Medyadan – Nispeten ciddi

“ÇERNOBİL'DEN DERS ÇIKARAMADIK... İklim değişikliği ve küresel ısınma

*

BİTTİ BİTECEK!

Hürriyet ‘KANDİL’DEN KAÇAN KAÇANA’ diye manşet attı, “Geçtiğimiz günlerde Batman’da Vali ve Jandarma Komutanı’nın ailelerini ikna ederek dağdan indirdiği 22 militanın ardından 2 kız kardeş de terör örgütünün esaretinden kaçmayı başardı...” (8 mayıs)

Çok iyi bir gelişme: Hesapladım, çözülme bu hızla sürer ve bu arada terör örgütüne yeni katılımlar da olmazsa, PKK’nın Kandil Dağı kadrosu 8-10 senede çöker! J

*

ÖVÜNDÜKLERİ ŞEYE BAK

Başbakan’ın mantığını izlemek kolay değil. Diyarbakır-Siirt gezisinde “Geçmiş yıllardaki yanlışların telafisi için bütün gücümüzle çalışıyoruz. IMF uşağı diyorlar ya, asıl uşak onlar. Onlar uşaktı, köle idi. Sürekli olarak borç aldılar, ödemediler. Hükümete geldiğimizde IMF borcumuz 24 milyar dolardı, şimdi 13.5 milyar dolar. Nereden nereye geldik...” diyordu. (Vatan, 8 mayıs)

‘Onlar uşaktı, köle idi. Sürekli borç aldılar, ödemediler. Ben ise borç alıp, faiziyle birlikte geri ödüyorum’ diye övünmek bizimkilere hastır!

*

İYİ FİKİR

AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz bir yasa teklifi hazırladı: Ehliyet alacaklardan ortaokul veya ilköğretim okulu diploması istenmesin, ilkokul diploması yeterli olsun.

Ben de zihinsel engellilere milletvekilliği kontenjanı teklif ediyorum. En azından adı konulsun…

Takvim, 8 mayıs

*

DOMATES SALÇA BU NE BİÇİM HABER?

Bursa’nın bir köyünde, gece evde yangın çıkmış, adamcağız zihinsel engelli kızını kurtarmış, karısını çıkarmak için tekrar eve girmiş ama karı-koca yanarak can vermişler. Bu haberi yazan meslektaşım diyor ki:

“Alevler kısa sürede tüm odayı sardı. Dumanın etkisiyle nefes almakta güçlük çekince uyanan Ahmet Armut, alevlerin çıktığı odaya daldı. Yatağındaki kızını kucaklayarak dışarı çıkarmayı başardı. Eşinin evden çıkamadığını gören Ahmet Armut, yeniden eve girdi...” vs.

Bir editör olarak muhabir arkadaşıma soruyorum:

“Dumanın etkisiyle nefes almakta güçlük çekince uyandığını’ nereden biliyorsun, adamcağız öldüğüne göre? O telaşta bir komşusuna filan mı anlatmış yoksa sen ki salçaladın?

Hürriyet, 9 mayıs

*

RİSKİ NEDİR BUNUN?

Yalçın Doğan yazdı:

“Geçen akşam Yaşar Okuyan’ı Habertürk’te dinliyorum. Okuyan, hiç alışık olmadığımız bir üslupta konuşuyor: ‘Bu seçimde AKP kesinlikle birinci parti olmayacaktır. Bu bandı saklayın, eğer AKP birinci parti çıkarsa, kırk yıllık siyaset hayatım boşa geçmiş, derim ve herkesten özür dilerim. AKP kesinlikle birinci parti çıkmayacak”.

Doğan’ın yorumu:

“Bizde zaten yok da, Batı’da bile siyasetçiler kendilerini bu tür bir riske çok ender atıyor. Ama, Yaşar Okuyan risk alıyor...”

Ne riski aldığını anlayamadım. Şu anda Yaşar Okuyan adı sanı bilinmeyen ve en küçük bir siyasi emeli ve umudu olmayacak, muhtemelen kendinden ibaret Hür Parti’nin Genel Başkanı. Alacağı riski almış, siyaseten intihar etmiş. Yanılırsa siyaseti mi bırakacak? Zaten siyaset onu bırakmış...

Hürriyet, 9 mayıs

*

SIRA ŞENER’İN KUSURLARINDA

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in Başbakan’la arasının limani olduğu söyleniyordu hanidir. Tesadüf bu ya, tam da bu söylentilerin üzerine geldi, Başbakanlık Teftiş Kurulu Tüzmen’i ‘kurcalamaya’ başladı.

“Tüzmen’in, 3,5 yıldır başdanışmanlığını yürüten Şükrü Öztürk’ün, 2 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve davasının zaman aşımından dolayı düştüğü ortaya çıkarıldı. Müfettişlerin raporu üzerine Öztürk’ün görevine son verildi, Tüzmen’e bağlı bazı birimlere de müfettiş gönderildi.” (Hürriyet, 9 mayıs)

Bakalım Abdüllatif Şener’in ne gibi kusurları varmış? Eğer ekonomik ilişkileri değilse, gençliğinde bir tarikat lideriyle filan çekilmiş bir fotoğrafı ‘BASINA SIZAR’ çok yakında...

*

KIZIL ELMANIN İÇİNDEKİ KURT

Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan Bergama Bazilikası'nda, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un katıldığı Aziz Johanna Ayini (Bu Johanna dedikleri Yahya olmasın sakın?) yüz kişilik bir grup tarafından protesto edildi.

Kimmiş Bartholomeos’a ve diğer Hıristiyanlar’a ‘Ya sev ya terk et!’ diye bağıranlar?

Tabii ki MHP’liler ve Ülkücüler ve .... Doğu Perinçek’in İP’lileri!

Yakışır!

Milliyet, 9 mayıs

*

MÜMKÜN VEYA MUHTEMEL DEĞİL, MUHAKKAK!

       �

Yeni vapurlar eski kaptarlara uymadı, diyordu haber.

“Yıllardır Boğaz ve Haliç’te sefer yapan kaptanlar, vapurların yeni tasarımlarını beğenmedi. Kaptanların dikkat çektiği iki nokta: yolcu boşaltma zorluğu ve manevra kabiliyeti yetersizliği...” (Sabah, 10 mayıs)

Ne yani, yeni vapurları tasarlarken, kaptanlara danışmamışlar mı? Böyle bir şey mümkün mü?

*

AL SAHA DEMOKRASİDE BENİM GİBİ BİR OYU OLANLAR

“Bir süre önce başta İzmir olmak üzere çeşitli şehirlerde duvarlara yaptıkları ‘DÜNYA TÜRK OLSUN’ yazılamalarıyla dikkati çeken ve ırkçı görüşleriyle bilinen Türkçü Toplumcu Budun Derneği üyeleri...” diyor Türkçe özürlü haber yine İzmir’de bir imza kampanyası başlatmış:

“KÜRT NÜFUS ARTIŞI DURDURULSUN!”

Ne zavalılar var! Bunlar da benim gibi bir oya sahip... Allah’tan!

BirGün, 11 mayıs

*

YORUMSUZ

Vatan’ın manşeti:

Maktum'a 200 milyon dolarlık hediye

İstanbul Belediyesi, Dubai Towers'ın inşaat alanını 97 bin metrekare artırdı. Böylece Şeyh Maktum fazladan 200 milyon dolar kazanacak

Vatan, 11 mayıs

*

SANKİ KENDİSİ KÜMEDE KALACAK DA…

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘Süper ligde küme düşme olmasın, Samsunspor ve Diyarbakırspor kümede kalsın’ diyerek puan toplamaya kalktı, Diyarbakırspor kulübü bile ‘Olur mu öyle saçmalık yahu!’ diye karşı çıktı. (Gazeteler, 11 mayıs)

Konuşturmadılar ki garibi: Umudu, Diyarbakır ve Samsun kulüplerinin de ‘Seçimlerde barajın altına düşmek olmasın, CHP Meclis’te kalsın’ diye önermesini bekliyordu... J

*

AMORTİSİ YOK

Cengiz Semercioğlu ‘Heykel Özürlü’ başlıklı yazısında ‘Esenler Belediyesi’nin diktiği Nazım Hikmet heykeli’ diyordu. Esenler değil, Esenyurt olacaktı. ‘Ama kimin kaldırdığından Başkan Gürbüz Çapan’ın bile haberi yok’ diyordu, nasıl olsun ki adam yanılmıyorsam 2001 yılında görevden alındı...

Kelebek, 11 mayıs

*

İNTERNETİN AVANTAJI

Gazetecilikte böyle kazalar olur, internetin iyiliği, düzeltebilirsizin.

Milliyet’in internet sayfasında, 12 mayıs tarihli helikopter kazası haberi önce ‘Moskova’da bir Rus helikopteri ... Pasifik Okyanusu’na düştü’ diyordu.

Allah’tan süratle düzelttiler!

Milliyet internet, 12 mayıs (Gökhan Aköz’e teşekkürler)

*

KARA MİZAH

Cumhuriyet gazetesi, son bir haftada iki kere bombalı saldırı girişi atlattı. Son olarak da perşembe günü, biri silahlı, diğeri (görgü tanıklarına göre ‘Afgan’a benzeyen’) el bombalı iki saldırgan, polislerin gözü önünde gazetenin girişine el bombası attı, bomba patladıktan sonra ‘Allahü ekber’ diye bağırdı ve rahat rahat, yürüyerek gözden kayboldu.

Olayı seyreden 10 kadar polis havaya ateş etmekle yetindi.

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah olaya derhal el koyarak basın mensuplarına "Geçmiş olsun!" dedi. Ve görevini yapmış olmanın verdiği huzurla akşam evine gitti...

Gazeteler, 12 mayıs

*

ZENGİNİN GELİRİ, YOKSULUN GELİRİNİN 17 KATINA ULAŞTI, diyordu haber.

Türkiye’nin ‘en zengin % 10’unun geliri, ‘en fakir % 10’unun gelirinin 17 katına ulaşmış. Bu fark, 5 yıl önce 13 kat imiş. (Milliyet, 12 mayıs)

En zengin %10, milli gelinden % 34,1 pay alıyormuş. En fakir ise % 2.

Tabii ortalama bir şey ifade etmez ama, bir hesap yaptım sizin için:

En zengin 7 milyon kişinin aylık (ortalama) geliri kabaca 1.900 YTL, en fakir 7 milyon kişininse 112,5 YTL.

*

KAFAYA BAKAR MISINIZ!

Kayseri’de bir alışveriş merkezi varmış, adı ARMONİUM.

Türk Ocakları Kayseri Şubesi’nin dergisinde bir yazı çıkmış, efendim Armonium Türkçce değilmiş, sakın ‘Ermenium’ olmasınmış ! (Milliyet, 12 mayıs)

Bak bak bak, nasıl da yakalamışlar bu sinsi ve hain girişimi...

Bu lafı ortaya atan da bir PROFESÖR DOKTOR!

Neticede, sahipleri merkezin adını değiştirmeye karar vermişler... İngilizce yahut Arapça bir isim koyarlar, profesör memnun olur...

*

İMAM OSURURSA…

Kısa etekli diye önünden geçen kız öğrenciyi döven polisi savunan Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah: “Polis, kızı çocuğu gibi görüp dövmüş!”

Posta, 12 mayıs

*

KOMPLATÖRLER KENDİNİ AŞTI ARTIK

Bugün manşet yapmış: AK Parti’ye Çankaya yolunu kesme planı – ÇENGEL OPERASYONU

Kapalı kapılar ardında yapılan hesapların kodları belli olmuş: Mayıs 2007’ye kadar erken seçim zorlanacakmış, olmadı ‘son çare formülü’ devreye girecek ve Cumhurbaşkanlığı seçimi kitlenecekmiş. 28 Şubat’ta olduğu gibi milletvekili transferi başlayacak, belli sayıda AKP milletvekili ayartılacak, seçimde oy kullanmamaları sağlanacak ve turlar uzayınca otomatik olarak ‘erken seçim’ prosedürü devreye girecekmiş.

Peki bu ‘derin devlet komplotörleri’nin Meclis’te 357 milletvekiliyle kesin çoğunluğu olan AKP’nin kaç milletvekilini transfer etmeleri gerektiğini biliyor musunuz?

... 82 KİŞİYİ!

Peki aynı gün Akşam’ın manşeti ne diyordu biliyor musunuz?

İKİ SİYASİ FANTEZİ (Onlar ciddiye almamış en azından!)

Sezer istifa edecek, CHP sinei millete dönecek, sol seçim ittifakı yapacak, Yılmaz Büyükerşen başbak...

Halamın tekerlekleri meselesi yani!

Bugün ve Akşam, 12 mayıs

*

PROVOKATÖR KİM?

Hani Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evdeki deftere hezeyanını yazdı yaşlı bir adamcağız. AKP ve AKP’lilere hakaret içeren bir yazıydı… Hani Başbakan tepki gösterdi, hatta sayfayı yırttığı bile söylendi, devlet adamı olsaydı, görmezden gelir, konsolosluk görevlilerine emir verir, sayfayı çaktırmadan yok ettirirdi ama kendi bacağına kurşun sıkmayı tercin etti…

Neyse, uzattım lafı. Söz konusu ‘Fethi Dede’ye Vakit gazetesi muhabiri Adem Balta soruyor:

- Öldüğünüzde arkanızdan cenaze namazı kılınmasını istiyor musunuz?

Akşam, 13 mayıs

*

BAŞBAKAN’IN HAYALİNDEKİ BİRLİK

Erdoğan’dan ‘İslami Schengen’ önerisi’, diyor ekonomi başlığı.

Başbakan, D-8 zirvesinde İslam dünyasına seslenmiş: “Biz de kendi Schengen’imizi kuralım!”

Schengen gibi bir ‘toplu vize’ sistemi kurmamızı yani ‘serbest dolaşım birliği’ oluşturmamızı örendiği ülkelerin hangileri olduğunu bilmek istersiniz belki, Başbakan’ınınız vizyonunu anlamak açısından:

İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya…

Erdoğan budur, bu kadardır!

Hürriyet, 14 mayıs

*

ŞENGEN’İ İSLAMİ OLANIN, FAİZİ DE HARAM OLUR ELBET

Aynı başbakanımız, aynı zirvede, aynı muhataba (İslam ülkeleri) seslendi:

“Faizi yeniden tanımlayalım!”

Uzmanlara göre bu çağrının şifresi, “Enflasyon kadar faiz helâl olmalı!” imiş.

2006 yılında, Dünya ekonomisiyle entegre olmuş bir Türkiye’nin başbakanı hâlâ faizin helâl mi, haram mı olduğu konusunda kalmış…

Erdoğan budur, bu kadardır!

Sabah, 14 mayıs

*

AKP’NİN BİR EĞİTİMCİSİ

Rize Meslek Yüksekokulu’nun bahçesi ve koridorları 22 güvenlik kamerasıyla 24 saat izleniyormuş. Müdür Yardımcısı Muammer Taşçı izah ediyor:

“Okulda, yakın oturmalar, el ele tutuşmalar olabiliyor. Bu diğer üniversitelerde daha çoktur. Yöremiz bu tarz olayları kaldırmadığı için bizde daha azdır. Kısmen o tip uygunsuz yakınlaşmalar olunca kameralardan tespit edip uyarıyoruz. Uyardığımız kişilerden aynı davranışların tekrarını görmüyoruz.”

Kızmayın, bunlar daha iyi günlerimiz. Bir sonraki merhale, oğlanlarla el ele tutuşan bu orospuların recm edilmesidir…

Hürriyet, 14 mayıs

*

BİR SEN EKSİKTİN !

‘Müjde’yi Vatan patlattı: AHMET ÖZAL SİYASETE DÖNÜYOR!

Hakikaten bir Ahmet Özal eksikti şu günlerde!..

Zaten şu sözlerle başlamış Özal’ın oğlunun siyasi dönüşü: BABAMI RUSLAR ÖLDÜRTTÜ! (Vatan, 14 mayıs)

*

HINCAL ABİ SEVMEKTE HAKLI

Haftanın ‘ciddi’ alıntılarını, Hıncal Uluç’un bu haftaki SEVDİĞİ LAF ile noktalayalım.

Aslında bu vecize ‘magazin’ yani alıntılarına da giderdi ama… bence bugünkü derlemem içindeki EN CİDDİ söz bu…

“DÜNYANIN EN HAYALPEREST İNSANI, BİSİKLETE BİNEN ADAMDIR. BİSİKLETİN KENDİSİNİ TAŞIDIĞINI ZANNEDER.” G.BERNARD SHOW

Sabah, 14 mayıs