Güncelleme Tarihi:
ALLAH SÖYLETTİ GALİBA
Hürriyet'in haberine göre (25 aralık) "Başbakan Abdullah Gül, Ankara Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmada 'Şirketse şirketini, bankaysa bankasını düzgün çalıştırsın' dedi. Gül, herkesin, işini biliyorsa, becerebiliyorsa yapması gerektiğini belirterek, 'Beceremiyorlarsa bu işleri yapmasınlar. Yapıp da yükünü bize çektirmesinler" uyarısında bulundu."
Başbakan'a Allah mı söyletti, nedir?
Kendilerine bu sözleri yarın hatırlatırız!
*
ALMAYALIM, KALSIN !
Ayşe Özgün "Eğer liderler hanım olsaydı" diye yazmış (Vatan, 25 aralık) "ABD'nin başında Hillary, Irak'ın başında da aklı selim sahibi bir kadın olsaydı vallahi işler bu raddeye gelmezdi."
Aman Ayşe Hanım, etmeyin, bu kadın-erkek meselesi değildir.
Bizim eski bir hanım liderimiz, "Irak'ta savaş çıktığında ben başbakan olmalıyım" diye yırtınıp durmadı mı son güne kadar?
*
DİNİME KÜFREDEN ...
Habertürk gazetesi yeni çıktı. Hem de iddialı.
24 aralıkta bir yazı : Biri cehalet, biri intikam
Kindar gazete Vakit'miş. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç Paşa'yı (imam hatiplere kız alınmasın fikrini destekledi ya) "cenaze töreninde Genelkurmay Başkanı'nın önünde eldiveniyle selam verdi" diye ihbar ediyor komutanlarına.
Cahil gazete ise Vatan'mış. Bir Amerikan tankının üzerindeki "All the way to Bagdad" ibaresini "Dibine kadar Bağdat" yerine "Bütün yollar Bağdat'a çıkar" diye tercüme etmişler, Habertürk bu "cahil gazetecilerle" dalga geçiyor.
(Ben de olsam bu lafı "Bütün yollar Bağdat'a çıkar" diye tercüme ederdim ya, neyse.)
Aynı gazetenin manşeti: Şeker Ahmet Paşa Uzan yalısına gitti
Ressam Şeker Ahmed Paşa'nın bir eserini Hakan Uzan satın almış.
Resimaltı "Türk resim sanatının duayeni Şeker Ahmet Paşa'nın ünlü 'Ayvalı' tablosu..." diyor.
Duayen diye bir meslekte yaşça ve kıdemce ileri olan YAŞAYAN insanlara derler. Rahmetli Şeker Ahmed Paşa öleli nerdeyse 100 sene olacak. (1907)
Birine cahil demeden önce, dilini ağzında 9 kere döndüreceksin...
*
YONTULUR GİBİ DEĞİL
Arkadaşım ve meslektaşım Mine Kılıç'tan gelen mesaj :
"Bu bir arkadaşımın ısmarlaması. Mutlaka Serdar Devrim'e söyle dedi: Habertürk TV'de bir haber yayımlanıyormuş. Görüntüde şöyle bir yazı varmış:
KİMSE GODOT'YU BEKLEMESİN
Spiker Hülya Yürekli bu yazıyı şöyle okumuş (okuduğu gibi yazıyorum) "Kimse godotyu beklemesin." Ardından dış ses Bahar Feyzen konuşmaya başlamış ve o da aynı şeyi söylemiş. "Kimse godotyu beklemesin!"
"Olay bu, nereye yontarsın bilmiyorum" diyor Mine.
Benden ne istendiğini tam anlamadım, ama illâ bir şey söylemem gerekirse, bence "yontulur" gibi değil!
*
SON AKBULUT FIKRASI
Turgut Özal'ın Çankaya'ya çıkarken yerine bıraktığı Başbakan Yıldırım Akbulut AKP'ye seslenerek, "Hükümet benden faydalansın" demiş. (Habertürk, 27 aralık)
Özal Çankaya'da otururken, Körfez Savaşı patlamış, Cumhurbaşkanı da ne başbakan, ne dışişleri bakanı tanımış, dış politikayı kendisi yönetmeye başlamıştı. Başbakan Akbulut da olanı biteni sonradan öğreniyordu.
Başbakan o kadar "emanetçi" durumuna düşmüştü ki, bu durum Türk siyaset literatürüne
"Akbulut Modeli" olarak geçti.
İşte böyle bir ortamda, Başbakan Akbulut basına bir açıklama yaptı:
"Körfez Krizi konusunda devre dışı değilim!"
Düşünebiliyor musunuz, TC'nin Başbakan'ı "dış politikada devre dışı değilim" diyor.
İşte "Hükümet benden faydalansın" diyen başbakan, bu başbakan.
Ben (Recep T.Erdoğan'ın az buçuk Akbulut durumuna düşürdüğü) Abdullah Gül'ün yerinde olsam, bu teklife bozulurdum.
*
BANKAMATİK KARDEŞ
Habertürk'te Bahar Feyzan, Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'la bir röportaj yaptı.
Röportajda Turgut Yılmaz'ın şu sözlerini okudum:
"Geçen gün ona (Mesut Yılmaz) banka kartı verdim. Banka kartıyla makineden para çekilebileceğini bilmiyordu. Yetişmesi lazım." (Gülüşmeler) Gayet iyi gidiyor, öğrenir."
Şakaya şakayla cevap verelim:
"Bizi on küsur sene yöneten bir politikacının banka kartıyla makineden para çekilebildiğini yeni öğrenmesi düşündürücü. Demek ki düne kadar kardeşi cebine nakit para koyuyordu. (Gülüşmeler)"
*
HAFTANIN BAŞLIKLARI
AZAMÎ KALLEŞ (Damga, 26 aralık)
Kimmiş bu, merakla okudum.
Devlet İstatistik Enstitüsü İşgücü ve Fiyat İstatistiği Daire Başkanı Üzeyir Karakuş'muş bu "Azamî Kalleş."
Asgarî Ücret Tespit Komisyonu üyesi Üzeyir Karakuş "asgarî ücret 230 milyon olsun" demiş.
Damga da "halktan yana bir gazete" ya, kızıyor. Devlet memuruna sürmanşetten küfrediyor.
Aynı haberin içerideki başlığı da Allah'lık : ÖLÜN DİECEKLER
(DİE = Devlet İstatistik Enstitüsü)
*
SAVAŞA ÇEYREK WAR (Damga, 26 aralık)
(War = İngilizce'de savaş)
*
Star, (27 aralık) bu kadar ince bir espriyi kaptırmayı içine sindirememiş olacak ki, ertesi sabah aşırmakta beis görmemiş :
(Irak operasyonu için ABD'den) 7 ŞARTIMIZ WAR
*
Yine Damga'dan (27 aralık) bir haber başlığı : Hindiler Yaşadı!
Hayırdır inşallah, diye okudum.
"Yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi haline gelen hindilerin bir çoğu bu yıl da kesilmeyecekler."