MEDYADAN : Magazinimtrakımsı

Sevgili dostum Reha Erus’un bana yıllardır bir sözü vardır: “Virsa Lisi ile bir röportaj yaparsam, seni mutlaka telefonla görüştüreceğim!” Ta dış haberler müdürlüğü yaptığım günlerden kalmadır aramızdaki bu şaka. Geçenlerde, e-posta kutuma yandaki fotoğraf düştü. 67 yaşına gelmiş ama, güzelliğe bir bakar mısınız! Reha beni çatlatmaya karar vermiş belli ki... Grafik teknolojisi ne güne duruyor, ben de poz verdim Virna Lisi ile! (Yanda)

*

İbrahim Tatlıses ile Petek Dinçöz “çok gizli” bir ortak proje üzerinde çalışıyormuş. Bu konuda görüşmek üzere “ çok gizli” bir toplantı yapmışlar. Nerede? Reina’da...

Projelerinin çok gizli kalmasını ve magazin medyasından başka kimsenin duymamasını (!) istemişler zahir...

*

Rolü için porno filmler izledi, diyordu haberin başlığı.

“Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Eğreti Gelin’ filminin çekimleri Kastamonu’da devam ediyor. Filmde, deneyimsiz erkekleri evliliğe hazırlayan ‘Eğreti gelin’ Kostak Emine karakterini canlandıran Nurgül Yeşilçay, ‘Bu rol için erotizm ve porno üzerine düşündüm. Bu tip filmler izledim, kitaplar okudum. Bizde de bir altyapı var sonuçta’ dedi.”

Anlamadım, Yeşilçay’ın hangi konuda alt yapısı varmış?

*

Abarttı, diyordu haberin başlığı. Gerçekten de abartmış.

Love Bar’da 40’ınca yaş partisi düzenleyen Yonca Evcimik, gazeteciler içeri alınmayınca, Evcimik pastasını ... barın önündeki kaldırımda kesmiş.

Eee, “maksat mantı yemek” değil de (Rahmetli Sakıp Bey böyle derdi, “Maksat mantı yemek değil, ailecek bir araya gelmek”) gazetelere haber olmaksa, ne yapsın...

*

ÖYLE DEĞİL BÖYLE

21 Eylül Salı günü en çok seyredilen 10 program şunlarmış (RT: Reyting - SH: Share) :

Mine (Kılıç) bana bu tabloyu gönderirken, eklemeyi ihmal etmiyor: “Gördüğün gibi en çok seyredilen ilk 4 program, kadınların baş rolü oynadığı diziler. Erkeklerin bayıldığı kanlı mafyalı dizi ancak 4’üncü olabilmiş bak... Televizyonu da ele geçiriyoruz artık!”

Bu yorumu hemen yayınlamadım, az buçuk p.tluk yaparak, Kurtlar Vadisi’nin yeni bölümünün yayınını bekledim.

Buyrun size 23 Eylül günü en çok seyredilen 10 program (RT: Reyting - SH: Share) :

Evet Mine, ne diyorduk?

Reyting rakamları : Medyatava

*

KİŞİLİĞİM VE KARİYERİM...

Tess Smith adlı bir kadın Emmy Ödül Töreni’ne yarı çıplak katılmış. Hürriyet de açıp “ünlü” Türk kadınlarına sormuş, “Siz giyebilir miydiniz?” diye.

İkisinin cevabına bittim:

Aysu Bacıoğlu: “Türkiye’de bu kıyafeti giyersem gündeme gelip polemik konusu olmak istemem”.

Durun, daha güzeli de var.

Aysun Kayacı: “O dikkat çekmek için giymiş. Benim böyle bir şeye ihtiyacım yok. Ben kişiliğim ve kariyerilme dikkat çekiyorum zaten...”

Hakkaten!

*

Seyfi Dursunoğlu, “Katina’nın Elinde Makası” adını verdiği bir hatıra kitabı yayınladı. Mehmet Ali Erbil’e “büyük antipati duyduğunu” söylüyormuş kitapta. Yine bizim “vur vur!” meraklısı magazinciler, açıp Erbil’e sormuşlar “Huysuz Virjin’e ne diyorsun?” diye.

Mehmet Ali Erbil’in cevabı:

“Pavyonlarda gösteri yapan birinden öğrenecek hiçbir şeyim yok. Neyi ondan öğrenecekmişim? O, şovlarında yaptığı hareketleri kadın kostümleri içinde, bir kadın olarak yapıyor. Başarılı olmasının sebebi de kendisinin kadınsal bir ruha yakın olmasıdır. Dursunoğlu benim kariyerimle asla boy ölçüşmesin.”

“Neyi ondan öğrenecekmişim?” diye soruyor ya Mehmet Ali Erbil.

Mesela terbiyeyi öğrenebilirdi...

Hürriyet, 22 Eylül

*

Seda Üren (?) : Ben balonlardan çok korkarım, eskiden patlama yaşadım.

Sen Olsaydın, adlı programda konuşan kişinin kimliğini bildiren alt yazı: Babasını Sevgilisiyle Gören Gerçek Tanığın Annesi

Reha-Muhtarlaşmaya Ali Kırca’nın sunduğu ATV ana haber bülteninde “Ünlüler Çiftliği” adlı garabetle ilgili alt yazı: Tekeyi bile sağamadılar

Milliyet, 22, 25 ve 26 Eylül

*

Oyuncu (gazete beni illet etmek için “çiçeği burnunda gelin” diyor) Tuba Ünsal’ın “rüyasında çok korktuğu için” dudağı uçuklamış.

Ne korkusuymuş o öyle?

*

Günlerdir televizyonda, gazetelerde bangır bangır ilan ediyorlar: Kenan Işık’la Kasa, 22 Eylül Çarşamba saat 22’de Kanal D’de...

Yarışma neye benziyormuş, bir fikir edineyim diye, hem gazetelerimi okuyorum, hem de televizyon açık karşımda.

Saat 22.00 - 22.15 - 22.30 - 22.45... program başlamadığı gibi, bir anons, bir özür filan da yok...

Küfrede küfrede gidiyorum artık yatağa.

Az sonra eşim sesleniyor, “Başladı, başladı!” diye.

Bir saat gecikmeyle nihayet Kenan Işık’la Kasa yayına giriyor.

Ya yarım dakika ya bir dakika bir tanıtım, zart diye reklam kuşağı... tam 9 dakika!

Seyirciye bu kadar saygısızlık olur ancak!

İnsanlar, eşek yerine koyulmayı içine sindirebiliyor demek ki...

Kanal D, 22 Eylül


*

SAVAŞ AY DA GİDİP “ATATÜRK SAMSUN’A NİYE GİTTİ” DİYE SORUYOR BUNLARA

“Yeni gelin Tuba Ünsal, eşi için yemek yapmayı öğreniyor” diyor haber.

Genç kız diyor ki “Sucuklu kuru fasulye yapacağıma sucuklu nohut yapmışım. İkisini de tanımıyordum, karıştırdım.”

Bunlar yediklerini bile tanımaktan aciz demek ki...

*

“Bebeğinizi pusette değil, kucağınızda taşıyın” diyor haber.

Yapılan araştırmalara göre, bebekleri kucakta taşımak çok faydalıymış.

Bu bilimsel teşhisi koyan kimmiş? Londra’daki Queen Charlotte Hastanesi’nin baş hemşiresi...

Size bu kadar “bilimsel” referans yetmiyorsa, bir teminat daha size:

“Geçtiğimiz aylarda anne olan Kate Moss, Elizbeth Hurley, Gwyneth Paltrow gibi ünlüler, bebeklerini pusette değil kucaklarında taşımayı tercih ediyorlar”.

Aaa o zaman tamaaaam!

Sabah’la Günaydın, 23 Eylül

*

Her ne kadar “Cenk Eren’le ne kadar da uyumlular, aman aman şovları da ne çok beğenildi” haberlerinden gına geldiyse de...

Her ne kadar “genç kız gibi” benzetmesi kabak tadı verdiyse de...

Nükhet Duru sahnelerdeki en “Türk tipi” güzel kadınlardan biridir.

Son günlerde gazetelerde çıkan fotoğraflarına bakıyorum, dudaklar daha da bir kalın, amenna, elmacık kemikleri daha bir çıkık, ona da peki, maalesef o güzelim hafif kemerli burun gitti, yerine herhangi bir plastik burun...

Nükhet Duru biraz daha gayret ederse, Bülent Ersoy’a benzeyecek...

*

Gani Müjde’nin 19 yaşındaki yeğeni evinde intihar etmiş. Ambülans para isteyince, cesedi kamyonetle taşınmış.

Ailenizin gazetesi Şok sallıyor:

“Bu durum, Müjde ailesinin komşularını üzdü. Yapılan yorumlar ise ilginçti: Amcası bu kadar ünlü ve zengin birinin cesedinin kamyonla taşınması vefasızlıktır. Gani Bey nerede? Yazık, para demek ki insanı böyle yapıyor...”

Bu ne biçim gazetecilik Allah aşkına, bu nasıl bir terbiyesizlik?

Acaba Gani Müjde’nin haberi oldu mu, olmadı mı?

Şok, 23 Eylül

*

Manken Tuğçe Kazaz, makarna ve mantı yiyememekten şikayetçiymiş.

Haber diyor ki: “Tuğçe Kazaz, mesleğinin getirisi olan zorluklardan çok şikayetçi...”

“Mesleğinin getirisi olan zorluklar”...

Tencere kapak meselesi...

*

Ailenizin gazetesi Şok’un magazin sayfasında Ceza Sahası diye bir köşe var, magazin dünyasının meşhurlarına kart gösteriyorlar.

Bugün, Kurtlar Vadisi dizisinde “küçük mafya babası” Polat Alemdar rolünü oynayan Necati Şaşmaz’ı eleştiriyorlar:

”Kurtlar Vadisi’nin racon kesen (ne demek olduğunu bilmiyorlar tabii ki) delikanlısı Necati Şaşmaz kendini rolüne iyice kaptırdı.”

Şaşmaz ne yapmış da, “kendini mafya babası rolüne iyice kaptırdığına” karar vermiş gazete?

“Geçtiğimiz günlerde katıldığı (izlediği olacak) bir defilede mankenlere sadece göz ucuyla bakan Şaşmaz’ın tavrı eleştirildi.”

Mankenlere göz ucuyla bakmanın eleştirilecek nesi var? Parmak mı atacaktı yani?

Şok, 24 Eylül

*

Vatan gazetesi “Ünlüler Çiftliği” adlı abuk sabuk programda elenen “sosyetik güzel” Yasemin Kocanoğlu’yla röportaj yapmış.

Soru: Çiftlikte kendine yakın hissettiğin birisi var mıydı?

Cevap: Kendime yakın hissettiğim kişi hiç kimseydi.

Vatan, 25 Eylül

*

Köşem Sultan adlı köşede, Gülben Ergen’in son dönemlerde başarısız olması rağmen ATV’den haberin başında 1 milyon dolar, sonunda 1 trilyon lira aldığını iddia eden yazıdan bir iki cümle:

“Kadın programlarının revaçta olduğunu bilen kanal yönetimi güzel yıldız için kesenin ağzını açtı. Ancak daha ilk programlarda hayli sükuta uğradı.”

*

Yukarıda Star-Box-Magazin’den bir alıntı yaparken Nükhet Duru’dan bahsetmiş, “Her ne kadar “Cenk Eren’le ne kadar da uyumlular, aman aman şovları da ne çok beğenildi” haberlerinden gına geldiyse de, her ne kadar “genç kız gibi” benzetmesi kabak tadı verdiyse de...” diye girmiştim cümleye.

Star-Box-Magazin beni mahçup etmedi. Sadece iki gün sonra ViCey Bülent’in “Cenk Eren - Nükhet Duru” başlıklı çok orijinal yazısının girişi:

“İkilinin birlikte düetleriyle renklenen bu güzel albümde yılların kariyeri ve azmi de var. Hiç yaşlanmayacakmış gibi duran Nükhet Duru yıllara meydan okuyor resmen.”

Yeteeeeeeeeeeeeeeeeer!

*

Gazetenin 9. sayfasındaki önemli haberin birinci cümlesi: On parmağında on marifet Hülya Avşar’ın kızkardeşi de kendisi gibi çıktı.

İkinci cümle: Ancak bir farkla, Hülya Avşar tuttuğunu kopartıyor, Helin henüz o başarıya erişemedi.

Oysa aynı haberin birinci sayfadan anonsu: Hiçbir iş tutturamayan Helin Avşar şimdi de yazarlığa merak sardı.

*

Aynı Helin Avşar haberinden bir cümle: “Helin, eğitimini yurt dışında tamamladığı için, Türkçe’yi unutmuş!”

*

Nilay Dorsa, galiba mankenmiş, böyle şarkıcı, manken kızların cehaletini meydaha çıkararak rahatlayan Savaş Ay’ın sorularına cevap vermiş:

- Önceki (Recep Tayyip’ten önceki) başbakan kimdi?

- Oralara girme. Mankenlik sor, moda sor, tekstil sor...

- Adı neydi Ecevit’in?

- Ne Ecevit’ti?

- Viyana’yı bilirsin...

- Tabii! Avustralya’nın başkenti, kayıklarıyla ünlü...

Ben bu çocukların cehaletine şaşmıyorum, bu çocuklar böyle çevrelerden çıkıyor haliyle, ama beni delirten... bunların da bir oyu var, benim de!

Takvim, 26 Eylül


*

AMAN AMAN CİNSELLİK

Aynı manken, aynı mülakatta şöyle demiş:

“Ben kadın değil genç kızım. Yani tam (yarısı nasıl oluyorsa) bakireyim, ama bunu deşifre etmek istemiyorum. Aman aman bir cinsellik yaşamıyorum.”

Pardon? Tam bakireyim ne demek, bunun yarımı nasıl oluyor? Bekaretini deşifre etmemek ne demek? “Bakireyim... aman aman bir cinsellik yaşamıyorum” diyor, yani?

Güneş, 26 Eylül

*

Fenerbahçe’nin bir türlü kurtulamadığı kalecisi Rüştü, Gençlerbirliği maçında “uğur yaptığı” ortaya çıkmış, uğur yapmak ne demekse. Rüştü kale çizgisine iki adet okunmuş şeker koymuş. Okuttuğu şeker neymiş, biliyor musunuz? Naneli Olips!

Allah sen memleketimin insanına akıl fikir ihsan eyle Yarabbi!