Güncelleme Tarihi:
Latif Demirci’nin yandaki karikatürüne ufak çapta hayret ettim. Televizyonlardaki Shop & Miles - THY (galiba) reklamından esinlenmiş, hani Mona Lisa gözleriyle uçağı takip ediyor... Karikatürde uçak gidip Irak’ta Felluce’yi bombalayınca, Moni Lisa’nın efsanevî gülümsemesi siliniyor, gözlerinden yaşlar geliyor.
Siyasi mesaj ve espri güzel de... Shop & Miles’a ve THY’ye biraz ayıp olmamış mı?
Hürriyet, 23 Kasım
*
“ÜNLÜ” FİZİKÇİ EİNSTEİN
20.00 ajansında bir haber şöyle başlıyor:
“Dünya çapında tanınan Nobel ödüllü fizikçi Albert Einstein...”
Radyo dinleyicilerini kör cahil zannediyor galiba...
Joy FM, 25 Kasım
*
Başlık diyor ki: EN BAHTSIZ UZAN BAHATTİN UZAN
Haber: İmar Bankası operasyonu kapsamında 145 bin yıla kadar hapisleri istenen bankanın eski sahipleri Kemal, Hakan ve Yavuz Uzan, 15 aydır yakalanamıyor. Onların günahını çıkarırcasına 22 yıl hapsi istenen ancak Uzanlar'ın operasyonlarında aktif rol oynamadığı anlaşılan en küçük kardeş Bahattin Uzan, 1 yıl 2 ay 10 günden beri Kartal Cezaevi'nde.
Böyledir Yüce Türk Adaleti, böyledir Yüce Türk Devleti, kör misali, tuttuğunu öper ancak...
Vatan, 23 Kasım
*
TUTTUĞUNU ÖPMEK - 2
Yeni bir soygun yolu daha keşfetmişler, bayılırlar...
Hürriyet’te Tüketici’nin Erkan Abisi yazıyordu:
BİR dolara mal olan pasoları, öğrenci, öğretmen ve yaşlılara 5 milyon liraya satan İETT, bir yılda 10 trilyon gelir elde etti. Elde edilen bu gelirle iştahı kabaran İETT, aldığı kararla, pasolara her yıl yenileme şartı getirdi. Bunun sonucunda, 8 yıl zorunlu eğitim olmasına rağmen, ilköğretim öğrencileri bile pasolarını yıl dolmadan yenilemek zorunda kalacak.
Hürriyet, 23 Kasım
*
YORUMSUZ
Erzurum’da fizik engellilerin sahneye koyduğu bir oyun için 100 tane bilet satılmış. Ama oyunu izlemeye sadece ... bir kişi gelmiş, o da oyunun sponsoruymaz zaten.
Engelliler gücenmişler: “Demek ki bize sadece sadaka vermişler!” diyorlar.
Posta, 23 Kasım
*
BİLGİ KUTUSU’NUN CEHALETİ
Ortodokslar’ın mirası İstanbul’a geri geliyor, başlıklı habere, Katolikler’le Ortodokslar’ın bitmeyen din çekişmesi, diye bir bilgi-kutusu da eklenmiş.
MS 324’te Konstantin’in Roma İmparatoru oluşu, 1054’te Papa’nın Konstantinopolis partiğini aforoz edişi, filan... ve son bilgi:
1453 - Konstantinopol kenti Türkler’in eline geçti. Adı İstanbul’a çevrildi. Ayasofya Kilisesi cami oldu ve 1918’e kadar Osmanlı’nın başkenti olarak kaldı.
İstanbul 1918’e kadar mı Osmanlı’nın başkenti oldu? 1918’den 1922’ye kadar 4 sene Osmanlı açıkta mı kaldı yani?
Vatan, 23 Kasım
*
SUSURLUKÇU’YA JANDARMA HİZMETİ, diyor haber.
Susurluk davasının son tutuklusu, eroin kaçakçısı Yaşar Öz de son çıkan kanunlar gereği tahliye edildi. Hapisten çıkışında, Öz’e VİP muamelesi yapılmış, bavullarını jandarma taşımış, helikoptere kadar polis eskortluk yapmış.
Allah Allah, niye acaba? Bu muhabbetin kaynağı ne dersiniz?
Birgün, 23 Kasım
*
HEM ARKADAŞINI, HEM TETİĞİ...
Harran’da iki arkadaş ava çıkmışlar, içlerinden biri dengesini kaybedip dereye düşünce, arkadaşı ucundan tutup da çıkabilsin diye... tüfeğinin namlusunu uzatmış, sonra Star’ın dediği gibi “arkadaşını çekerken ... tetiği de çekmiş!” Adam hastanelik...
Bu avcının da, sizin gibi, benim gibi “BİR OYU” var, biliyorsunuz.
O oyunu kime veriyor dersiniz?
Gazeteler, Star, 24 Kasım
*
KİMDEN YANASIN HÜRRİYET?
Ameliyat ettiği hastadan usulsüz olarak (açıktan) 3,5 milyar lira “bıçak parası” alan doktor hem 3 yıl hapse, hem de meslekten men cezasına çarptırıldı.
Hürriyet’in başlığı: 3.5 milyar için hem hapis hem memuriyetten men
Ne yani, benim gazetem “yazık olmuş doktora” mı demek istiyor? Çok bu bulmuş bu cezayı?
Kimden yanayız beyler?
Hürriyet, 24 Kasım
*
KUCAKTAKİ GAZETECİLER
Hani bu Amerikan ordusunun kucağına oturup savaş bölgelerine giden “emdeded” gazeteciler var ya, onlar savaş muhabiri olmakla övünüyorlar ama, durum gazetecilik açısından pek de iç açıcı değil.
Amerikalı askerlerin Felluce’de yaralı sivillerin kafasına birer kurşun sıkıp öldürmesi rezaletini görünteleyen Amerikan NBC televizyonunun muhabiri Kevin Sites tabii ki çok önemli bir başarı elde etti, Pulitzer’lik bir haber patlattı, ama şu sözleri tuhafıma gitti (eğer İngilizce’den tercümesinde bir hata yoksa) :
“Felluce'de bir grup askerle birlikte operasyonlara katılıyor ve NBC televizyonu için görüntü çekiyordum. Olay gününün sabahında telsizden gelen bir emirle kuzeye ilerlememiz istendi. Bir gün önce 10 militanı öldürüp 5'ini yaralayarak kontrol altına aldığımız caminin yeniden direnişçilerin eline geçmiş olabileceği belirtiliyordu. Camiye vardığımızda bölgeye bizden önce başka bir grubun ulaştığını gördük”
“... bir emirle kuzeye ilerlememiz istendi”
“Bir gün önce 10 militanı öldürüp 5'ini yaralayarak kontrol altına aldığımız caminin...”
Kevin Sites, televizyoncu mu, Amerikan ordusunda GI mı, belli değil..
Vatan, 24 Kasım
*
ÖLÜP KURTULAMAYANLAR DA VAR...
Yaşları 71 ila 78 arasında değişen dört dede, emeklilik evrakında sahtecilik yaptıkları için mahkemelik olmuş. Davaları 8 senedir sürüyormuş. Gide gele helak olmuş ihtiyarlar. Biri diyor ki:
“Çabuk bitsin bu mahkeme, yoksa yakında öleceğiz...”
Vatan, 24 Kasım
*
İLGİNÇ BİR TECAVÜZ ÖYKÜSÜ, demiş Star.
Kadın, süt almak için evine gittiği sütçünün tecavüzüne uğradığını iddia ederek polise gitmiş. Adam hapse mahkum edilmiş. Ama Yargıtay davayı bozmuş: “Annesi ve kızkardeşi evdeyken, sanığın söz konusu kadına tecavüz etmesi Türk aile yapısı ve namus anlayışına uygun değildir.”
Ama yerel mahkeme kararında ısrarlı, hâkim diyormuş ki gerekçe olarak, “Evli ve iki çocuklu bir kadının iffetini ortaya koyacak şekilde üstelik komşuları olan sanıklara böyle bir iftira atması (asıl) Türk kadınının namus anlayışına uymamaktadır.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek son kararı.
AB’ye uyum epey bir sancılı olacak...
Star, 24 Kasım
*
BİR KATİLİ DAHA “KAZANDIK”
Güneydoğu’da, 20’si asker 12’si korucu, 45 kişinin ölüm emrini veren terörist, Rubar kod adlı PKK’lı katil Abdullah Güzel’in ömür boyu hapis cezası, yeni değişikliklerle 9 yıla indi, infaz yasası gereği 6 sene yatıp çıkacak.
Böylece Yüce Türk Devleti de bu kanlı katili TOPLUMA KAZANDIRMIŞ OLACAK.
Hürriyet, 25 Kasım
*
HACI ŞAKİR’LER, HACI BEKİR’LER, RUHUNUZ ŞAD OLSUN!
Ekonomi sayfaları (reklamın yüzü suyu hürmetine) bu haberi kocaman kocaman verip... bedava reklam yaptı acucuk.
Türkiye’nin hedefi 10 yılda dünyaya 10 Türk markası kazandırmakmış.
Yani 10 yılda 10 yeni marka yaratacağız her yaştan ve her baştan.
Bir de liste, dünya markası olmaya aday TÜRK markaları :
Abbate, Bil’s, Colin’s, Damat-Tween, Derri, LTB, Net Work, Polo Garage, Ramsey, Viaveneto, Dice Hayek...
Du yu spik Törkiş?
Hürriyet, 25 Kasım
*
1 MV = KAÇ TC ?
Vatan güzel bir karşılaştırma yapmıştı, manşetten:
Millet ve vekili
Bakan açıkladı: Devletin bir SSK için yaptığı aylık sağlık harcaması 12 milyon lira
TBMM açıkladı: Devletin bir milletvekili için yaptığı aylık sağlık harcaması 1 milyar lira
Yani 1 MV = 83 vatandaş
Az bile! 70 milyonu 550 milletvekili temsil ettiğine göre,
1 MV = 127 vatandaş olmalı.
Ayda 500’er yüz milyon daha hortumlayabilirler gönül ferahlığıyla!
Vatan, 25 Kasım
*
OSMANLI SENİNLE GURUR DUYUYOR!
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, “Türkiye de Avrupa kültürünün bir parçasıdır” diye örnek vermek isterken, “Hepimiz Bizans’ın çocuklarıyız” dedi, bizimkiler alındı.
Son olarak Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen beyanatta bulundu:
“Biz Osmanlı çocuğuyuz, Avrupa’nın ne çocuğu olduğunu Avrupalı bilir!”
Heyt koçum be, Sayın Bakan, ağzına layık, nasıl şerefle temsil ettin Osmanlı çocuklarını...
Hürriyet, 26 Kasım
(26 Kasım tarihli Birgün’ün haberiydi, aynı Bakan, bir soru önergesini cevaplarken, yasa gereği ‘gizli tutulması ve korunması gereken’ ihbarcının adını da açıklayıverdi... Çok konuşmanın böyle mahzurları vardır!)
*
SONRA POŞETLEYİP EVDE OTURTACAKSAK EĞER...
Emine Erdoğan hem şiddete maruz kalan kadınlara sahip çıktı, hem de, eğitim konusunda önemli bir çağrı yaptı, dedi ki “Küçük kızlarımızın eğitimi bence enflasyondan da, ekonomik büyümeden de önemlidir, çünkü gelecek nesiller onların elinde şekillenecektir.”
Bu söze din gibi iman ediyorum, kızlarımızı okuttuğumuz, eğittiğimiz gün, Türkiye’nin sırtı bir daha yere gelmeyecektir, Türkiye’nin en önemli davası eğitimdir.
Emine Hanımefendi’ye teşekkür ediyorum, ancak bir istirhamım var, kızlarımızı ileride ayıplıymış gibi örtmek, poşete sokmak için okutmayalım lütfen, çağdaş kafalı, çağdaş gençler olarak yetiştirelim!
Hürriyet, 26 Kasım
*
HİÇ AKLIMDAN ÇIKMIYOR Kİ...
AKP K.Maraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan: “Kadın muayenesinden çıkan doktorun bunu ballandıra ballandıra anlatmasına çok şahit oldum” demiş. Sayın MV, müsterih olunuz, BİZİM çevremizde böyle sapıklar yoktur!
AKP Adıyaman MV Hüsrev Kutlu da “Kadın ve erkek tuvaletleri de ayrı. Bir zamanlar Rusya’da kadın ve erkekler aynı hamama gidermiş, CHP’li arkadaşlar da böyle bir özlem içindeler mi?” diye sormuş.
Kimin aklının devamlı aynı yere takılı olduğu ortada oysa...
Hürriyet, 26 Kasım
*
OKUMA CEZASI
İzmit’te bir hâkim, kooperatif kanununa muhalefetten yargılanan beş kişiye kanunları ve mevzuatı okuma cezası vermiş.
HOT da bunu “Hakim kararıyla kitap okuyorlar” diye manşet yapmış.
Hâkim haklı, bizim gibi geri kalmış milletlere verilebilecek en ağır cezadır, kitap okumak!
HO Tercüman, 26 Kasım
*
HAYVANAT BAHÇELERİ KAPATILSIN!
Demirci Bahattin Öztanman, İzmir Hayvanat bahçesi’ndeki filin kırdığı parmaklığa kaynak yapmak üzere çağrılmış. O gün, Pakbahadır adlı fille tanışmış, birbirlerine sanki aşık olmuşlar, işini bırakıp bu güzel hayvanın bakıcılığını üstlenmiş Bahattin Bey ve 34 senedir de ayrılmamışlar.
Çok hoş bir hikaye, ama beni duygulandıran sadece insanla filin dostluğu değil, 50 yaşındaki Pakbahadır’ın yarım asırlık ömrünü demir parmaklıklar arkasında geçirmiş olması, özgürlüğü belki de hiç tatmamış olması...
Çocuklarımız (2004 senesinde, internet, TV kanalları varken...) ömründe bir kere 3 dakika bir fil görsün diye... hakkımız var mı?
Şok, 26 Kasım
*
GAZETECİ KATİLDEN BETER...
Spot: Aydın’da bir adam, kızkardeşi ile gayrimeşru ilişki yaşadığını öne sürdüğü kişiyi sokak ortasında kurşun yağmuruna tutarak öldürdü.
Başlık: Yasak aşka ölüm
Ben gazetenin bu cinayette niye taraf olduğunu anlamadım, niye cinayeti destekler, haklı gösterir gibi başlık attığını anlamadım: Yasak aşka ölüm
Niye yasak olsun? Kadın 18’ini geçmiş, adam dul... Niye yasak olsun bu ilişki?
Gazetecisi bu kafada olan memlekette, “Namusumu temizledim” diye elini kana bulayanı da çok olur tabii..
Şok, 26 Kasım
*
Star diyor ki PAPAZ KURAN’A DİL UZATTI !
Vay terbiyesiz papaz vay, ne demiş, “Belçika Kardinali bilmem kim, Türkiye’nin AB üyeliğine değinerek, ‘Din ve Devlet işleri ayrılmadan İslam ile AB bütünleşemez. Müslümanlar, bizim İncil’i yorumladığımız gibi Kuran’ı esnek yorumlamalı’ demiş.
Eee? Doğruyu söylemiş adam. Biz laik Türkiye olarak zaten Din ile Devlet işlerini birbirinden ayırdık, onun için AB bizimle masaya oturuyor, yoksa oturmaz ki.
Star şimdi niye kızıyor anlamadım?
Arkadaşlar, böyle numaralarla AKP’ye yaranamaz, dincilere gazete satamazsınız, yırtınmayın..
Star, 26 Kasım