Güncelleme Tarihi:
Bu sefer "Akla ziyan başlıklarla" başlayalım alıntılarımıza...
PÃœLÃœMÃœR-KIZILAY CÄ°CÄ°LÄ°KLERÄ°
Pülümür'de bir facianın eşiğinden döndük. Fakir şehri önce deprem vurdu, sonra Kızılay.
Alengirli başlık atmayı marifet sanan meslektaşlarım boş durur mu, atış serbest :
Habertürk felaket haberini veriyor (28 ocak) : Pülümür'de aşk değil deprem oldu
Pülümür halkı çok gülmüştür bu espriye!
Star (29 ocak) : "Kızılay, -15 derecede titreyen insanlara yazlık çadır kurdu. Halk da haliyle çadıra girmedi, güneşlenmeyi tercih etti" diyor spot.
Başlık : Pülümür Beach
Aynı haber Takvim'de (29 ocak) : Rezilay
Erdal Bilallar Kızılay'a kızmış (Star, 30 ocak) : Kızılayıp
Asabi'siyse aksine Kızılay'ı savunuyor (Gözcü, 30 ocak) : Çadırın yazlığı kışlığı olmaz
* *
Ä°KÄ° "GIDI GIDI" BAÅžLIK
Sabah, 31 ocak
Diyarbakır uçağında ölen işadamı Nurullah Eren'in yerine, yanlışlıkla, Christopher Ringland'ın gömüldüğü anlaşılmış. (Diyarbakır Adli Tıp Müdürü hâlâ kendini asmadı mı?)
Sabah'ın başlığı : 'Er kişi niyetine' İngiliz'e El Fatiha
*
Habertürk, 30 ocak
Tuzla Akfırat köyünde sahte şeyh Yaşar Yılmaz'a ait çiftlik yerle yeksan edildi.
Habertürk'ün başlığı : Şeyhin TarikatLAND'a sonunda yerle bir edildi
*
Ä°KÄ° SSK HABERÄ°
Bolu SSK Hastanesi prefabrike bir binada hizmet veriyormuş ve sadece 16 doktorla, geçen sene 254.422 hastaya hizmet vermiş.
Damga'nın başlığı (26 ocak) : Bolu SSK dolu SSK
*
Bu seferki Okmeydanı Hastanesi. Bahçede iki tekerlekli sedye, hastalar sarılmış sarmalanmış...
Star haklı olarak tepki veriyor, diyor ki (31 ocak) : "Hastalar bahçeye gezintiye çıkmadı. Beyyin Cerrahi'den Radyoloji'ye tangur tungur sedyeyle getirildiler. Komaya girmezlerse, birkaç saat sonra tomografiye girecekler.
BaÅŸlık :ÂKOMAgrafi
Komalık hakikaten...
* *
BU HAFTANIN YILDIZI STAR (Ben de espri yaptım!)
Uzanlar, Mesut Yılmaz'dan siyaseti bıraktıktan sonra intikam alıyorlar. (Erkek çocuklar) ANAP'ın Türkiye'ye giderayak bir doğalgaz kazığı daha attığı ortaya çıktı, diyor gazeteleri. Artık kazık dedikleri menfaatlerine ters düşen hangi kararsa...
Başlık (29 ocak) : ANAP'ın son GAZığı
*
Ekonomi sayfasının başlığı (29 ocak) : Piyasalarda Savaş War!
*
2003 Adliye Kataloğu için fotoğraf çekimleri yapılmış. Savcı Nuh Mete Yüksel, fotoğrafçının bütün ısrarlarına rağmen gülümsememiş.
Haberin spotu (27 ocak) : Savcı Nuh Mete Yüksel 'Hun' dedi, 'güleyim' demedi
Uhahahaha !....
* *
HAFTANIN DUBLESÄ°
30 ocakta ajanslarda okudum iki haberi de :
İzmir'de bir minibüs, aşırı hız sebebiyle yoldan çıkmış ve sokaktaki bir umumî telefonda konuşan talihsiz bir genci duvara sıkıştırıp öldürmüş.
Bir de, çetleştiği kadınlara kendini doktor, mühendis diye kandırıp söğüşleyen bir e-dolandırıcı yakalanmış.
Artık sizin için gazete başlıklarını derleye derleye alıştım ya... Hemen tahmin ettim bu iki haberi nasıl vereceklerini. Heyecanla bekledim 31 ocak sabahını, "En sazan gazeteler hangisi?" diye...
Takvim duble yapma başarısını gösterdi (31 ocak) :
Birinci haberin baÅŸlığı :ÂAzrail'e telefon
İkinci haberin başlığı : Chat kapı sapık
* *
ESPRÄ°NÄ°ZÄ° YESÄ°NLER
Milliyet'in performansı parlak değil son günlerde.
"Ankara Üniversitesi'nin kuracağı özel merkez, cesetlerin üzerinde toplanan böcek türlerinden yola çıkarak, cinayetin nerede, ne zaman işlendiğini tespit edebilecek" diyen bir haber. (30 ocak)
Başlık : Cinayet işleyenleri böcekler yiyecek
* *
SEN DE MÄ° ZAMAN ?
Zaman'ın Turkuaz ilavesi, 26 ocak
Atatürk'ün Yalova'daki Yürüyen Köşkü ile ilgili bir yazı...
Başlık : Yürüyen köşkün bilinmeyen sırrı
Bir de "bilinen sırrı" var zahir!
                                                                    * * *
AKREP TO CEP
Posta, 27 ocak
Rahmi Koç'un bir cep telefonu bile yokmuş. Zaten ihtiyacı da olmuyormuş, çünkü "Her zaman çevresinde cep telefonu taşıyan bir dostu bulunuyormuş" Rahmi Bey'in.
Eee, koskoca Koç'a "Rahmi Bey, bunun faturasını biz ödüyoruz diyecek!" diyecek petka kimde var!
*
YES OF KORS !
AkÅŸam, 28 ocak
Gözlem köşesinde Mehmet Barlas, çalıştığı gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Nurcan Akad'ı bir güzel yıkıyor yağlıyor. (Hayret değil mi, hiç adeti değildir aslında ama!..)
Nurcan için "Kökten-erkekçi Türk basınında apayrı bir yeri var" filan dedikten sonra ekliyor:
"Nurcan Akad bu yaklaşımın dışında da kadınlığın olabileceğini bir kez daha hatırlattı. 'He' veya 'She' değil, 'person' olmak gerektiğini vurguladı basında..."
Sori? Ne diyi?
*
GUİNESS "MANGAL ÇALDIRMA" REKORU
22 Aralık'ta Zonguldak Ereğlisi'nde Birinci (bir daha seneye "Geleneksel" olur artık) Hamsi Festivali yapıldı. Guiness Rekorlar Kitabı'na girme ümidiyle, 2.002 metre uzunluğunda bir mangal yakıldı, hamsi pişirildi.
Festivalden sonra mangalı ve ızgaraları yıkatıp depoya kaldırtan Belediye Başkanı Halil Posbıyık "Yaptığımız sayımlarda, rekor denemesinde kullanılan 7 bin ızgaradan 2.500'ünün, ayrıca 1.355 ızgaradan 978'inin (farkı anlamadım) eksik olduğunu tespit ettik. Anlamış değilim" dedi. (Gazeteler, 27 ocak)
Ereğli halkı "dünyanın en uzun mangalını" kurarak Guiness Rekorlar Kitabına girebildi mi, bilmiyorum. Ama 8 bin küsur ızgaradan 3.500 kadarını çaldırmayı başarmak da başlı başına bir rekor.
*
MA FES
Habertürk'ün patronu Ufuk Güldemir arasıra çok "vurucu" yazılar attırıyor.
Köşesinin adı
Ma
    ni
fesÂ
    to
'Ma fes' tamam da, 'ni to' nedir, anlamadım!
*
AÄžIZ Ä°SHALÄ° RAPORU
Medyanın karşısına çıkmak için yarışan AKP'li başbakan, başbakamayan ve başaltı-bakanlardan biri olan Devlet Bakanı Abdüllatif Şener basın konferansının sonunda bir suale şöyle cevap verdi (Gazeteler, 29 ocak) :
"Herşeyi bir günde açıklamak olmaz"
Doğrudur, yarına da bir bahane lazım...
*
YA KADIN DOĞUM AÇIK OLSAYDI
Posta, 31 ocak
Haber şöyle: "Çanakkale Devlet Hastanesi'nde kapısını açık bulduğu kulak burun boğaz polikliniğine giren bir şizofreni hastası, giydiği doktor önlüğüyle beş hastayı muayene edip reçete yazdı."
Nasıl yakalanmış biliyor musunuz? Muayene ettiği hastalara "Reçeteleri evraka kaydettirin" deyince...
İyi ki kapısını açık bulup daldığı bölüm Kulak Burun Boğaz'mış...
*
LEVENT KIRCA'YI HATIRLADIM
Posta, 31 ocak
Adapazarı'nda kalp 5 milyonlukla alışveriş yapıp dükkanları dolandıran bir adam bir türlü yakalanamıyormuş. Sonunda esnafın biri herifi enselemiş, kolundan tuttuğu gibi karakola götürüyormuş ki...
Necip Türk milleti, kavga ediyorlar zannederek "ayırmış."
Halkın "Tamam kardeşim, yürü tamam, devam et!.." şeklinde ısrarları (!) üzerine tüymüş!
*
İNSAN ÖVÜNMEYE UTANIR YAHU
Daha geçen hafta "En büyük ödül bizim ödül" diyordum. "Çamlıgöz'ü Güzelleştirme ve Cami Yaptırma Derneği 1.Geleneksel Medya Ödülleri" diye takılıyordum... "Kabahat bunları ödül diye alıp, haber yapan medyada..." diyordum. Buyrun bakalım!
Sabah'la Günaydın, 30 ocak, arka manşet :
"ATV'YE ÖDÜL YAĞDI - Zerda ve Çocuklar Duymasın dizileri, Ali Kırca ve 'En Tepedeki Kanal' olarak ATV 4 ödül birden aldı."
Bravoooo! Kim verdi yahu bu önemli ödülü?
Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi...
Haftaya sıra bizim Bakkal Hazım'ın ödüllerinde...
*
FRANSIZ ATASÖZÜ : ELİNİ SIKARSA, PARMAKLARINI SAY
Günlerdir Uzan Grubu gazeteleri patronlarının seçim gezilerini haber yapıyor, yeniden. Ama 29 ocak tarihli Star'ı okurken kıllanmışım nedense...
Size haber yapmak için biriktirdiğim "medyadan alıntılar" dosyasına şöyle bir not düşmüşüm:
"3 Kasım seçimlerinden önce Cem Uzan kalkıp ta Kars'a, Sarıkamış'a gitmiş, 'Tekrar geleceğim' demişti. Geçenlerde yine Sarıkamış'a gitti, bir özel uçak, 4-5 Hammer cip ve avenesiyle... 'Mart'ta yine geleceğim...' demiş bu sefer de. Bu Sarıkamış aşkı nereden çıktı?"
Muzırlık bu ya, eklemişim : "Sakın 'Siyaset bahane, kayak şahane' durumları olmasın!.."
Arkadaşlar, Habertürk'te şöyle bir haber görmüşler (31 ocak) : "Cem ve Alara Uzan birlikte bir turizm şirketi kurmuşlar."
Ben de yukarıdaki notu değiştiriyorum:
"Sakın maksat 'Siyasî gezi bahane, turizm yatırımı şahane!..' olmasın!"
Siz bir kenara not edin hele...
*
O YERLÄ° YAÄžA ALIÅžIKTIR
Habertürk, 28 ocak
Altan Gökmen, Genç Parti'nin Genel Başkanı Cem Uzan'ın Kars gezisini izlemiş. Bu arada bir de röportaj attırmış.
Soru : Cem Uzan'ı ne çıldırtıyor?
Cevap : Bugün hangi restorana gitsem, ithal tereyağı geliyor önüme. Ben bu işe fena halde taktım. Beni çıldırtıyor.
Tek derdimiz bu olsun!