değil bir hükümet tavrı olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Bu olumsuz gelişmeler karşısında, hükümet, göstericileri ve medyayı suçlamak yerine, Türkiye’yi ulusal ve uluslararası kamuoyunda rencide eden bu olayın siyasi sorumluluğunu üstlenerek yüksek standartlarda bir demokrasiye samimi olarak sahip çıktığını en etkili şekilde göstermelidir.’Alkollü içkilerde koruma yetersizSahte rakı üretimine ilişkin patent ve marka tescili konusuna değinilen TÜSİAD raporunda, Türkiye’de AB’nin şaraplar ve alkollü içkiler için getirdiği kurallar kadar güçlü, ayrıntılı ve mutlak bir korumanın getirilmediği kaydedildi. Öncelikle, Türkiye genelinde bir ürün kalite ve menşe güvenlik alanı yaratılması gerektiği, ürünlerin kategorize edilerek envanterinin çıkarılması, coğrafi işaret tescilinin ise teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Raporda, ‘AB’deki tarım ürünleri ve gıda maddeleri tescil listelerine uygun Türkiye menşeli ürünlerin ve ulusal tescili yapılmalıdır’ ifadelerine yer verildi. Erdoğan: TÜSİAD işine baksınBAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, TÜSİAD’ın, Beyazıt’taki olaylara ilişkin yaptığı açıklaması için ‘Kendi sorumluluk alanı içerisinde kalırsa isabetli olur’ dedi. Madrid’de ‘Uluslararası Demokrasi Terörizm ve Güvenlik Zirvesi’ ne katılan Başbakan Tayyip Erdoğan dün saat 18.40’ta Türkiye’ye döndü. Erdoğan,
Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.ErdoÄŸan bu soruyu şöyle yanıtladı: ‘Bana göre TÃœSÄ°AD kendi sorumluluk alanı içerisinde kalırsa isabetli olur. Siyasetçiler zaten ortaya çıkmak suretiyle yüklendikleri mesuliyetin farkındadır. Herkes kendi sorumluluÄŸunun farkında olursa, bu yeterlidir. ErdoÄŸan, 11 Eylül terör eyleminde binlerce insanın öldüğünü, ancak bunların görüntülerinin yayınlanmadığını hatırlattı. ‘Basın da bundan rahatsız oluyor’ diyen ErdoÄŸan, ‘Kusura bakmasınlar, ülkemi, ispiyonlamak suretiyle Avrupa’da, dünyada farklı bir konuma taşımak isteyenlere karşı benim tavrım net olarak olur’ diye konuÅŸtu. Aynı heyet içinde dönen ve BaÅŸbakan’ın açıklamaları sırasında salonda bulunan İçiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu, sıkıntılı hali dikkatlerden kaçmadı. Fikri hakları koruyalım AB dışında kalmayalımTÃœSÄ°AD BaÅŸkanı Ömer Sabancı, Türkiye’nin fikir üreten, teknoloji geliÅŸtiren, tasarım yapan ve sadece mal deÄŸil, fikir ürünleri de ihraç eden bir ülke olması gerektiÄŸini söyledi. Sabancı, ‘Fikri Mülkiyet Hakları Alanında Gündemdeki Konular ve Ä°ÅŸ Dünyası İçin Yol Haritası’ raporunun tanıtım toplantısında yaptığı konuÅŸmada, ‘Fikri hakların konusunu oluÅŸturan ürünlerin yaratmış olduÄŸu katma deÄŸer diÄŸer ürünlerden çok daha yüksektir. Ne var ki, bu ürünlerin çok kolay yöntemlerle ve çok az maliyetle taklit edilebilir olması dünya çapında korsan ve taklitçilikte önelenemez bir artışa neden olmuÅŸtur. Korsan üretim ve taklitçilik nedeniyle, yıllık kaybın yaklaşık 240 milyar dolar gibi korkutucu bir rakama ulaÅŸtığı hesaplanmaktadır’ dedi. Sabancı, ‘Fikrin etkin olarak korunmadığı, teknolojik ilerlemenin vazgeçilmez koÅŸulu olan buluÅŸların teÅŸvik edilmediÄŸi bir ülkenin AB’nin rekabet politikalarının oldukça dışında kalacağı aÅŸikardır’ diye konuÅŸtu. Â
button